English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Ben yokken

Ben yokken translate English

1,596 parallel translation
- Ben yokken ofisimde kim vardı?
- Who was in my office while I was gone?
Evet ama ben yokken evde kalamazsın.
Yeah, but y-you can't stay in the house alone without me.
Çavuş Gabriel ben yokken şüpheli telsiz konuşmalarını dinleyin, lütfen.
Oh, sergeant gabriel... uh, if you could, please babysit the suspect while i'm gone.
Ama ben yokken, Jor-El'in yapmanı kesinlikle önlemeye çalıştığı şeyi yapmışsın.
But in my absence, it appears you did exactly what Jor-El was trying to prevent.
Ben yokken birşey oldu mu?
Anything happen while i was gone?
Ben yokken patron odur, tamam mı?
When I'a away, he's the boss, got it?
Ben yokken sana o bakacak. Ütü yapmak yok.
She's going to take care of you while I'm gone, no ironing.
Ben yokken istediğin kadarını kullan.
Use them as you wish while I'm away.
Tüm bunları ben yokken mi yaptın?
You did all this while I was gone?
Ben yokken, kızlı-erkekli bir arada kalmasına izin veremem.
I can't let her have a boy-girl sleepover while I'm gone.
Ben yokken, ne yaparsanız yapın ama bu kapıyı açmayın.
So while I'm gone, whatever you do do not open this door.
senden tek ricam... kimseyi öldürmemeye çalış, ben yokken.
Would you just try not to... try not to kill anything while i'm gone?
Oh, ben yokken birkaç kalem açıver, eğik sevdiğimi biliyorsun.
Oh, and cut me some nibs when I am gone. You know the slant I like.
- Arkadaş duyduğuma göre ben yokken çok huysuzmuşsun.
- My friend... I heard that when I was away, you were so stubborn.
Ama bozuk çok, ben yokken
# But she's not when I'm gone #
Ama bozuk, ben yokken
# Then she's not when I'm gone #
Ben yokken annene gelip kalmasını söylemiştim.
I've asked your mother to come and stay while I'm gone.
Yerde yatıyorum [ Ben yokken saati kim kuracak
I lay there on the ground Who will wind the clock when I'm away
Ben yokken sen ve o aptal arkadaşın istediğinizi yapabilirsiniz.
You and your idiot friend can do whatever you want while I'm gone.
Ben yokken, kraliçelere lâyık bir şekilde hazırlanmanızı bekliyorum.
In my absence, I expect you to make it fit for the queens we are.
Pratik yapmaya başla.. ben yokken birinin ona göz kulak olması gerek
It's just practical. I need to know that there'll be someone to look after her.
Ben yokken siyah Prada pantolonumu ütüler misin?
Could you get my black Prada pressed while I'm gone?
Ben yokken sakın birbirinize aşık olayım demeyin.
Don't you two go falling in love while I'm gone.
Ben yokken konuğumuzu gereği gibi ağırlayacağınıza güveniyorum.
I trust you'll be able to entertain our guest properly while I am gone?
Eğer ben yokken döküntüler artarsa enjekte edersin.
If the rash gets worse while I'm gone, inject it.
Neden ben yokken başka kadınlarla görüşmüyorsun?
Why don't you see other women while I'm gone,
- Merhaba hanımefendi. Ben yokken bu adama iyi baktın mı?
Did you take care of this one for me?
Sajani, ben yokken eve gerçekten çok iyi bakmışsın.
Sajani, you have truly taken such good care of the house in my absence.
Ben yokken, komuta George'ta.
And while I'm gone, Joseph is in charge.
- Ben yokken Daniel'dan bir haber aldınız mı?
So you didn't get any news on Daniel while I was gone?
Ben yokken, benim görevime sen vekalet edeceksin.
You're gonna be the acting supervisor while I'm gone.
Bana bir iyilik yap ve ben yokken bunu sıkı sıkı tut.
Hold on to this while I'm gone.
Baban, ben yokken sana göz kulak olacak.
Your daddy, he's gonna take real good care of you while I'm gone.
Ben yokken mutlu ol ve kendine iyi bak.
Be happy without me. And take care of yourself.
Ben yokken bir şey olursa ne olacak? Bir sürü soygun haberi var. Onu benim süitime yakın bir yere 223'e alır mısınız?
What if I wasn't there and she needed help, and with all this talk of robberies.
- Ben yokken odama girmiş olmalılar.
Someone must have come in when I wasn't there.
Ben burada yokken sen evin küçük reisisin... o yüzden, sen eve bakacaksın, kardeşinin yanında kalacaksın, biz de hemen döneceğiz.
You're the little man of the house when I'm not around... so go take care of the house, take care of your sister, and we won't be long.
Sana kaç kere, ben evde yokken telefona cevap vermemeni söyledim?
How many times have I said, don't answerwhen I'm out!
Arkadaşlık fikirleriyle dolu olan Raja yanımızda yokken,... Anita ve ben randevunun keyfini çıkardık.
Without Raja around to push his friendship agenda, Anita and I enjoyed our date together.
Ben yokken daha iyi çalıyormuşsun.
Just learned it!
Ben okulda yokken, başka kızlarla ilgilendin mi?
What the? Are you mad? When I'm not in school, will you like other girls?
Ram'lerin kreşinde olacak. Ben yanında yokken de orada kalacak.
Jenna will be at Ram's with the nanny, and that's where she will be staying when I am not with her.
Ben aşağı iniyorum. Kimse yokken mesaj atarım.
I'll go downstairs, text you when the coast is clear.
Ben burada yokken teyzenin sözünü dinlemelisin.
You have to listen to Auntie when I am not here.
Sen yokken, ben zaten yalnız kalıyorum.
When you're not here, I'm alone.
Belki de hazır ben burada yokken çingene hayatını bırakabilirsin.
Maybe you can give up your gypsy life now that I'm no longer here.
Ben yokken erdemli, tanrı korkusu olan
I had to make sure you were being a virtuous,
Özellikle de ben hala hastanedeyken ve seksüel olasılıkları onaylayacak ya da reddedecek hiçbir imkanım yokken.
Especially since I was still in the hospital and had no way of confirming or ruling out sexual possibilities.
O yokken onun yerine ben bakıyorum.
I'm taking over for her while she's gone.
Ben yanında yokken kimseyi öldürmeye kalkma.
Try not to kill anybody while I'm away.
Ben burada yokken, bir süreliğine Catherine şef olacak.
Catherine's going to be in charge for a while while I'm gone.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]