English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Я ] / Я обещал ему

Я обещал ему translate Turkish

118 parallel translation
Мне неудобно втягивать вас, но я обещал ему задержать вас.
Bunu yapmaktan nefret ediyorum ama seni burada tutmaya söz verdim.
Я обещал ему молчать.
Ona gizlilik sözü verdim. Kardeşim olmuştu.
Я обещал ему 35000 зулаксов за дачу показаний в мою пользу.
Benim tarafımda olması için ona 35,000 zulaks vereceğimi söyledim.
А я обещал ему ходить туда каждое воскресенье.
Her Pazar günü oraya yürüyeceğime ona söz vermiştim..
Завтра приезжает министр, и я обещал ему все показать.
Bakana etrafı gezdirme sözü vermiştim.
- Я обещал ему...
- Ona söz verdim...
Когда умирал твой отец я обещал ему, что буду присматривать за тобой.
Baban öldüğünde seni koruyacağıma dair söz vermiştim.
Я обещал ему, если его убьют, я отвезу его вещи его маме.
Ona söz vermiştim. Vurulursa, eşyalarını annesine götürecektim.
Но я обещал ему сделать всё, чтобы исправить положение.
Ama durumunu iyiIeştirecek adımIarın atıIacağına söz verdim.
Я обещал ему, что не позволю, чтобы кто-нибудь причинил ему вред снова.
Bir daha kimsenin ona zarar vermesine izin vermeyeceğimi söyledim.
Я обещал ему.
Ona söz verdim.
Я обещал ему, что он может не ходить туда.
Yapmak zorunda olmadığını söylemiştim.
Ваш отец был моим другом. И я обещал ему следить за вашими успехами.
Babanız çok iyi dostumdu ve hayattaki gelişiminizi izlemeye söz vermiştim ona.
- Я обещал ему, что никогда не скажу.
Kimseye söylemeyeceğime dair söz verdim.
Я обещал ему свой правый глаз.
Ona sağ gözümü emanet ettim.
- В обмен на то, что Англия не будет воевать с Францией, я обещал ему голоса французских кардиналов.
Eğer İngiltere, Fransa'ya savaş açmazsa, Fransız oyları için söz verdim.
В обмен на то, что Англия не будет воевать с Францией, я обещал ему голоса французских кардиналов.
İngiltere'nin Fransa'ya savaş açmaması karşılığında, Fransız oyları için söz verdim.
Я обещал ему, что ничего тебе не расскажу.
Ona sana söylemeyeceğime söz verdim.
Он не хотел, чтобы кто-нибудь знал, И я обещал ему, что никто не узнает.
Kimsenin bilmesini istemiyordu, ve bende bilmeyeceklerine söz verdim.
Как бы то ни было, он навещал тут друзей, и я обещал ему, что мы придем на собрание.
Her neyse, buradaki arkadaşlarını ziyaret ediyormuş ve ben de buluşacağımıza söz verdim.
Мой сын ждёт меня снаружи, я обещал ему пойти с ним в кино.
Oğlum arabada sinemaya gitmek için beni bekliyor.
Год назад я ему позвонил. Он обещал ответить.
Beni arayacağına söz vermişti.
Я должен их вернуть, я... обещал ему.
Geri vermeliyim. Ona söz verdim.
Но я не обещал ему, что вы не сбежите после его прихода.
Ama ondan sonra nereye gideceğinle ilgili bir şey demedim.
Я позвонил ему, и он обещал отвести нас туда.
Onu aradım ve bizi yukarıya götürmek üzere söz verdi.
Я обещал Рою, что помогу ему переехать.
Roy'a sözüm var. Taşınmasına yardım edeceğim.
Я ему обещал. А я не вру.
Ona söz verdim... ve ben yalan söylemem.
- Я обещал, что объясню ему случившееся.
Gerçeği söyleyeceğimizi söz verdim.
Я обещал помочь ему с научным проектом.
Bilim projesine yardım edeceğime söz verdim.
Я сказал ему, что адвокат жены не разрешает мне с ней встречаться,... и он обещал мне помочь.
Ona karımın avukatının beni onu görmekten alıkoyduğunu söyledim ve o da bana yardım edeceğini söyledi.
Я ему обещал освободить тебя к свадьбе.
Onlara seni düğün için kurtarma sözü verdim.
Я сказала ему, что это вовсе не то, о чем мы договаривались - он обещал, что у нас всё будет по-другому, потому что я не тавнианка.
Ona bu şekilde anlaşmadığımızı,... bana Tavnianlı olmadığım için durumun farklı olacak dediğini hatırlattım.
Я обещал Саймону. И я найду ему модель.
Simon'a bir model bulacağıma dair söz verdim.
Он обещал паспорт, деньги и лодку, если я окажу ему небольшую услугу.
Bana pasaport, biraz para ve bir tekne önerdi. Karşılığında sadece buradaki bu sorunu halledecektim.
Я ему обещал много лет назад.
Ona çok uzun zaman önce. söz vermiştim.
Я обещал Леонардо пожелать ему спокойной ночи
Leonardo'ya iyi geceler diyeceğime söz verdim.
Я обещал Джор-Элу что, если он даст мне силы чтобы вернуть тебя из Метрополиса то однажды я верну тебя ему.
Seni Metropolis'ten eve getirebilecek gücü bana verirse bir gün seni ona geri getireceğime dair ona söz verdim.
И я обещал ему, что, если я выйду, я сделаю все... что в моей власти, чтобы помочь ему.
Ama ona inanıyorum. Çıkarsam, elimden gelen her şekilde ona yardım edeceğimi söyledim.
Там, у дверей магазина, я посмотрел ему в глаза и обещал, что мы никогда не отошлем его.
Kasabın önündeyken gözlerinin içine baktım ve onu hiçbir zaman göndermeyeceğime söz verdim.
Нет, я не обещал ему играть в Смеш.
Hayır, ona "Smash Bros" oynayacağımı söylemedim.
- Я не могу. Я ему обещал.
Gösermeyeceğim diye söz verdim.
Я точно знаю, что он звонил замначальника полиции Питтсбурга, моему другу, обещал ему златые горы.
Pittsburgh'daki bir müdür yardımcısını aradığını duydum, arkadaşlarımdan biri, gelebileceğine dair söz vermiş.
Скажи Эл Джею скажи ему, что я обещал доску для серфинга с его именем на ней.
LJ'e de ki ;... Ona, üzerinde adının yazdığı bir sörf tahtası olacağını söyle.
Я обещал, что позвоню ему сегодня ночью.
Bu akşam arkadaşım telefon başında bekliyor olacak.
Я всегда обещал ему, что возглавлю семейное дело, что старушка продолжит летать.
Ona aile mesleğini devam ettirip, bu yaşlı hatunu uçurmaya devam ettireceğime dair söz verdim.
Он бы ни за что не стал! Он обещал, и я ему верю!
Bana anlattı ve ben de inandım.
Шесть недель назад я обещал себе вернуться домой чтобы подарить ему его первую бейсбольную перчатку.
"Altı hafta önce, zamanında evde olup ona ilk beyzbol eldivenini..." "... alacağıma dair kendime söz vermiştim. "
Я обещал, что если никто не узнает, я разрешу ему остаться.
Ben de kimse duymazsa, görevine devam edebileceğini söyledim.
- Он обещал, что я стану смертным, при условии, что все мои дети, которые у меня будут, будут принадлежать ему после шестнадцати лет.
Babalık yapacağım her çocuğun 16 yaşına geldiği zaman ona ait olacağı şartıyla bana ölümsüzlük verdi.
Я еще вчера обещал ему прийти.
Dün gideceğime söz vermiştim.
Я обещал, что найду ему замену, ведь так?
Yenisini alacağıma söz vermiştim, değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]