English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Ben yaşıyorum

Ben yaşıyorum translate English

2,141 parallel translation
Ben yaşıyorum.
I live.
Ben şehirde yaşıyorum.
I live in the city.
Ben hırdavatçıda çalışıyorum ve 26 yaşındayım. Saatte 7 dolar kazanıyorum.
I work at a hardware store, and I'm 26 years old, and I make $ 7 an hour.
Sayın Bay M. Horowitz, benim adım Mary Daisy Dinkle ve ben 8 yıl, 3 ay ve 9 gündür yaşıyorum.
Dear Mr M Horowitz, my name is Mary Daisy Dinkle and I am 8 years old, 3 months and 9 days.
Iıı - şey, ben sevgilim Simon'la yaşıyorum,... ama o, ııı - bu gece biraz meşgul. o yüzden...
Uh, well, I do live with my partner, Simon, but he's, um, um... busy tonight, so... [disco music plays]
Ben de oturma odasının köşesinde yaşıyorum.
I just live right around the corner in the TV room.
Ben pek çok sorun yaşıyorum... Kız ile dışarı çıktığımda...
I have problems with some girls.
Ben bunu hergün yaşıyorum.
I do this everyday.
- Ben burada yaşıyorum.
- I live here.
- Ben hala orada yaşıyorum, dostum.
- I still live there, mate.
Hayır, büyükbabam burada yaşıyor. Ben de onunla kalıyorum.
No, my grandpa lives here, I'm staying with him.
Ben şimdi içimde bütün bu farklı insanlarla beraber mi yaşıyorum?
I got all these different people livin'inside me, right?
Ben de tanımıyorum. Çünkü o, Belçika'da yaşıyordu.
We've never met before've Lived in Belgium
Ben de böyle yaşıyorum.
I kind of live by that.
Ben Beauvois'da donma yaşıyorum.
I'm freezing, Beauvois.
Ben 12 yaşımdan beri yalakalık yapıyorum sana!
I've been kissing your ass since I was 12!
Ama en büyük sebebi onun ailesinin tanıştığım en tuhaf insanlar olması ve ben California'da yaşıyorum.
But mostly because her parents are the weirdest people I have ever met and I live in California.
Yani, ben tek yaşıyorum da.
Uh, you know, because I live alone.
Bu arada ben de sefalet içinde yaşıyorum.
At the meantime, I'm'worthing'it.
Kendi yaşıtlarımdan hoşlanmak isterdim ama beni terk eden babamı arıyorum ben.
You know, I wish I liked guys my own age but I'm just chasing the dad that ran out on me.
Ben hatırlanmak için yaşamıyorum, yaşamak için yaşıyorum!
I am not here to be remembered, I'm here to be alive!
Kitapçıda yığınlarca kitaplarınla falan kendi başına yaşamak hoş olmalı. ama, bak ben aslında bir kariyerimin, ve bir karımın ve bir sevgilimin olmasını ve bilmiyorum sonra boşanmayı ve ereksiyon olamadığım, sinsi vakalarla dolu bir orta yaş geçirmeyi planlıyorum.
It must be nice living at the bookstore by yourself with all your stacks of books and all that, but, see, I actually plan on having a career, and a wife, and a girlfriend, and, I don't know, a divorce
Ben 20 yıldır burada yaşıyorum.
I've lived here for 20 years.
Kendi kendime savaşta olanların Allah'ın takdiri olduğunu söylüyorum ama gerçek şu ki onlar öldü ve ben yaşıyorum....... Ve bu şekilde olmasını tercih ederim.
I tell myself That what happens on the battlefield Is the will of allah,
Ben tam anlayamadım, çünkü ânı yaşıyorum.
I cannot tell, cos I'm just living the situation.
- Güzel, ben ölümü yaşıyorum.
- Fine, live my death.
Ben hâlâ yaşıyorum.
I'm still alive
Ben buralı değilim. Kirada yalnız yaşıyorum.
I'm not local, I'm renting an apartment.
Ben her gün aynı şeyi yaşıyorum.
I've got to do this every day.
Ben hâlâ yaşıyorum, tatlım.
I'm still alive, baby.
Hayır, hayır, yalnız yaşıyorum ben.
No, no. I live alone. I'm a widower.
Ben ise boruları su sızdıran bir viranede yaşıyorum.
I'm stuck living in a shack with leaky pipes and water stains.
Ben onlarla yaşıyorum.
Oh God, I live on the stuff.
Ben de onuncu defadır gelmediğin için Manny'nin kapı önünde ağladığı dünde yaşıyorum mesela.
Well, I was living in the yesterday When manny was crying outside that door'cause you didn't show up for the tenth time.
Ben yalnız yaşıyorum.
I'm single.
Bu gerçekleşen benim hayalimdi ve ben bunu yaşıyorum.
This is a dream come true, and I'm having the time of my life.
Ben... ben aşağıdaki garajda yaşıyorum.
I live over the garage.
Ben bir bankerin evinde yaşıyorum ve şirket için koşturuyorum.
I'm living in a stockbroker's house and I'm running a company.
Ne? Nereye? Baba, ben burada yaşıyorum.
You're coming with me.
50 mil uzakta yaşıyorum ben.
I do live 50 miles away.
Ben burda yaşıyorum benim evim burası.
I live here
ama ben yanlız yaşıyorum.
I understand.
Veronica, ben tam gün çalışıyorum ve 8 yaşında bir kızım var.
Veronica, I work full-time and I have an 8-year-old daughter.
Ayrıca ben burada yaşıyorum çünkü bir milyoner değilim.
I don't live here because I'm an eccentric millionaire.
Sadece kimseye söyleme, ben hala annemle yaşıyorum. Lütfen, tamam mı?
Just don't tell anybody I still live with my mom, okay, please?
" Ben uyuşturucu beni öldürüyor söyledi yaşıyorum.
" I am told that the drug kills me
Ben başkent Washington'da yaşıyorum, o New York'ta.
I live in Washington, DC. He lives in New York City.
Ben burada yaşıyorum.
I live here.
Ben özel bir adada yaşıyorum...
I'm living in a private island..
Ben bir hayal dünyasında yaşıyorum.
I live in a fantasy world.
Bir şey söyleyebilir miyim? Ben iki yıldır kaçak yaşıyorum. Ne kadar uzağa kaçarsanız kaçın kendinizden kaçamazsınız.
May I just say I've been on the run for two years, and no matter how far you run, you can never run from yourself.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]