Неплохое место translate Turkish

Немного подделать, и будет то, что надо. Неплохое место для старта.

Biraz tadilat gerekiyor ama başlamak için iyi bir yer.

Я нашел для нас неплохое место.

İkimiz için çok iyi bir iş buldum :

А здесь неплохое место для начала.

Başlamak için güzel bir yer.

Я слышал, есть неплохое место в Швеции.

Duyduğuma göre İsveç bu konuda en iyi yerlerden biriymiş.

Неплохое место для таверны.

Burası yeri uygun bir meyhaneye benziyor.

Лас Вегас - неплохое место, раз там дворец Цезаря.

Sezar oradaki sarayına taşıdıysa, Las Vegas harika bir yer olmalı.

И Дип Спейс 9 весьма неплохое место, чтобы набраться опыта.

Ve DS9 deneyim kazanmak için çok iyi bir yer.

Неплохое место, да?

Burası uygun. Ne dersin? Evet.

Как и всегда... Мир – неплохое место для того чтобы жить в нем

Her zaman olduğu gibi dünya yaşanacak güzel bir yer

Неплохое место тут у вас, мистер и миссис Кент.

Eviniz çok güzelmiş Bay ve Bayan Kent.

А тут неплохое место для фокуса.

Bir numara için güzel bir yer olabilir.

- Неплохое место вы выбрали.

- Ne güzel yerin varmış.

- Слышь, неплохое место.

- Güzel bir muhit, ortak.

Он согласен. Напа слишком дорого. Вроде есть другое неплохое место да и обслуживание там получше.

Tamam.Oh Gerald ile konuştum....... ve Napa'nın pahalı olduğunu düşündük,... ve yaşlı subayların karargahındaki yer daha uygun geliyor.

Неплохое место, правда?

Çok güzel, değil mi?

Неплохое место.

Fena yer değilmiş.

А неплохое место, окружение приятное.

Burası fena değil.

Липовый распределительный щит - неплохое место для тайника.

Sahte voltaj kutusu, saklamak için hiç de kötü bir yer değil.

Плимут, неплохое место.

Plymouth, dünyanın en sevimli yeri.

Но это неплохое место, И у меня есть сендвичи.

Ama hoş bir yer ve yanımda sandviç var.

Ты знаешь, это неплохое место Для твоего спокойствия давай закончим сделку.

Burası anlaşmanın sana düşen tarafını gerçekleştirmek için uygun bir yere benziyor.

Ага, еще и неплохое место для жучка.

Evet, böceği bırakmak için de iyi bir yermiş.

Да, неплохое место.

Snug'ın hiçbir sakıncası yok.

Неплохое место?

Değil mi?

Это неплохое место, чтобы осесть.

Yerleşmek için pek de fena bir yer değil.

Неплохое место, чтобы замочить скиттеров.

Sıçrayanları harcamak için bayağı hoş bir yer.

Похоже, неплохое место, чтобы зализать раны.

Saklanabileceğimiz ve yaralarımızı sarabileceğimiz iyi bir yere benziyor.

Неплохое место, чтобы расслабиться между шоу.

Gösteri aralarında rahatlamak için bana göre iyi bir yer.

Округ Колумбия - неплохое место для ребёнка.

D.C. çocuk yetiştirmek için güzel bir yer.

Вот неплохое место её переждать.

Sığınmak için gayet iyi bir yer.

Пресная вода, целебные травы, неплохое место, чтобы поохотиться, если ты не против убийства королевского скота. Я не против.

Temiz su, şifalı bitkiler, iyi avlar, tabii kraliyet hayvanlarını öldürmekten çekinmessen eğer, ki ben dert etmiyorum.

Неплохое место, чтобы залечь на дно.

Göze batmamak için iyi bir yer olabilir.

Да, неплохое место для подделки паспортов.

Evet. Sahte pasaport işi için iyi bir yere benziyor.

Это неплохое место.

Olmak için fena bir yer değil.

Неплохое место для хижины, согласна?

Kulübe yapmak için iyi bir nokta, sence de öyle değil mi?

Я слышал, что Калче Бокс неплохое место. Пойдём туда?

Culture Box iyiymiş diye duydum, oraya gidelim mi?

Работник прачечной - это довольно неплохое место, а, Уилбур?

Çamaşır emanetçisi... sağlam yere kapak atmışsın ha Wilbur?

Неплохое место для заложника.

Burası bir rehineyi saklamak için iyi bir yere benziyor.

Неплохое место для разговора?

Sohbet için ilginç bir yer.

- Неплохое место, чтобы избавиться от трупа.

Burası ceset kullanmak için harika bir yer.

Круизный корабль – неплохое место для продажи наркотиков.

Gemi gezileri uyuştucu satmak için iyi yer.

Это неплохое место.

Burası güzelmiş.

Вроде бы неплохое место.

Dayan, Ram.

Пуаро, место неплохое. Интересно, где у них тут площадка для гольфа.

Ne yazık ki hayalet konusunda uzman değilim.

Место неплохое,

Burası iyi bir mevzi.

Неплохое место.

İyi yerdir.

Неплохое место.

Güzel yer.

Неплохое место.

Güzel bir yer.

Место, куда мы ездили в прошлом году, совсем неплохое.

İki yıl önce gittiğimiz yer de oldukça iyiydi.

А, ну я подумал, что из этого выйдет неплохое рабочее место.

Burada ofis ortamı Oluşturabilirim diye düşündüm.

Это место неплохое, правда ведь?

Burası iyi bir yer değil mi?