English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Bunlara

Bunlara translate Spanish

7,032 parallel translation
- Az önce gördüğün sorun da bunlara dahil.
- incluyendo el que acabas de ver.
Cenazesinde de bunlara devam ediyor olduğumuzu görse sevinirdi.
Apreciaría que todavía lo hagamos en su funeral.
Artık inanmıyorum bunlara.
Ya no la creo.
Bunlara maruz kaldığın için çok üzgünüm.
Lo siento mucho lo que tienes que pasar por esto.
- Bayılıyoruz bunlara.
Estamos locos por ellos.
Ben de bunlara : "Atıştırmalıklar" diyorum.
Yo lo llamo "Stor'd'Oeuvres".
Bunlara topuz denir!
¡ Es mi peinado!
- Asıl soru bunlara ne sebep oluyor?
¿ Pero qué alimenta esta energía?
Bunlara inanmıyorsun, değil mi?
Tú no crees esto, ¿ verdad?
Bunlara bakmalı mıyım?
¿ Debería mirar estas?
Çünkü halihazırdaki tüm sorunlarının üzerine saç dökülmesi, nefes alış verişi astım, egzama, dar geniz boşluğu kronik kabızlık bir de bunlara suçluluk ve utanç ekledim.
Con todos los problemas que tiene... la caída de cabello prematura, la respiración... el asma, eczema... fosas nasales constreñidas... constipación constante. Yo les agregué algo de culpa y vergüenza.
İstediğin bütün efsaneler ve mitlerle dolu, bunlara Robin Hood da dahil.
Llenos de todos los mitos y leyendas que pudieras esperar, incluyendo... a Robin Hood.
Görünüşe göre bir daha bunlara ihtiyacım olmayacak.
Parece que ya no voy a necesitar estos.
Bir noktada kendine o adamın gerçekten bunlara değip değmeyeceğini sormalısın.
- ¿ Se puede decir? La pregunta que uno debe hacerse es :
Harika! Bunlara gerek olmayacak.
Excelente, no los necesito.
Yalan bunlar. Bunlara inanmam.
No te creo nada.
Daniel, bunlara katlanmak zorunda değilsin. Hayır.
Daniel, no tienes que soportar nada de esto.
Kesit olarak alacağımız numunede bunlara bakmak ilginç olacak.
Ese tipo de cosas serían muy interesantes sobre una muestra de corte transversal.
Titian bu eserlere özel bir ad verdi. Bunlara şiir dedi, "poésie". İlk kez bir ressam kendi eserlerini bu şekilde adlandırıyordu.
Tiziano llamó a estas obras de forma especial, las llamó "poemas", "poesie", y fue la primera vez que un artista se refirió a su obra de una manera en que se comparaba a sí mismo,
Bazıları soyutlanacağını düşünüyor ki bunlara...
Muchos de los cuales se sienten alienados por lo que algunos llaman...
Çünkü hiçbir erkeğin bütün bunlara bağışıklığı yoktur.
Porque ningún hombre es inmune a todo esto.
Bunlara yetecek zamanı nereden buluyor?
¿ Cómo encuentra el tiempo?
- Ve senin bunlara inanmanı...
- Y hicieron que creas que...
Bütün bunlara eşinin sebep olduğunu bildiğim için geldim.
Fui porque sabía que todo estaba vinculado con tu mujer.
Zelda, yasal sistemin düzen ve kontrol sağladığını düşünüyor. Büyürken bunlara hasretti.
Para Zelda, el sistema legal ofrece orden y control, lo que ansía desde pequeña.
Sadece bu konuda ciddi olup olmadığını ve bunlara hazır olup olmadığını bilmek istiyorum.
Solo quiero saber si esto va en serio. Si estás comprometida.
Kazanamayacağım söylendiği için bütün bunlara dayandım.
La única razón para presentarme es que no tenía posibilidades.
İçeri girmek için bunlara ihtiyacın olacak.
Las necesitarás para entrar.
Doktor, bunlara cidden inanmıyorsun, değil mi?
Doctor, ¿ no te creerás todo esto, no?
Bunlara hakkında ne söyleyeceksin Pierce?
¿ Qué tiene que decir sobre eso, Pierce?
Biliyor musun, acımasız biri olsa bunlara kırmızı ışıkta geçme ve aşırı hızı da eklerdi. Ama ben o kadar zalim değilim.
Sabe, un hombre cruel también podría... cruzar con luz roja y exceso de velocidad, pero no soy un hombre cruel.
- Bunlara siki tutunmak zorundayiz.
Hay mucho en juego en esto.
Bunlara uğur böceği diyorlar.
Las llaman mariquitas.
Ve biz de parayı bunlara taşıyacağız.
Y mientras movemos el esto.
Ortiz'i arka kapidan alalim, bunlara maruz kalmasin.
Que Ortiz entre por la puerta de atrás, que no vea esto.
Bak Courtney, bunlara ihtiyacın yok, çünkü seyahate falan çıkmıyorsun.
Mira, Courtney, no vas a necesitar eso, porque no vas a hacer ningún viaje.
Kızım pek çok şey olabilir Yüzbaşı, lâkin "çılgın" bunlara dahil değil.
Mi hija es muchas cosas, Capitán pero loca no es una de ellas.
Jay... bunlara alışık.
Jay... está acostumbrado a los desafíos.
Ba Sing Se'deki hava bükücüler gizemli bir şekilde kaybolmaktaydılar bunlara Kai de dahildi.
Los maestros aire misteriosamente desaparecen en Ba Sing Se, incluido Kai.
Zira, bunlara hazır olana kadar hatıralarını silmek zorunda kaldım, ancak artık hazırsın.
Porque tuve que quitarte los recuerdos hasta que estuvieras lista para ellos, y ahora lo estás.
Bunlara alet olmayacağım.
No aguantaré nada de esto.
Daha çocukken bunlara inanıyordum. Sana drake denklemini öğretmişlerdi. İmkânsız olasılıkta olan uzaylılarla temas kurmayı öğretmişlerdi.
De crío te enseñan la ecuación de Drake, la imposibilidad de contactar con inteligencias alienígenas.
Buraya gelirdim ve bunlara bakarak, seni neyin bu kadar şey yaptığını çözmeye çalışırdım...
Solía venir aquí y... mirar esto e intentar averiguar qué te hizo tan...
Hayatım boyunca bunlara inandım.
Todas las cosas en las que siempre creí.
Ama bunlara kalkışmak istemiyorum!
¡ Y no quiero hacer esa mierda!
Ama sen... Tüm bunlara ihanet ettin!
¡ Pero tú, traicionaste todo eso!
Kendi direktörünüzün cinayetini önlemek bunlara dahil değil ama.
Excepto por el asesinato de su propio El director del FBI.
- Ah evet galiba bunlara ilaveten şimdi de üşüttüm.
- Sí, eso. Creo que sí con todo esto, ahora estoy resfriada.
- Bunlara ihtiyacın olacak. - Benim için bir şereftir.
Necesitarás estos.
Daha çocukken bunlara inanıyordum.
Lo creía desde pequeño, ¿ sabes?
Bakma bunlara.
No lo mires.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]