Bunu nereden biliyorsunuz translate Spanish
270 parallel translation
Şey, bunu nereden biliyorsunuz?
¿ Cómo lo sabe?
Aynen öyle efendim. Lakin, bunu nereden biliyorsunuz?
Sí, señor, pero, ¿ cómo lo sabe?
- Bunu nereden biliyorsunuz? - Park edilmiş bir aracın lastik izlerini bulduk.
- Había huellas de un coche aparcado.
- Bunu nereden biliyorsunuz?
- ¿ Cómo lo sabe?
Bunu nereden biliyorsunuz?
¿ Cómo lo sabe?
Bunu nereden biliyorsunuz?
Oh, ¿ quién se lo ha dicho?
Peki, ama, siz bunu nereden biliyorsunuz?
¿ Cómo sabía eso?
- Bunu nereden biliyorsunuz?
¿ Y cómo lo sabe?
Bunu nereden biliyorsunuz?
¿ Cómo se enteró de eso?
- Gerçekten mi? - Peki bunu nereden biliyorsunuz Albay Ferrus?
- ¿ Y cómo lo sabe usted, Coronel Ferrus?
Bunu nereden biliyorsunuz?
¿ Cómo lo sabes, mi señor?
Ama siz bunu nereden biliyorsunuz?
Pero, ¿ cómo se ha enterado?
Bunu nereden biliyorsunuz?
¿ Como sabe usted eso?
Şey, Komiser, bunu nereden biliyorsunuz?
Bueno, teniente, ¿ cómo lo sabe?
Bunu nereden biliyorsunuz?
¿ Dónde lo aprendió?
- Bunu nereden biliyorsunuz? - Bakın.
- ¿ Cómo lo sabe usted?
- Bunu nereden biliyorsunuz?
- a juzgar por su aspecto. - ¿ Cómo lo sabe?
Bunu nereden biliyorsunuz?
Dónde has oído ésto?
- Bunu nereden biliyorsunuz?
- ¿ Cómo supo esto?
- Bunu nereden biliyorsunuz? - Basit bir mantık.
- ¿ Cómo lo sabes?
Bunu nereden biliyorsunuz?
¿ Cómo sabe eso?
- Bunu nereden biliyorsunuz?
- ¿ Cómo sabes eso?
Bunu nereden biliyorsunuz Büyükelçi?
¿ Cómo lo sabe?
Hatırlamıyorsanız bunu nereden biliyorsunuz?
¿ Cómo puede saberlo si no recuerda lo que hizo?
- Bunu nereden biliyorsunuz?
¿ Cómo lo sabe?
- Bunu nereden biliyorsunuz?
- ¿ Cómo lo sabes?
Bunu nereden biliyorsunuz?
- ¿ Cómo sabe eso?
Bunu nereden biliyorsunuz?
- ¿ Cómo lo sabe?
Bunu nereden biliyorsunuz?
¿ Cómo lo sabes?
- Bunu nereden biliyorsunuz?
- Por que dices eso?
Bunu nereden biliyorsunuz?
¿ Cómo lo supo?
- Bunu nereden biliyorsunuz?
Cuando duerme, se interna en un mundo donde está casada, tiene hijos y... ¿ Cómo lo sabe?
Bunu nereden biliyorsunuz?
- Sí. ¿ Cómo lo sabía?
- Bunu nereden biliyorsunuz?
- ¿ Cómo lo saben?
Bunu nereden biliyorsunuz?
¿ Cómo supieron que me llevó?
- Bunu nereden biliyorsunuz?
- Y Ud. sabe eso, porque...
- Bunu nereden biliyorsunuz?
¿ Cómo sabe eso?
Bunu nereden biliyorsunuz Bay Smith?
- ¿ Cómo podría usted saberlo, ¿ Sr. Smith?
Bunu nereden biliyorsunuz?
¿ Cómo lo sabe? ¿ quién se lo dijo?
- Bunu nereden biliyorsunuz?
- Sólo uno. - ¿ Cómo lo sabe?
Bunu nereden biliyorsunuz?
Como sabe eso?
Onu neredeyse hiç tanımazdı. - Bunu nereden biliyorsunuz?
¿ Cómo lo sabe?
İyi de, nereden biliyorsunuz bunu?
¿ Cómo sabe eso?
Nereden biliyorsunuz bunu?
¿ Cómo lo habéis sabido?
- Bunu nereden biliyorsunuz?
¿ Cómo se ha enterado?
Altı beden giyiyorsunuz değil mi? - Evet. Nereden biliyorsunuz bunu?
¿ Cómo lo sabes?
- Bunu nereden biliyorsunuz?
Está escrito en su ticket.
Bunu nereden biliyorsunuz?
¿ De veras?
- Nereden biliyorsunuz bunu?
- ¿ Cómo lo sabes?
Siz nereden biliyorsunuz ki bunu?
¿ Y cómo sabe Ud. Todo eso?
Nereden biliyorsunuz bunu?
¿ Cómo sabe usted eso?
bunu nereden biliyorsun 159
bunu nereden çıkardın 30
bunu nereden buldun 149
bunu nereden aldın 82
bunu nereden duydun 35
bunu nereden buldunuz 28
bunu nereden öğrendin 51
nereden biliyorsunuz 129
biliyorsunuz ki 33
biliyorsunuz 744
bunu nereden çıkardın 30
bunu nereden buldun 149
bunu nereden aldın 82
bunu nereden duydun 35
bunu nereden buldunuz 28
bunu nereden öğrendin 51
nereden biliyorsunuz 129
biliyorsunuz ki 33
biliyorsunuz 744
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu da 65
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu da 65