Bunu bir düşünün translate Spanish
295 parallel translation
Bunu bir düşünün dostlar. Metalin nereden geldiği önemlidir.
Metal en su justo punto, damas y caballeros.
Bunu bir düşünün.
Pensad en eso.
- Evet, bunu bir düşünün.
- Sí, piénsesela.
Hayır. Bunu bir düşünün.
Piense en esto.
Bunu bir düşünün, Bay Cochrane.
Piénselo bien, señor Cochrane.
Bunu bir düşünün, Doktor.
Piénselo, doctor.
Bunu bir düşünün.
Pensároslo.
Bunu bir düşünün, kapanış ilahimizi okurken.
Pidamos misericordia y cantemos.
Bunu bir düşünün.
- Piénselo.
Siz bayanlar tek başınıza kalacaksınız, bunu bir düşünün.
Os quedaréis solas para pensar en ello.
Bunu bir düşünün.
Pensáoslo.
Bunu bir düşünün.
Dígamelo.
Bunu bir düşünün, Sayın Kardinal.
Pensad en ello, Eminencia.
Bunu bir düşünün.
Piensa sobre eso.
Bunu bir düşünün.
Así que pienselo.
Bunu bir düşünün.
Piénsalo.
İsterseniz bu gece bunu bir düşünün. Sonra da bana bir teklifte bulunun.
Piénselo y después hágame una oferta.
Bunu bir düşünün.
Bueno, pero pensadlo un momento.
Acele etmeyin, bunu bir düşünün.
Tómense su tiempo, piénsenlo.
Bunu bir düşünün.
Piensen en eso.
- Bunu bir düşünün.
- Vamos a pensarlo.
- Bunu bir düşünün.
- Sólo piénsenlo.
Bunu bir düşünün Rahibe.
Piense en eso, hermana.
- Bunu bir düşünün.
- Piénsenlo.
Bunu bir düşünün!
¡ Pensadlo bien!
Düşünün ki bunu sağlıklı bir hayvana enjekte ettik ve günbegün doğa buna karşı direncini kurarken biz de dozu yavaş yavaş yeni ve daha güçlü virüslerle hayvan gerçek hastalığa dayanana kadar arttırırsak, olayın tümünü keşfederiz.
Supongamos que se lo inyectásemos a un animal sano y que poco a poco, la resistencia crezca, aumentamos las dosis con un virus más fuerte hasta que el animal pueda resistir la enfermedad.
Bunu, bana yapacağınız büyük bir iyilik olarak düşünün.
Lo consideraría un gran favor personal.
Bunu iyi düşünün beyler, sadece bir dolar!
Piénsenlo, señores. Un dólar.
Televizyon içinde olduğunuzu düşünün izleyici her an sizi kapatabilir ve bunu engellemek için hiç bir şansınız yok.
Imaginen si pueden, el terror de estar dentro de un televisor... sabiendo que en cualquier momento te pueden apagar... y no poder evitarlo.
bir an için bunu düşünün.
Piense en eso.
Bunu bir düşünün.
Piénsenlo.
Parti de benim parçamdır. " Bunu düşünün, parti Adolf Hitler'İn bir parçasıymış.
Dijo que se sentía parte integrante del partido y que el partido era parte integrante de él.
bunu denememiz gerek... günde üç öğün yemek... en sevdiğimiz yiyecekler... büyük bir biftek parçası düşünün kızarmış, haşlanmış ya da ızgara... yemekler, güzel yemekler, mükemmel yemekler, harika yemekler!
"Ansiamos probarla " Tres banquetes al día " ¡ Nuestra dieta favorita!
Ama öncelikle konuştuğumuz makaleyi yazmayı istiyorum. Bunu okuyun, çok ilginç bulacaksınız, bir düşünün.
realmente podria hacer algo con esto creo que podria ponerle fin a nuestra discusion.
Aynı zamanda, bunu bir eğitim olarak düşünün.
Mientras tanto, considérenlo un entrenamiento.
Bunu düşünün millet. Size bir O 61 veriyorum.
Piénsenlo bien, amigos... y les daré O-61.
- Bunu, kapalı bir kapı olarak düşünün.
- Considéralo una puerta cerrada.
Bunu bedava bir check-up gibi düşünün.
Véalo simplemete como un chequeo gratis.
Bunu bir düşünün.
Piénselo.
Bunu bir de zifiri karanlıkta, dizlerinize kadar çamura batmışken düşünün. Son anda içimizden biri vurulurken bir aydınlatma fişeği fırlattı.
Intentenlo con el lodo hasta las rodillas, y tan obscuro como un bolsillo del pantalón, la ultima vez, cuando nos alineamos se oyeron disparos a nuestro alrededor.
We Are the World'da şarkı söyler gibi bir Afrikalıyı sıkıntıdan kurtaracak bir katkı olarak düşünün bunu.
Pensalo... como un aporte a la liberación africana como cantar "We Are the World".
Bunu... bir dostluk gösterisi olarak düşünün.
Considérelo... un acto de amistad.
Bunu bir avans olarak düşünün.
Puede visitar a un sastre.
Şimdi, siz çoğunlukta, bense tek başıma olduğum için arkamdan bir dolap çevirebileceğinizi sanıyorsanız bunu bir daha düşünün.
Para que no piensen que hay muchos de ustedes y menos de mí y por ello será fácil armar engaños sobre mí, piensen de nuevo.
- Yani, bunu bir sürü kılla düşünün.
- Imagínate esto con 2 Kg. de pelo.
Ve bunu düşünürken, bir Yıldızüssü tıp merkezine bu kadar yakın olmasaydık... neler olabileceğini de düşünün.
Y piense en lo que habría ocurrido si no estuviéramos cerca del hospital de una base estelar.
Düşünün, Bay Holmes, gözlerinizin önünde, iğrenç bir olay gerçekleşeceğine hazırlıklısınız ancak bunu durdurabilecek gücünüz yok. Herhangi birisi, herhangi bir insanoğlu bundan daha beter bir durumda kalabilir mi?
Observar, señor Holmes un hecho atroz preparándose ante tus propios ojos y ser incapaz de evitarlo ¿ podría alguien, cualquier ser humano estar en una posición más dura?
Bunu bir düşünün.
Pensad en ello.
Bunu yapmalarına devam edersek neler olabileceğini bir düşünün.
Imagínense si esto continúa.
Hayır yok. Hayır yok. Bunu bir tiyatro olarak düşünün.
Nada raro nada raro piensa que será como hacer teatro
Bunu yanı sıra yasal olduğuna da. Enerji şebekesi çöküyor, sonra bir de bakmışsınız Yıldız Filosu subayları ellerinde fazer tüfekleriyle vatandaşlara rastgele kan testi yapmak üzere tüm şehirlerde sokaklara çıkmış. Düşünün bir.
Y que son eficaces.
bunu bir düşün 115
bunu bir daha yapma 27
bir düşünün 93
düşünün 108
düşününce 41
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu bir daha yapma 27
bir düşünün 93
düşünün 108
düşününce 41
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu da 65
bunu nereden biliyorsun 159
bunu yapabilirim 231
bunu bilmiyordum 213
bunu yapabilir misin 143
bunu sevdim 345
bunu yapma 481
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu da 65
bunu nereden biliyorsun 159
bunu yapabilirim 231
bunu bilmiyordum 213
bunu yapabilir misin 143
bunu sevdim 345