English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ П ] / Плохо видно

Плохо видно translate Turkish

58 parallel translation
Лучше фотографии нет. На других, где он в гражданском, его лицо плохо видно.
Öteki üniformasız fotoğraflar adamın suratını bu kadar iyi göstermiyor.
Плохо видно, слишком светло.
- Net göremiyorum. Çok ışık var.
Плохо видно.
- Bir şey söylemek zor.
Жаль, что отсюда плохо видно кладбище.
Keşke buradan mezarlığı daha iyi görebilseydim.
Вам плохо видно, Ваше Превосходительство?
Ekselansları, yine ben
Плохо видно.
Onu göremiyorum.
Даже там, где есть люди, их плохо видно.
Hareket eden insanları göremiyoruz.
- Плохо видно.
- Bulanık.
Ему будет так плохо видно, Коттон!
Peki iyi göremeyecek Cotton.
Номера правда Плохо видно.
Rakamlar bulanık ama.
- Я смотрю в окно, но мне плохо видно из-за отсутствия света.
Camdan bakıyorum ama aydınlık olmadan görüşüm engelleniyor.
Мне было плохо видно
İyi göremedim.
Отсюда плохо видно, ты глянь.
- Onu buradan seçemiyorum.
Мне плохо видно при таком ярком свете.
Bu kadar parlak ışık altında net göremiyorum.
С этой плохо видно.
Buradan çok fazla bir şey belli olmuyor.
Уже плохо видно.
Hava izleri göremeyeceğimiz kadar kararmaya başladı.
Плохо видно, но там две розовых полоски.
Biraz silik çıktı ama bence iki tane pembe çizgi var.
Всё ещё плохо видно.
Hâlâ düzgün göremiyoruz.
Тебе, наверно, плохо видно оттуда, но у него края кожаные.
Fakat... Sen yapabilir misin bilemiyorum ama aksan yapmak çekici olabilir.
— О, я знаю. Просто оттуда плохо видно.
- Biliyorum ama oradan göremiyorum.
А то раздражает, когда его плохо видно.
Karanlıkta durması beni geriyor.
Здо́рово, сними всё на видео, мне отсюда плохо видно.
Görüntü alabildiğine sevindim çünkü benim açım iyi değil.
Я имела в виду, что плохо видно.
Yani loş, görmek biraz zor.
Мне плохо видно.
Yeterince aşağısını göremiyorum.
Плохо видно.
İyi göremiyorum.
Плохо видно.
Bir şey görmek çok zor.
Плохо видно.
Seçmek zor.
Здесь плохо видно, но это новый шов, который я изобрел, отталкиваясь от работы с морскими узлами.
Hareketli filmde görmek zor ama dikişle alâkalı araştırmalarıma ve yelkencilik düğümlerine dayanarak... yeni bir yöntem buldum.
- Нужно опуститься ниже, из-за дыма плохо видно, но та башня, место нашей встречи.
- Dumandan dolayı yavaş gidiyoruz ama şu küle buluşma noktası.
Говорит, плохо видно.
Düzgün göremediğini söylüyor.
- Плохо видно.
Görüş açık değil.
- Тут плохо видно - туман, деревья - но вон там Большая Медведица.
Ağaçlardan ve sisten görmek zor ama şu yukarıdaki Büyük Ayı.
Видно плохой я тебе компаньон, если отрываю тебя от работы.
Seni işten uzaklaştırarak iyi bir ortak olmuyorum.
Плохо видно.
Bekle.
Джэйк, мне плохо видно.
Jake, İyi göremiyorum.
Видно, плохой из меня учитель.
Görünüşe göre iyi bir öğretmen değilim.
Ц ¬ ам что, плохо его видно?
- Bu çok yanlış. Dışardaki şeyi görmemiş gibi konuşuyorsunuz.
– Я плохо слышу, видно, заболел.
Bu hiç adil değil! Benim kumanda takılıyor!
Видно плохо ему там.
Yukarılarda bir yerde kendini kötü hissediyor olmalı.
Меня на твоем же, между прочим, диване оседлал какой-то проходимец. А мне, по-твоему, каково? Видно, нас с тобой очень плохо воспитали.
- Ailemiz iyi yetiştirememiş bizi.
Видно, плохо пытаешься.
Yeteri kadar sağlam denememişsin.
Видно плохо я его воспитал.
Onu eğittim. Anlaşılan onu iyi eğitememişim.
Так плохо напечатано, цену не видно.
Var ama çok kötü basılmış, okunmuyor.
У меня видно тоже будет плохой день.
Ben de çok kötü bir gün geçireceğim.
Снято работником кафетерия, на котором видно, как нескольким ученикам становится плохо...
Kafe çalışanı tarafından çekilmiş,... ciddi biçimde hastalanan birçok öğrenciyi görüntülemiş.
Шестой катер, двигайтесь вперед and turn to your 1 : 00. Там что-то есть. Отсюда плохо видно.
Orada bir şey var, ne olduğunu anlayamadım.
Видно, плохой был из вас командир.
İşinizi pek becerememişsiniz gibi.
Скользкие, разметки нет, просто кошмар, видно плохо.
İşaretlenmemiş, tutuşu az.. .. tam bir kar körlüğü kabusu.
Очень плохо видно.
Görmekte zorlanıyorum.
Видно, связь была плохой, и записали неверно.
Biri karıştırmış olabilir...
Я ходил на собеседование. Видно, у них все плохо.
Bir iş görüşmesine gittim, adamların hali duman.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]