English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Bunların

Bunların translate Spanish

45,580 parallel translation
Bunların parasını kim ödeyecek genç Ivar?
¿ Exactamente quién va a pagar por todo esto, joven Ivar?
Bunların hepsi asfalt leşi.
Es todo animal atropellado.
Bunların hepsi yabancı. Sizler gibi, kaderleri tarafından buraya gönderildiler.
Estos son todos los extranjeros enviado aquí por el destino como tú.
Bunların hepsi son bulana kadar götür onu.
Por favor llévatelo, hasta que todo termine.
- Krikoyu bunların üstüne koyabiliriz!
¡ Podemos poner el gato en ellos!
Çok tehlikeli. - Dertleri ne bunların?
Es muy peligroso.
Bunların doğasında bu var.
Esto es lo que hacen.
Hangisi gerçek bunların?
¿ Cuál es la verdadera?
CSU birkaç düzine bulundu Bunların etrafında dağınık.
Los forenses encontraron unas docenas de estas desperdigadas por ahí.
Dolayısıyla bu görüntüler birkaç aydır. Ancak bunların Bennett'in iki müşterisinden emindim.
Esta grabación es de hace unos meses, pero estoy muy seguro de que son dos clientes de Bennett.
Ne yani tüm bunların üzerine yıkıldığına mı inanmamızı bekliyorsun?
Entonces, ¿ qué? ¿ Esperas que nos creamos que te han tendido una trampa?
Andi, bunların hepsini benim için yapmış.
Andi hizo todo esto para mí.
Üvey baban bunların hiçbirini duymayacak.
Tu padrastro, nunca sabrá nada de esto.
Evet ama Kraliçe'nin yenilmesiyle bunların hiçbirine gerek kalmadı.
Sí, pero la Reina fue vencida y todo eso se evitó.
Bunların bir parçası olmak gerçekten iyi hissettiriyor.
Supongo que se siente increíble ser parte de todo.
Tüm bunların büyük bir hata olduğunu göremiyor musun?
¿ No te das cuenta de que todo esto es un gran error?
Bunların Açıklar'da hiçbir değeri yok.
No tienen valor en Alta Mar.
Bunların Wall Street'le ne ilgisi var?
¿ Qué tiene que ver algo de esto con Wall Street?
Ve bunların sorumlusu sensin.
Te culpo por eso.
Dinle, Bozer, bunların hepsini sana açıklayacağım.
Mira, Bozer, te voy a hacer comprender esto.
Bunların kıçının değeri her gece biraz daha düşüyor
Cada noche que pasa, sus culos valen menos.
- Chris bunların bir kalp
- Chris no lo sabe.
Bunların hiçbiri bana olmadı.
Nada de esto me pasó a mí.
Carol, bunların gerçekten ne kadar çatlakça olduğunun farkında mısın?
Carol, ¿ de verdad no ves que esto es de locos?
Eğer bunlardan haberim olsaydı evlat edinme belgelerini ve bunların hiçbirini yapmazdım.
Si hubiera sabido algo de eso, nunca hubiera hecho lo de los papeles ni nada.
Öyle yapmış olmasam belki de bunların hiçbiri olmamış olurdu.
Si no lo hubiera hecho, quizá nada de esto habría siquiera pasado.
Bunu anlamanı istiyorum, tüm bunların ne kadar muhteşem olabileceğini.
Necesito que veas eso, que entiendas lo genial que todo esto puede ser.
Tüm bunların seni dağıtacağını düşünüyor.
Sí. Cree que todo esto te joderá.
Bunların hiçbirini anlatmadı.
Nunca me dijo nada de esto.
Bütün bunların yatırımını yapıyor.
Está financiando todo esto.
Bu şekilde balıkların öttüğünü duyduğumuzda ama bunları duymadığımızda birini ortadan kaldırmamız gerektiğini anlayacağız.
De ese modo, cuando oigamos los peces cantadores de la pared, pero no oigamos esto... sabremos si es alguien que tiene que ser eliminado.
Bütün bunları yapıyor çünkü beni ona dönmeye zorlayacağını düşünüyor eğer istediği buysa o zaman ben de öyle düşünmesini sağlarım.
Hace todo esto para obligarme a volver con él... así que si eso quiere, eso le haré creer que hago.
Pekâlâ, Tim, kızımın ihtiyaçlarını bilmene sevindim ne kadar zamanlık sevgililik süresinde öğrendin bunları?
Bien, Tim, me alegra saber que sabes lo que necesita mi hija, después de salir con ella, - ¿ durante cuánto tiempo?
Sen onun kızısın Elizabeth, tüm bunları hazmetmek zor.
Eres su hija, Elizabeth. Es mucho que procesar.
Açıkçası, geçtiğimiz 40 yılın en acı verici zamanı, bunlar olmasaydı hayatımızın nasıl olabileceğini düşündüğüm anlardı.
Pero, para ser honesta contigo, los momentos más dolorosos de los últimos 40 años fueron cuando pensaba en lo que nuestras vidas podrían haber sido, ya sabes, si esto no hubiera ocurrido.
Bunlar kızının duası boncukları mı?
¿ Estas son las cuentas para orar de su hija?
- Bunları bizim için mi aldın?
- ¿ Las compraste para nosotros?
Ve bu pazarın inanılmaz günümüzün 17.yıldönümümüz olduğunu hatırladın ve bunları mı aldın? Sen de beni özlemişsin.
Me extrañaste también.
Martha Stewart'ın bunlar için bir fikri var.
Martha Stewart tiene toda clase de ideas para esto.
Bunlar için bir kanıtın var mı?
¿ Tienes alguna... alguna prueba de todo esto?
Bunların hiçbiri gerçek değil.
Nada de esto es real. Soy tu amiga.
Bence bunları yazanların değil - sızdıranların peşine düşmeliyiz.
Solo creo que deberíamos ir tras la gente que filtró los documentos y no tras las personas que los escribieron.
Flaş sürücüde bulduklarınız bunlar mı?
¿ Esto es todo lo que encontraron en la memoria USB?
Bir gün, tüm bunları ailemi bir arada tutmak için yaptığımı anlayacaksın.
Con el tiempo, entenderás que hice esto para mantener unida a mi familia.
Tüm bunları anlıyormuş gibi davranmayacağım ama şunu söylemeliyim ki, Doktor Shaw mucizevî bir kadın.
No voy a fingir que sé cómo funciona todo eso, pero debo decir, que la Dra. Shaw es una especie de maga.
Bunları yapmalıydın.
Que es lo que tendrías que haber hecho.
Bunlar arama izni için yeterli olabilir ama beni tutuklamak için yeterli olsalardı, çoktan tutuklamıştınız.
Puede que tengan suficiente para una orden, pero si tuvieran suficiente para arrestarme, ya lo habrían hecho.
Buradaki hava basıncını iki derece kadar düşürmek üzereyim, yani kulağının kanamasını istemiyorsan bunları kulağına tak.
Voy a elevar la presión del aire aquí dentro en dos grados, por lo que... o estos van a tus oídos o sangre saldrá de ellos.
Bunlar çocukların yüzleri
Son las caras de los niños.
Sorgu odasına alın bunları.
Vale, llevadlos a interrogatorios.
Yarın uyandığımızda bütün bunları arkamızda bırakmış olacağız..
Mañana, cuando nos levantemos, podemos dejar todo esto atrás.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]