Bunu bir düşün translate Spanish
1,461 parallel translation
Bunu bir düşün.
Piénsalo.
Bak ne diyeceğim : Burada otur ve bunu bir düşün. Sonra da kararını bize bildir.
Mira, quédate aquí un rato, piénsalo y avísanos qué decides.
- Bunu bir düşün.
- Piénsalo.
Sadece bunu bir düşün.
Pensare sobre eso.
Bunu bir düşün.
Piйnsalo.
Bunu bir düşün, Yankee.
Medítalo con la almohada, Yankee.
Bunu bir düşün.
No lo olvides.
Bunu bir düşün...
Piénsalo.
Bunu bir düşün. Her geçen yıl Latin müziği daha da yükseliyor.
Piénsalo, mira a tu alrededor cada año se supone que sea "Lavoe es una persona irresponsable"
Bunu bir düşün Damien.
Piénsalo, Damien.
Bunu bir düşün.
Eso es pensar..
Bunu bir düşün.
Bueno, pensemos en eso.
Yani, ona bir uçak bileti almak için millerini kullanmadan önce bunu bir düşün.
Así que piénsalo antes de que le compres un billete de avión.
Well, Bunu bir düşün Tavrını beğendim
Debería considerarlo. Me gusta su actitud.
Ama bunu bir düşün.
Pero piénsalo.
Bunu bir düşün Damian.
Piensa sobre esto, pequeño Damian.
Sancho, bunu bir düşün.
Sancho, piénsalo.
Bunu bir düşün, Niki.
Piénsalo, Niki.
Bunu bir düşün.
Piense acerca de eso.
Bunu bir düşün.sana arka yoldan 6,000 km yol yaptırarak, dört kere arka arkaya zikzak çizdirerek bunu dağıttırıyor?
Piense acerca de eso. Él le hace conducir 5,000 millas Por carreteras secundarias, zigzagueando de acá para allá
Bunu bir düşün.
Piensa en ello.
- O zamanlar kirli pek çok şey vardı. - Bunu bir düşün.
Había de todo sucio en esa época.
Seni oradan çıkartırken bunu bir düşün istersen!
Piense en eso mientras lo sacamos de ahí.
Bunu bir düşün. Öldürüldü.
Piénsalo, ha sido asesinada.
Bunu bir düşün.
Piensa en eso.
Ofiste romantizmi gizli tutmak. Bunu bir düşün.
¿ Mantener un romance en secreto en una oficina?
Bunu birikmiş bir borç olarak düşün.
Tiene que ver con una colección de deudas.
Bunu bir düşün derim.
Deberías pensarlo.
Bunu telefonda kodladığını bir düşün.
Imagina deletrear eso por teléfono.
Bunu bir iş olarak düşün, eğlence olarak değil, Liz.
Tómalo como un negocio y no placer, Liz.
Bunu bir çeşit zamana bırakılmış adalet olarak düşün.
Considéralo justicia hecha con tiempo.
Bir düşün haydi. İnsanlar bunu anlayacaktır.
Piénsalo.
- Bana komplo kurulmuş! Bir düşün bunu, tamamı?
¡ Inventaron pruebas!
Bir düşün bunu.
Piénsalo bien.
Bunu mahcup edici buldun Rosaleen, bir de benim neler hissettiğini düşün.
Si a ti te resulta incómodo, Rosaleen, imagínate lo que es para mí.
Yarın, damadın konvoyu bizim kapımıza gelecek, sadece bunu düşün... neşenin şarkısını çalan bir grupla.
El cortejo de boda vendrá a nuestro umbral mañana... con una orquesta que interpretará canciones de alegría.
Bahse girerim, şu jigae şişesinin arkasında bir keskin nişancı saklanıyor. - Bunu da düşün.
Un francotirador debe esconderse en ese plato de jigae.
6. hissini kaybettin diye bunu bir takviye olarak düşün.
Piensa en ello como si fuera un refuerzo para tu sexto sentido.
Bu alışık olmadığın birşey, biliyorum. Ama bunu bir hayat tecrübesi olarak düşün.
Sé que esto no es a lo que estás acostumbrada pero piensa en ello como una experiencia de la vida.
Ama beni vurduktan sonra ortalığı nasıl temizleyeceğini değil. Bunu yaparsan hayatının bir daha asla aynı olmayacağını düşün.
Pero no sobre cómo vas a resolver todo el lío de dispararme, sino sobre como tu vida nunca será lo mismo si lo haces.
Bunu şahsi bir iyilik olarak düşün.
Y yo lo consideraria como un favor personal.
Bunu 90 bin dolarlık bir mermi gibi düşün.
Piensa en esto como un balazo de 90 mil dólares.
Bunu bir dakika düşün.
Piensa en esto por un minuto.
Gerzek herif. Şimdi bunu, bir de kameraların önünde yaptığımızı düşün.
Oye, imbécil... imagina ahora que lo hagamos en televisión.
Bunu istifam olarak düşün para ve bu şeyi de altın değerinde bir tokalaşma say.
Considéralo como mi renuncia, y el dinero y esto como un pequeño retiro de lujo.
Bunu bahtsız bir kadının çaresizliği olarak düşün ve beni affet.
Tratarla como un mujer impotente e infeliz y perdóname.
Bunu bir gelişme olarak düşün.
Es muerte. Piensa que esto es progreso.
Bunu bir yeterlilik sınavı olarak düşün!
- Considéralo un examen de destreza.
Bunu bir davet olarak düşün.
Tómatelo como una invitación.
Pekala, bir dakika dur, Sarah ve bunu mantıklı düşün.
Tómate un minuto y reflexiona.
Bunu gelecekteki kocana nasıl anlatacağını bir düşün hayatım.
Imagina tratando de explicar esto a tu futuro esposo.
bunu bir düşünün 29
bunu bir daha yapma 27
bir düşün 227
bir düşüneyim 236
bir düşünelim 78
bir düşünün 93
bir düşünsene 105
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
bunu bir daha yapma 27
bir düşün 227
bir düşüneyim 236
bir düşünelim 78
bir düşünün 93
bir düşünsene 105
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşünmüyorum 81
düşüneceğim 105
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünürüm 38
düşünün 108
düşünmüyorum 81
düşüneceğim 105
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünürüm 38
düşünme 63
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünmeliyim 39
düşünüyorum ki 20
düşünüyordum 129
düşünüyor musun 27
düşünsene 342
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünmeliyim 39
düşünüyorum ki 20
düşünüyordum 129
düşünüyor musun 27
düşünsene 342
düşünsenize 76
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünebiliyor musunuz 47
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünebiliyor musunuz 47