English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Kendisi söyledi

Kendisi söyledi translate French

415 parallel translation
Armand mütevazı servetini derhal almak istediğini kendisi söyledi.
Armand m'a réclamé sa modeste fortune.
Kendisi söyledi.
Elle me l'a dit.
Bana kendisi söyledi, değil mi baba?
C'est lui qui me l'a dit. Pas vrai?
Bana kendisi söyledi. Beni öptü.
- Non, il m'a embrassée.
Bayan Carol kendisi söyledi efendim.
Mlle Carol elle-même.
Kendisi söyledi.
Ce sont ses propres termes.
Onun Shelby'e aşık olduğunu biliyordum. Bunu bana kendisi söyledi?
Je savais qu'elle l'aimait, elle me l'a dit.
Hayatlarımızın birbirine örülmüş olduğunu kendisi söyledi bana. Ne zaman ne de dünya çözebilir bunu demişti.
Elle a dit que nos vies étaient vouées à être reliées ensemble, que ni le temps ni le monde ne peuvent les séparer.
Evet, komuta subayının kendisi söyledi.
Le commandant me l'a affirmé.
Bunu bana doktorun kendisi söyledi.
Le docteur me l'a dit lui-même.
Kendisi söyledi.
Il vous l'a dit lui-même.
Bunun için Macreedy'i suçlayabilirsin. Çok tanığım olduğunu kendisi söyledi. Neden ben?
C'est sa faute : il a dit que j'avais trop de témoins.
Bir defa daha aradı herhâlde çünkü amiral bana kendisi söyledi.
Il a dû le rappeler. L'amiral m'a parlé en personne.
Bu da delilikle ilgili değil. Bunu kendisi söyledi bana.
Ce n'est pas du tout être folle, il me l'a dit.
Bessie'nin kendisi söyledi.
et c'est Bessie qui me l'a dit.
5 millik mesafede telefon olmadığını kendisi söyledi.
Y'a pas de téléphone à moins de 8 km.
Bana kendisi söyledi.
De Stachel lui-même.
Evet, bana kendisi söyledi.
Oh, oui. Il le dit lui-même.
Yapmam gerekmiyor, zaten kendisi söyledi.
Inutile. Elle m'a déjá raconté.
Doktor kendisi söyledi... Latince'de.
Le docteur me l'a dit, en latin.
- Kendisi söyledi.
- Il nous l'a dit.
Kendisi söyledi bana. Lahana midesine oturuyormuş.
Hein?
Çeng'in kendisi, o noktadan öteye geçmediklerini söyledi.
Chang lui-même a dit qu'ils ne vont jamais au-delà de cet endroit.
Kendisi tartışmasız benim bir hayranım olduğunu söyledi. Bir Matador olduğumda benim menajerim olmak istiyor.
Il sera mon manager quand je serai matador.
- Kendisi mi söyledi?
- Il vous l'a dit?
- Evet, kendisi söyledi. - Daha çok olduğunu biliyordum.
J'en étais sûr.
Bunu bana bizzat kendisi geçen Cuma, yemek randevumuzu iptal etmek için aradığında söyledi.
Elle me l'a dit vendredi lorsqu'elle a annulé notre dîner.
Nick sen sorun etmezsen, kendisi için de sorun olmayacağını söyledi.
C'est O.K. Nick n'a rien contre si vous êtes d'accord.
- Adam kendisi öyle söyledi. - Onlar tarafından öldürülmüş.
Il a dit qu'il s'agissait de léopards.
Rahibe Bates'in kendisi özellikle söyledi, dün akşam.
C'est ce que pensait Bates hier soir.
Sana topal olmamın sebebinin kendisi olduğunu söyledi mi?
Que j'étais estropié à cause de lui?
Çarşamba günü akşam yemeğinde kendisi, bu dünya, öbür dünya ve Avustralya arasında bir seçim yapman gerektiğini söyledi.
M. Worthing n'est pas encore revenu de la ville?
Kaptan kalan taze meyvelerin verilmemesini söyledi. Kendisi için istiyor.
Doug, le capitaine veut des fruits frais pour son repas.
Kendisi öldü, fakat gizli tutmak isteyeceğiniz bazı şeyler söyledi.
Il est mort, mais a parlé de vous!
- Kendisi dahil her çocuğun çocukluk sanrısı olduğunu söyledi.
- Elle m'a dit que tous les enfants avaient cette idée. Elle-même l'a eue.
Gömdükten sonra, kendisi için, bundan Almanların değil, benim sorumlu olduğumu söyledi.
Une fois le travail terminé, il m'a dit que, pour lui... les responsables n'étaient pas les Allemands, mais moi.
.. ancak kendisi suçlu olduğunu söyledi.
alors que ce même Ernst Janning vient de se déclarer coupable.
Bunun kendisi için çok önemli olduğunu söyledi.
Il tient beaucoup à vous rencontrer.
Kendisi bizzat mı söyledi? Hayır, mektup yolladı.
- Il est venu te l'annoncer?
Beni izleyenin sadece kendisi olmadığını ve her hareketimden haberdar olacağını söyledi.
Qu'il serait au courant de chacun de mes mouvements.
Bu faşist toplantıya geldim, Çünkü kızım gelmemin kendisi için çok önemli olduğunu söyledi.
Je viens à ce rassemblement fasciste parce que ma fille m'a assuré que c'était important pour son bonheur.
Bizzat yöneticinin kendisi nehrin sığ tarafının haklarının senden bana geçmesi gerektiğini söyledi.
L'intendant lui-même dit que la concession du gué devrait me revenir.
Barney kendisi için değil, bir arkadaşı için olduğunu söyledi.
Barney a dit, c'est pour un ami.
Kendisi de söyledi.
Elle leur a dit aussi.
Seni havaalanına kendisi götürmek istediğini söyledi.
Elle a dit qu'elle vous conduirait même tous les deux à l'aéroport.
Böyle afallamış bir durumdayken kızım bana, kendisi çok kararlı bir genç kızdır aynı annesi gibi, bana annesi ve ben ne dersek diyelim, evleneceğini söyledi.
Et alors que j'étais encore stupéfait... j'ai été informé par ma fille- - une jeune femme très déterminée... tout à fait comme sa mère- - que le mariage se ferait... quoi que sa mère et moi puissions en penser.
Feri Ats, kendisi? Evet, söyledi.
Feri Ats lui-même?
Kendisi havadayken bana yerde beklememi söyledi.
Il n'était pas lui-même récemment. - Il m'a dit de l'attendre pendant qu'il volait.
Kendisi söyledi.
- Enfin, ce n'est pas très sérieux.
Bunları sana prensin bizzat kendisi mi söyledi?
Le prince vous l'a dit en personne?
Mesajını ona ilettim önce benim gitmemi söyledi kendisi sonra gelecek
Il vous a trompée.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]