Так весело translate Turkish

О! Это так весело!

- Bu çok eğlenceli olacak!

Последний раз мне было так весело только в колледже.

Okul yıllarımdan beri böyle eğlenmemiştim.

Не так весело, если ты будешь без сознания.

Kendinde olmazsan eğlencesi azalır.

Так весело вновь над чем-то смеяться.

Böyle şeylere gülmek eğlenceli.

Нам было так весело, разве нет?

Çok eğlenirdik ama değil mi?

Нам же и так весело.

Biliyorum, eğleniyoruz.

Зачем спать, если нам так весело?

Biraz eğlendiğimizde neden uyuruz ki?

Ну, если я вам скажу, то уже не будет так весело.

Aslında, sana bunu söyleseydim eğlencesi kalmazdı!

Я уже забыла, что бывает так весело!

Bunun ne kadar eğlenceli olabileceğini unutmak istiyorum!

Фелиция, ты так весело живёшь.

Hayatın harika, Felice.

Здесь всегда так весело.

Güzel bir yerden.

Ну, это не всегда так весело, я признаю это.

İtirat etmeliyim ki her zaman eğlenceli olmuyor.

Тогда она достает нож, что уже не так весело, и я говорю ей "Ты сделала свой выбор, Баффи была твоей подругой..."

Bıçağı vardı. O bölüm pek keyifli değildi. Sonra dedim ki ona,...

Боже, так весело иметь протеже.

Birinin korumam altında olması çok heyecan verici.

Нам всегда бывало так весело..

Her seferinde çok eğleniyoruz.

Было так весело.

Fazlasıyla eğlenceliydi.

Взять Монику и жить втроём. Нам будет так весело!

Monica'yı da getir, üçümüz birlikte yaşayalım.

Мне так весело!

Öyle eğleniyorum ki!

Мне так весело, что я просто умерла бы.

Öyle eğleniyorum ki ölebilirim.

Так весело, что почти незаконно.

O kadar eğlenceli ki, yasadışı olmalı.

Так весело, правда?

- Çok eğlenceli değil mi? - Evet...

Было так весело!

Çok eğlenceliydi.

Мне давно не было ТАК весело.

Çünkü uzun süredir böyle eğlenmemiştim.

Нам будет так весело.

Çok eğleneceğiz.

Это будет так весело.

Bu çok eğlenceli olacak.

К тому, это так весело, их скрывать.

Ayrıca, saklarken de eğleniyoruz.

- Да просто ей так весело с Джоуи..... что я подумал, что она захочет жить с ним дальше.

- Joey ile çok eğleniyor ya, o yüzden belki onunla kalmak ister diye düşündüm.

- Уже не так весело!

Artık o kadar da komik değil.

Не знала, что это так весело и бесплатно.

Tanrım. Bedavaya bu kadar eğlenilebileceğini bilmiyordum.

Нам было так весело, когда мы учились в институте.

Kolejdeyken çok eğlenirdik.

- Так вам было весело, ребята?

- Eğlendiniz mi?

У меня чувство, что это не так уж и весело, как ты говоришь.

İçimde bir his var, bu kulağa geldiği gibi eğlenceli değil.

Потом вот так, как сумасшедший. Весело.

Sonra da böyle kalçalarınızı deli gibi sallıyorsunuz.

И тогда мы будем праздновать свадьбу так же весело, как и сейчас.

ve hepimiz sabaha kadar bunu kutlayacağız, burda... şimdi olabildiğimizce mutlu.

Правда? Нам же весело, так ведь?

Eğleniyoruz değil mi?

Так вам было весело?

Eğlendin mi?

Даа, весело, не так ли...

Eğlenceli, değil mi?

" ы так и не пон € л - будет очень весело, когда € буду трахать ту медсестричку.

Asla öğrenemedin. Ben o doktoru becerirken böyle gülemeyeceksin.

- С тобой всегда весело, не так ли?

- Eğlence hiç bitmiyor değil mi?

Знаете, весело так, баскетбол, а ведь у меня есть два билета...

"Bu komik, basketbol, çünkü biletlerim var..."

Да, мы точно так же пообщались сегодня днём и не было даже близко так же весело.

- Evet. Bu öğleden sonra da birlikteydik ama hiç eğlenceli değildi.

Ну так... Ты умная и симпатичная, и с тобой весело.

Zekisin, güzelsin.

Это было весело, но я с Сэмом занят принятием критических решений а у тебя уверен много печатной работы, так что поговорим позже.

Bu eğlenceliydi ama Sam ve ben kritik kararlar vermekle o kadar meşgulüz ki... eminim senin de yazman gereken bir sürü şey vardır. Bu yüzden sonra konuşuruz.

Думаешь, это так просто и весело?

Kolay olduğunu, bundan zevk aldığımı mı düşünüyorsun?

Последняя моя знакомая, которая так считала, сейчас лежит в коме,... потому что ей было ой как весело на работе.

Buna inanan son kişi, işini yaparken çok eğleniyordu. Şu anda da hâlâ komada.

- Это не так уж весело.

O pek eğlenceli değildi.

Ведь было весело, так?

Eğlenceli değil miydi?

А почему ты думаешь, что ей так уж весело с Джоуи?

Joey ile çok eğlendiğini nereden çıkardın?

Я так рада, что вам весело вдвоем!

Beraber bu kadar eğlenmeniz beni çok memnun etti.

Звучит так, как будто это будет весело, а?

Kulağa sanki eğlenceli olacakmış gibi geliyor, değil mi?

Все это так мерзко. Я думал месть будет веселой, забавной.

- Bu çok iğrenç!