English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ С ] / Слушая

Слушая translate Turkish

338 parallel translation
Я шёл от двери к двери, внимательно слушая.
Kapıdan kapıya geçip, kulak misafiri oluyor patavatsızlık edip bir yandan da eğleniyordum.
И ты лежишь по ночам, слушая его храп и лелея разные идеи?
Sen de karanlıkta onun horlamasını dinlerken bazı fikirler ürettin.
Ты стала выворачивать душу перед незнакомцем, перед негодяем, который возбуждался, слушая тебя.
Hâlâ sırrımız var mı? Nicole'un bilmediği bir şey var mı?
Вряд ли она думала о том, что я чувствовал, слушая ее разговор с Раппало..
Rappalo'yla öyle konuşurken benim nasıl hissettiğimi düşündüğünü zannetmiyorum.
Некоторые женщины тают, слушая эту музыку.
İnsanlar bunu dinlediklerinde genelde parça parça oluyorlar.
Ты овдовевший сокол, лелеющий свое маленькое дитя со всей строгостью воспитания, слушая и созерцая, как оно превратится не в сокола, а в великолепного ястреба.
Çocuğunun gelişimine her yönden destek çıkan onun üzerine titreyen dul bir çaylak kuşuydun sonra ne olsa beğenirsin çocuk, çaylak kuşu olmakla kalmadı, harika bir genç atmacaya dönüştü.
Слушая тебя, мы до сих пор сидели бы в Янбу, ясно?
Sence mümkün olanı yapsak, şimdi Yanbo'daydık.
В общем, как бы там ни было,.. я провел у них всю ночь, слушая их песни.
Her neyse bütün gece orada kaldım.
Слушая сюда, когда Жан-Зверь говорит, что у него есть деньги,
Beni dinle... Jean La Bete param var diyorsa parası vardır..
А говорить научился, слушая микропленки, что были на корабле?
Konuşmayı bantları dinleyerek mi öğrendin?
И это я, которая должна была жить на открытом воздухе, на берегу океана, слушая чарующую музыку и читая поэзию.
Aslında tatlı bir müzik dinleyip şiir okuyarak,.. ... açık havada Pasifik kıyısında bir yerde yaşamam gerekiyordu. Yvonne!
Слушая людей и читая книги, напечатанные шрифтом Брайля, я могу представить почти всю красоту мира.
İnsanları dinleyerek ve kabartmalı kitaplardan bu dünyanın güzelliklerini resmedebiliyorum.
Или слушая, что я говорю?
Ya dinlediğinizde?
Ты слышишь, даже не слушая, видишь, даже не глядя :
Dinlemeden duyuyor, bakmadan görüyorsun :
Слушая то, что здесь обсуждалось, должен сказать, что я поражён и разочарован.
Sadede gelin, bayım.
Слушая вас, можно подумать, что дуэли - это лишь детские игры.
Sanki Cennet Bahçesinde hoşça vakit geçirmek için düello yapıyorsun.
Как молодежь убивает время перед телевизором и слушая рок-н-ролл.
Gençlerin televizyon seyredip, rock dinleyerek nasıl vakit öldürdüklerini de.
Единственное образование, которое он получит это слушая меня.
O her şeyi beni dinleyerek öğreniyor.
Вы никогда такого не видели! Вы никогда не видели чтобы мужик совершал утреннюю пробежку, слушая какого-то "Засранца!"
Hiç görmediniz bir adamın koşu yaparak bokman dinlediğini.
Вау! Ладно, слушая.
Wow!
И я любил пострелять, Слушая, как звук эха разносится по холмам.
İyi bir atış zamanı kovalıyor, tepeden yuvarlanan yankıları dinliyordum.
И почему я должен тратить половину воскресенья, слушая как я попаду в ад?
Bu yüzden neden pazarları nasıI cehenneme gideceğimi dinleyeyim ki?
Даже после того, что я говорил на протяжении долгих лет о моем здоровье, не слушая советов?
Onca yıldır sağlığım hakkında söylediğim onca şeye rağmen hiçbir tavsiyeye uymadığım için...
- Я был идиотом, слушая тебя.
- Seni dinlemem aptalcaydı.
Так что лучше, провести хороший вечер, смотря матч каро-нет, или загубить весь вечер слушая клингонскую оперу?
İşte buradasın, karo-net izleyerek güzel bir gece geçirmeye hazırsın ve sen ıstırap dolu bir akşamı Klingon operası dinleyerek harcayıp sonlandırıyorsun.
У меня нет времени, чтобы тратить его, слушая пустую болтовню.
Gereksiz konuşmalarla boşa harcayacak zamanım yok.
Слушая, как Кира говорит, каким он был, что он сделал, что он собирался сделать, создается впечатление, что он был кем-то вроде военного гения.
Kira, Li Nalas'ın kim olduğunu, yeler yaptığını... anlatırken olduğundan büyük gösterdi, bir çeşit askeri deha yaptı.
Слушая рассказы Джейка о вас... я поняла, насколько я скучаю по моим родителям.
Jake'in sizin hakkınızda konuşmasını duymak... bana kendi anne babamı ne kadar çok özlediğimi hatırlattı.
А не тратить время, слушая ложь незнакомцев.
Yabancıları ve yalanlarını dinlemiyoruz.
Он не набрался этого, просто слушая нас.
Öylece orada oturup bizi dinleyerek bunlara sahip olmadı.
Я помню, как сидела здесь, слушая истории о привидениях, и только свеча освещала комнату.
Burada oturur ve sadece mumun ışığında, hayalet hikayelerini dinlerdim.
Я засел в своей маленькой лаборатории, ночами напролет слушая плеск жидкостей.
Vazgeçmedim. Hiç bıkmadan farklı karışımlar denedim. Küçük bir baskı laboratuvarında uzun geceler boyunca ateşte fokurdayan sıvıların sesini dinledim.
Вчера вечером расстрогался, слушая песню.
Dün gece bir şarkıyı dinlerken kendinden geçti.
Довольно скучно, вообще-то... но слушая их можно подумать, что это вопрос жизни и смерти.
Aslında oldukça sıkıcı... ancak bunları duymak ölüm ve yaşamla ilgili bir mesele olduğunu düşündürdü.
Помни, слушая песню,
Bu ninniyi dinle ve unutma,
Я провела много времени, наблюдая за ним в суде. Слушая его. Учась у него.
Mahkeme salonunda onu izleyerek, dinleyerek ve anlamaya çalışarak çok zaman geçirdim.
Скажем, вы могли бы провести 4 часа 59 минут, отдыхая или 4 часа 59 минут, слушая мои уговоры.
Söyle söyleyeyim, ya 4 saat 59 dakika dinlenirsin ya da 4 saat 59 dakika boyunca başının etini yerim.
Вместо этого я просидел с ним два часа, слушая его рассказ о продаже яхты.
Ama, orada iki saat bekledim ve yatını satma hikayesini iki saat boyunca dinledim.
То, что вы увидите на экране, это различные абстрактные изображения... которые могли бы пройти сквозь ваше сознание... если бы вы сидели в концертном зале, слушая эту музыку.
Ekranda izliyor olduğunuz, bir çok soyut resim ve görüntüler bir konser salonunda oturup, müzik dinlediğinizde, aklınızda oluşabilecek görüntülerdir.
Тогда почему люди хотят умереть, слушая мою песню?
İyi de, neden insanlar ölürken şarkımı dinliyor?
Но слушая диски, никогда не проникнешься духом настоящих 78.
Ama CD'ler asla bir orijinal 78'in yerini tutamaz.
Может, Уолтер нашёл там, в старых окружных судах, регистратурах больниц в городских архивах, в записях частных журналов то, что обрёл я, слушая игру Бёрди.
Belki de Walter ilçe adliyelerinde, hastane dosya odalarında şehir arşivlerinde tapu kayıtlarında bir şeyler bulmuştu.
Я должна быть уверена, что в следующем году,.. ... я не буду кукситься, слушая слезливые песенки по радио для тех кому за тридцать.
Gelecek yıl yine şapa oturmamam ve 30 yaş üzerindekiler için... kolay dinlenir müzik çalan Üzgün FM'i... dinlemeye mahkum olmamam gerekiyordu.
Слушая вас, мне кажется, что мне угрожает женщина, которая умнее меня.
Sana göre, ben yalnızca yüksek I.Q'su olan kadınları tehlike olarak görüyorum.
слушая какого-то идиота... что я могу звонить в Англию за 10 центов в минуту.
Zaten az olan boş zamanımı bir aptalın İngiltere'yi nasıl dakikası 10 cent'e arayabileceğimi..... anlatmasını dinleyerek harcamak istemem. Ben de dava açtım. - Çok güzel...
Слушая вас, можно подумать, что вы дилетант.
Sizin konuşmanız bana, bu mesleğin yabancısı olduğunuzu düşündürüyor.
они прятались в заброшенной галерее, слушая свои собственные похоронные проповеди.
" kendi cenaze töreni seremonilerini dinlerken kullanılmamış bir galeriye saklandılar.
Видя твоё бессилие, слушая это.
Güçsüzlüğünü görüyor, onu dinle.
Слушая твое дыхание я думаю о крольчатах, летнем луге.
Nefesin tarladaki tavşancık gibi cıvıldıyor arılarla, hayatla
Я исчерпал свои возможности только слушая эту чушь.
Bunu dinlemek boşa uğraşmak bence.
Слушая, меня не волнует, что твой папа мэр.
Dinle, baban belediye başkanı bile olsa umurumda değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]