O hala burada translate French
182 parallel translation
O hala burada mı?
II est toujours là?
Sorun yok. Ja? o hala burada mı kalıyor?
"Jaïbo" vient toujours dormir ici?
O hala burada mı?
Est-elle encore là?
- Neden, Nate Hedges, O hala burada mı?
- Qu'y a-t-il, Mary?
O hala burada, değil mi?
Elle est là, n'est-ce pas?
O hala burada.
Elle est encore là.
- O hala burada mı?
- Comment va-t-il?
O hala burada mı?
Il est encore là?
Hırçın Kurt, o hala burada mı?
Le Loup Enragé est-il toujours ici?
O hala burada. Haftada bir. Her hafta.
Il marche toujours, une fois par semaine.
İşin garibi o hala burada Zebra'da.
L'ironie de la chose, c'est qu'il est encore ici, à Zebra.
Ya, eğer biz Zira ve ben burda olmasaydık, o o hala burada olacaktı, iki arkadaşıyla birlikte Zaius müzesi büyük salonunda, doldurulmuş bir örnek olarak.
Sans l'insistance de Zira, il serait toujours ici, empaillé dans le hall du musée Zaius avec ses deux amis.
Sanırım o hala burada. Sanırım o hala burada. Ama...
- Il est bien caché.
O hala burada.
C'est toujours là.
O hala burada.
Toujours là.
- Hey, o hala burada mı? - Evet, cidden iyi iş çıkarıyor.
Il traîine encore sur les rings?
O hala burada...
Elle est encore ici
O hala burada.
II est encore là.
O hala burada...
Elle est encore ici...
O hala burada!
Elle... elle arrive!
Dane gittiğini düşünmeni istiyor ama o hala burada.
Dane veut te faire croire qu'il s'est barré, mais il est en ville.
Aptalca, belki, ama... bir bakıma, o hala burada yaşıyor.
On est sûrement ridicules, mais pour nous, elle habite encore ici.
- O hala burada mı?
- Il est encore là?
O hala burada, ha?
Il est toujours là?
Phoebe'ye bakmıştım. O hala burada mı oturuyor?
Phoebe habite toujours ici?
O hala burada.
Elle est toujours là?
O hala burada mı? Evet.
Faye est encore là?
Hala o paltoya sahip olsaydım, şu an burada olmazdım.
Si j'avais toujours ce manteau, je ne serais pas ici.
O da hala burada, ama o da meşgul.
Elle aussi est occupée.
O her neyse, hala burada bizimle.
Quoi que ce soit, elle est avec nous.
Hala takip ediliyor olabilirsin... o yüzden onu, sen burada yokken saklaması iyi olacaktı.
Alors, cette personne devait partir et vous éviter.
Burada, San Francisco'da ise, cinayet davasıyla... son haftalarda manşetlerden inmeyen, adı kötüye çıkmış... asi denizci "Kara İrlandalı" O'Hara'nın kaderi... hala belirsiz.
Ici, à San Francisco, le sort de Black Irish O'Hara... agitateur notoire, dont le procès fait la une des journaux... demeure incertain.
o! Hala burada mısın?
Tu n'étais pas parti?
O koku hala burada.
Ça sent toujours.
O zamana dek hala burada olursam, sizi bekleyeceğim.
Si je suis encore ici dans six mois, je vous attendrai.
O burada, hala duyabiliyorum.
Il est par là, on l'entend bien...
O halde, neden hala burada kalıyorsun?
Pourquoi habiter ici, alors?
Martha kızkardeşini bıraktığı konusunda doğru söylemiyor, o hala burada!
Tu l'as vue?
- O, hala burada mı?
Il est encore là?
Senin için burada Alexandria'da görkemli bir saray inşa ettireceğim. Eğer kazanırsan Mısırlıların hala... güçlü olduğunu kabul edeceğim. Çok iyi o zaman.
Dans 3 mois, je t'aurai fait construire un palais somptueux, ici, à Alexandrie.
O hala burada!
Vous êtes toujours là?
O zamandan beri, köpekbalıklarını incelerim o yüzden de yarın enstitüye gidip burada hala bir köpekbalığı sorunu yaşadığınızı söyleyeceğim.
Depuis ce temps-là, j'étudie les requins, et c'est pour ça que je vais aller à l'Institut demain Leur dire que vous avez toujours un grave problème ici.
Biliyorsun, o aptal, hala burada pusuda.
- Tout va bien? - Oui.
O zaman neden hala burada çocuklar var?
Alors pourquoi vous en avez encore?
- Çünkü o yıldızın ışıkları dünyaya ulaştığında ben hala burada olacağım.
Tu sais pourquoi tu ne connais aucune fille comme moi? Je serai encore là quand la lumière de cette étoile arrivera. Dans un milliard d'années!
Hala burada görev yapmasını benim aracılığıma ve o madalyalara borçlu.
Sans ça et mon intervention en ta faveur, tu n'aurais plus ton insigne.
O kız hala burada mı?
La fille est là?
Eğer "Kutsal Ateş Tablet" imiz hala burada ise O kadının Yee Tin kılıcından korkmam
Je ne crains pas Yee Tin.
O hala gelmez. Gazete burada olduğunda mutlu görünen bir köpeğe ihtiyacımız var.
Il nous faut un chien qui a l'air heureux quand la presse est ici.
O zaman neden gemi hala burada ve sanal ızgaralar görünmüyorlar?
- Alors pourquoi le vaisseau est-il là?
Hala burada ne işleri var o zaman?
Qu'est-ce qu'ils foutent ici?
hala burada mısın 70
hâlâ burada mısın 33
hala burada 31
hâlâ burada 19
hala buradayım 54
hâlâ buradayım 18
hala burada mı 18
hala buradasın 21
buradayım 1669
buradasın 260
hâlâ burada mısın 33
hala burada 31
hâlâ burada 19
hala buradayım 54
hâlâ buradayım 18
hala burada mı 18
hala buradasın 21
buradayım 1669
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
burada mısın 154
burada ne yapıyorsun 1049
burada neler oluyor 706
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
burada mısın 154
burada ne yapıyorsun 1049
burada neler oluyor 706