Ben yapıyorum translate English
6,191 parallel translation
Bunu neden ben yapıyorum?
Why am I dealing with this?
Çünkü kirli işlerini ben yapıyorum Ezra.
Because I do your fucking dirty work, Ezra.
Danny ben senin için en iyisi olduğunu düşündüğüm şeyi yapıyorum.
But, Danny, I am just doing what I think is best for you.
Yani, en azından bütün kız arkadaşlarımla ben öyle yapıyorum.
I mean,'cause at least that's what I do with all my girlfriends.
Ve iki numara, ben güzel listeler yapıyorum.
And number two, I make good lists.
Ben işimi yapıyorum, dışarı olmalı örneğin gibi, hayat kurtarıyor.
I should be out doing my job, like saving lives, for instance.
Ben sadece işimi yapıyorum.
Just doing my job.
Wade'in Evi mi? Ne yapıyorum ben ya?
Casa de Wade.
Waffle yapıyorsa, ben ısmarlıyorum.
If he's making waffles, I'm buying.
Ben bunlardan bir kaç tanesini yapıyorum her gün.
I've made more than a few in my day.
Sen sızınca ben de öyle yapıyorum.
That's what I do when you're passed out.
Asıl sen sızınca ben öyle yapıyorum.
That's what I do when you're passed out.
Ne yapıyorum ben?
Ugh, what am I doing?
Bunu bizim için yapıyorum dedi ama ben ülkeme asla ihanet etmeyeceğimi söyledim.
Now, he said he was doing it for us. But I told him I would never betray our country.
- Ben de bunu yapıyorum.
That's what I am doing.
Belli ki yapıyorum. Hamburger yerken ben :
I'm eating a burger, and I'm like...
Ben bunu profesyonel olarak yapıyorum. "
"I'm just saying, I only do it professionally."
Ne yapıyorum ben?
What am I doing?
Ben de her gün inadına yapıyorum.
And every day I do it anyway.
Bana bak, ben geri dönüşüm yapıyorum.
Hey, don't look at me- - I recycle.
Şaka yapıyorum, ben umursuyorum.
I'm only kidding. I care.
İş vuruş düzenine gelince, ben PBÇ ile yapıyorum.
When it comes to shooting patterns, I like to go pbj.
Ben sadece Nicole'u yapıyorum.
I'm just doing Nicole.
Üç gün önce kızıma büyü yapıldı. En azından ben öyle inanıyorum.
Three days ago, my daughter was spelled... or so I believe.
Ben bu işi böyle yapıyorum.
This is how I do it.
Bak. Bu tip işleri ben hep yapıyorum adamım.
Look, I do this type of thing all the time, man.
Ben meditasyon yapıyorum.
Well, I meditate.
Ben de aynını yapıyorum.
Yeah, that's what I'm doing, too.
Ne yapıyorum ben?
Wait, what am I... Get... get back out there.
O zaman ben bataklığın ortasında Friar Tuck gibi giyinmiş ne yapıyorum?
Well, then, what am I doing in a swamp dressed like Friar Tuck?
Ben de bunu patronum için yapıyorum.
I'm just doing this for my boss.
Ben.. Ben bunu hep yapıyorum.
I-I do it all the time.
Neden bu konuşmayı yapıyorum ki ben?
Why am I having this conversation?
Ben ne yapıyorum, Splinter bizden yapmamızı isterdi?
- I'm doing what splinter would want us to do.
Senin istemene gerek yok, ben isteyerek yapıyorum.
You don't have to ask. I'm volunteering.
Ne yapıyorum ben?
No! What am I doing?
Ben öyle yapıyorum.
That's what I do.
Ben hep yapıyorum.
I do it all the time.
Tabi ben sadece işimi yapıyorum. Ne yazık ki, Chala için en iyi seçenek yatılı okul.
But I'm also doing my job, and unfortunately, re-education school is the best option for Chala.
Fakat ben-ben ona bakıcılık yapıyorum ve görünen o ki tüylü ejderhasını yanlış yere koydum, ve bu da hiçkimse için iyi değil.
But I'm-I'm house-sitting for him and I appear to have misplaced his bearded dragon, which is not good for anybody.
İlk kraliyet balomdaki ilk dansımı seninle yapıyorum ve tek söyleyeceğin şey "Ben demiştim." mi?
You get my first dance at my first royal ball and all you can say is, "I told you so"?
Ben burdan başlıyorum, sorgulamayı sen yap.
I'm gonna go ahead and let you take the lead on this one.
Ben bunu para için yapmıyorum, dans etmek için yapıyorum.
I don't do this for the money, it's the dancing.
Ben de öyle yapıyorum.
That is what I am doing.
Ben bu adama iyilik yapıyorum.
I'm just doing this guy a favor.
Ben de bir çeşit danışmanlık yapıyorum.
I'm kind of serving as a consultant.
Tanrım, ben ne yapıyorum böyle?
Oh, God, what the hell am I doing?
Aslında ben yedeğim için bir iyilik yapıyorum.
I'm actually doing something really nice for my understudy.
Ben sadece... günlük 100 fırçamı yapıyorum.
I'm just, um... I'm doing my usual 100 brushes a day.
Biliyorum çünkü ben de öyle yapıyorum.
I know about that. That's how I am.
Ben orada işimi yapıyorum.
I'm out there. I'm doing it.
yapıyorum 103
ben yalnızım 40
ben yokum 169
ben yoruldum 32
ben yaptım 316
ben yanındayım 34
ben yatıyorum 81
ben yokken 23
ben yapabilirim 67
ben yaparım 439
ben yalnızım 40
ben yokum 169
ben yoruldum 32
ben yaptım 316
ben yanındayım 34
ben yatıyorum 81
ben yokken 23
ben yapabilirim 67
ben yaparım 439
ben yaşıyorum 19
ben yedim 21
ben yapmadım 408
ben yatmaya gidiyorum 66
ben yapamam 117
ben yazdım 32
ben yazarım 25
ben yapayım 56
ben yapmam 40
ben yaşlıyım 30
ben yedim 21
ben yapmadım 408
ben yatmaya gidiyorum 66
ben yapamam 117
ben yazdım 32
ben yazarım 25
ben yapayım 56
ben yapmam 40
ben yaşlıyım 30