English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Ben yalnızım

Ben yalnızım translate English

2,134 parallel translation
- "Ben yalnızım evde" dedi.
- "I'm alone." - That's how it is'round here.
Hikayede, aile ve hizmetçileri de uykuya dalıyor ama ama ben yalnızım.
In the fairytale the family and the servants also fall asleep, but I... am alone.
Ben yalnızım, size nasıl yardımcı olabilirim?
I'm alone. How can I help you?
Ben yalnızım.
I am alone.
Tamam, sadece anlamaya çalış, ben yalnızım. Dul, çalışan bir anneyim.
OK, just try and understand, I'm a single, divorced working mother and I don't have anyone else!
Ben yalnız değilim.
I'm not alone.
Çünkü eğer ölürsen, ben yalnız kalacağım.
Because if you die, I'm alone.
Ben sizi biraz yalnız bırakayım.
- I'm gonna give you guys a moment.
Ben sadece... Yalnız kalma konusunda hiçbir zaman iyi olamadım.
I'm just... never really good at being alone.
- Kim için çalışıyorsun? - Ben yalnız çalışırım.
- Who are you working for?
Yapamam, çünkü bu olacak ve ben yalnız olacağım. Ne yapacağımı bilemeyeceğim.
I can't, because it's gonna happen, and I'm gonna be there alone, and I'm not gonna know what to do.
Ben yalnız başına bir anneydim ve elimden gelenin en iyisini yaptım.
I was a single mother and did the best I could.
Belki ben burada kalırım ve ikimizde yalnız kalmış oluruz. İki kat yalnızlık yani.
Well, if I stay, then there'll be two of us alone, which is twice as pitiful.
Sanırım ben... ikinizi yalnız bıraksam iyi olur.
I guess I'll... Leave you two alone.
Ben de evde yalnızım, korktum şimdi başıma belâ olur falan dedim.
I was on my own. And scared he'd be trouble. I went to my room.
Chuck, Harold ve Roman'la süveter satın alırken sen ve ben de Notre Dame'ı gezer, biraz zaman geçiririz. Yalnızca ikimiz. Uzun zamandır yapmadığımız gibi.
Chuck can shop for sweaters with Harold and Roman, and we can wander Notre Dame, and spend time, just the two of us, like we haven't for so long.
Merak ettim de acaba yarın belediye başkanıyla röportajı olan başkaları da var mı yoksa yalnız ben miyim?
I was just wondering, is anyone else interviewing the mayor tomorrow on TV, or is it just me?
Ben de çene düşüklüğü olabiliyor çünkü bir süredir hayatta yalnızım da.
There's a chance I've got verbal diarrhoea because I've been on my own for a while. So, um...
Ben Jo Playton, yalnız değilsiniz.
I'm Jo Playton, and you're not alone.
Ben de yalnız öleceğim.
And I'm gonna die alone.
Ben Wolverine gibi yalnız bir kurdum. Tıpkı onun gibi yalnızca insanların bana ihtiyacı olduğu zaman ayrılırım.
I'm a bad ass loner like Wolverine, who leaves whenever people beg him not to leave.
Ben yalnız bir kızım.
I am a lonely girl.
Yalnız sen ve ben değil vatandaşlarımız da bekledi.
It's not just about you and me, but the aspirations of countless of our comrades
Bu dünyada kendi başınasın ve ben de gidip, seni yalnız başına bırakırsam, çok üzgün olacaktım.
You're by yourself in the world, and if I go too, leaving you alone, I'd be too sorry.
Ben de yalnızım.
I'm alone too.
Ben değişik şampuanlarımla yalnız yaşamaktan mutluyum.
I'm very happy living alone with my various shampoos.
Seni incitmek istemiyorum, Ben Burada yalnızım
- I do not want to hurt you! - I think there pliers.
Ben zaten yalnızım.
I am alone, does no wrong.
Evet, sen yalnızsın, ve ben de yalnızım.
Yes, you're alone and I also.
Dışarıda şerefsiz bir katil dolaşıyor ve ben bu evde yalnızım.
There is a fucking murderer out there and I am alone in this house.
Ve ben geri döndüğümde ikiniz de gitmeye hazır olsanız iyi olur, çünkü bir daha yalnız gitmeyeceğim.
And when I get back, you two, you'd better be ready to go, because I'm not going alone again.
Ben yalnız yaşarım.
I live alone. I came home from work,
Ben sizi yalnız bırakayım.
I'll leave you to it.
Ben yalnız avlanırım.
I hunt alone.
Burada yalnız ben vaaz veririm.
I'm the only one who preaches here.
Ben kalabalıkta izleyen yalnız biri değilim.
I'm not merely a spectator in the crowds
"Ben daima yalnız."
"l'm always lonely."
Yalnızım ben, ahbap.
I'm lonely, mate.
Ben sizi yalnız bırakayım da tanışın.
Well, I'll leave you two to get acquainted.
Ben biraz önden yürüyeceğim, yalnız başıma.
I think I'm gonna walk ahead, by myself.
Yalnız ben varım üzerine uyan #
I'm the lone outfit to you..
- Ben sizi yalnız bırakayım.
Oh, I'll let you.
Ben ne yalnız ne de morali bozuk biri değilim.
I'm not a lonely person or a depressed person.
Fakat hazırlıklı değildim böylesine derinleşmesine ve bunun sürdürülmesine sonra iki yıl tamamen başarılı olamayacak. ve siz ikinizsiniz ben ise yine yalnızım.
But I am not prepared... to get deeper into it and hoping it's gonna work out... and then two years down the line it's not gonna work out... and you guys have each other... and I'm alone again.
Ben yalnız bir kurdum, Elektra.
I'm a lone wolf, Elektra.
Görüyorsun, hiç kimse Tania'ya bakmak istemiyor. Ben boşanmış, yalnız, çalışan bir anneyim, bu çok zor.
You see, no one has been able to handle Tania like this and I'm a divorced single working mother. lt's difficult.
Ben yalnız uçarım.
The kid flies private.
- Ben sizi yalnız bırakayım.
- Well, I'll leave you guys to it.
Ne yapacağımızı söylüyorum Emily ve ben, üvey ablamın külodunu koklaman için sizi yalnız bırakıyoruz.
You know what... Emily and I leave it up to my half sister her panties sniffing.
Ben sana iyi gelmiyorum. Yalnız olmalıyım.
I'm not good for you.
Ben zaten yalnız olmaya alıştım. O yüzden...
I'm used to... being the solo girl, so it's...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]