Ama bunlar translate Russian
4,237 parallel translation
Protestan Almanlar, Katolik Fransızlar tarafından tehtit edildiler, hem de misafirimizken, her iki taraf da birbirine duyduğu nefreti hatırlıyor, ama bunların hiç biri olmak zorunda değil.
Немецкие протестанты, подвергшиеся угрозам французских католиков, пока они наши гости, каждая сторона напомнила о ненависти, которую они чувствовали к другим, и ничего из всего этого не должно происходить.
Ama bunların hiçbir önemi yok.
Но всё это не имеет значения.
Ama bunlar yasadışı değil, Bay Tucker. Gizliliğimiz istila edilmiş durumda ve okuldaki çocuklar karımın fotoğraflarıyla müzikal klip yapıyorlar!
- В нашу личную жизнь вмешались и дети в школе уже делают музыкальные клипы из ролика моей жены.
Ama bunların hiçbiri umrumda değil.
Но для меня всё это не так важно.
Ama bunları duymak biraz ağır geldi.
Но услышать ответ было тяжело.
- Ama bunların biraz faydası oluyor.
( Но это немного поможет. ) Ладно.
Mako sesimi hiç beğenmez ama bunlar çok sevdiler.
Мако терпеть не может мое пение, но они его любят!
Doktor hala ceset üzerinde çalışıyor ama bunları gönderdi.
Док всё ещё работает над телом, но он прислал вот это.
Son derece kötü bir ayrılık yaşadık. Ama bunlar geride kaldı öyle değil mi?
Знаешь, это было сложное расставание, но все уже позади, да?
Ama bunların hiç biri güvenmeden olmaz.
Но не все это может произойти без доверия.
Bir askerin cesaretine, bir meleğin idrakine sahip olarak doğuyorsun, ama bunlar bir halta yaramıyor.
Рождаешься человеком с нервами воина, постижением ангела, говоря чужими словами, но прока от этого никакого.
- Ama bunlar öğrenmemek senin suçun değil. - Jonas.
Ты в этом не виноват.
Bana sorsalar dünyadaki en kötü takım ama- - Ama bunların hiçbirinin seni oraya çıkarmaması lazım.
Худшая команда в мире, и будь моя воля, то вы бы на скамeйку запасных нe прошли, но...
Köyün çoğunu öldürmüşler ama bunları serbest bırakmışlar.
Они убили большинство жителей, но этих отпустили.
Neyin kafasındasın bilmiyorum ama eğer sessizce gidersen bunları unutabiliriz
Не знаю, чем ты обкурился, но если тихонько уйдешь, мы сможем забыть о том, что произошло. Ага!
Dedikoduların kaynağı olmaktan nefret ederim Noah... ama yukarıda konuşulanlar bunlar.
Не люблю быть источником сплетен, Ноа, но на Холме об этом говорят.
Bunların hepsi güzel sorular ama şu an aklımı niye böyle giyindiğinden alamıyorum.
Это очень хорошие вопросы, но я не могу избавиться от мысли, почему ты так одет.
Ama sen bunları, iki yıl önce ŞYD pikniğinde kırdın,...
Или как вы говорили два года назад на пикнике пожарных,
Biliyorum, bunu daha önce sordum, sadece yardım etmek istediğini de biliyorum ama... -... tüm bunları ben zaten... - Burası Akademi değil, Dawson.
Знаю, что я просила об этом, и знаю, что ты пытаешься помочь, но я уже проходила всё это...
Kesinlikle bunların hepsini yapabilirsin ama yapmayacaksın.
Можешь. Ты вполне можешь так поступить, но не поступишь.
Ama, Lola, bunlar hikayeler, dedikodular.
Но, Лола, это всего лишь истории, сплетни.
Şimdi bana ne diyeceğinizi biliyorum aklımı yitiriyorum, sorumluluk almaktan korkuyorum şarkıcılık kariyerimi halkımdan daha çok önemsiyorum ama sebebi bunları hiçbiri değil.
Знаю, что ты скажешь : Впервые, нет. Знаю, что ты скажешь :
Zehirlendikten sonra oldukça karanlık bir dönem geçirdim, biliyorum ama sonunda, neden tüm bunları yaşamam gerektiğini anladım.
После отравления, я очутилась в очень темном месте, однако сейчас я понимаю, почему должна была через все это пройти.
Damon'u aramak, bunu aklımdan çıkarmanın tek yoluydu. Ama aslında bunları aklımı başka şeyler ile meşgul olmak için yapıyordum. Çünkü dürüst olmak gerekirse ben de pes etmiştim Stefan.
Поиски Дэймона были единственным, что помогало отвлечься, но я просто бездумно что-то делал для отвода глаз, потому что, честно говоря, Стефан, я тоже уже сдался.
Bunları da göz önüne alırsak, Paul yıllardır süregelen yozlaşmış ve yolsuzluk dolu federal bir anlaşmanın menfur skandalını ortaya çıkaracaktı ama milyon dolarlık menfaat için aç gözlü ihale sahibi inatla federal memeden sütü emmeye devam etmek için Paul'u parka toplantı bahanesiyle çekip onu susturmak için orada öldürdü.
Давай рассмотрим... Пол раскрыл гнусный скандал, связанный с процветающей коррупцией и финансовыми махинациями при заключении госконтрактов. Но на кону миллионы долларов, и жадные подрядчики, настроенные остаться у государственной кормушки, завлекают Пола на встречу в парк, где заставляют его замолчать.
Ben de genç olmayı dilerdim ama bizim zamanımızda bunlar vardı, evlat.
Да, к сожалению, этот ближайший, такие нынче времена, внук.
Bunlar armağan ama maktul için değil.
Это подарки, но не для жертв.
Ama şimdi bunların berbat olduğunu biliyorum, bu yüzden dert etmiyorum artık.
Но теперь я знаю, что дела у тебя хреново, так что все окей.
Duyguların işe karıştığının farkındayım ama yadigarlar, tılsımlar, bunların mantığı yok.
Я вижу, что ты восприняла все близко к сердцу, но... символы, талисманы, в этом нет никакой логики.
Pek öyle hindi ziyafeti sayılmaz ama ailemin dolabında 10 Mayıs 1994'te bunlar varmış.
Не совсем обед с индейкой, но это то, что было у моей семье в холодильнике
Büyük olasılıkla önemli bir şey değildir ama ne olur ne olmaz bunlar Dr. Palak'ta kalsın.
Возможно это и ничего, но доктор Палак должен иметь это ввиду.
Bunları daha önceden kullanmalıydım ama bazı sebeplerden dolayı yapamadım.
Я должен был использовать их раньше, но по какой-то причине не стал.
Ama bundan iki ay sonra bir C-130, Dover'a ceset torbalarını boşaltmaya başladığında bunları belirsiz bir demokrasiye mi bağlayacağız?
Но уже два месяца, как транспортники привозят тела в мешках в Довер... и все это ради чего-то, что, в лучшем случае, только напоминает демократию?
Rakamlarla uğraşıyordum. Camı kırmak için gereken enerjiyi temel alarak kurbana uyguladığ kuvveti, yerçekimini, yüksekliğini hesapladım. Ama şimdilik bunlar tahmini rakamlar.
Я прикинул кое-какие цифры, основываясь на энергии, необходимой для разбивания стекла, переданном жертве импульсе, гравитации, высоте, но сейчас есть только приблизительный результат.
Eminim hatırlarsın Yüzbaşı Holland'dan geriye incelenebilecek bir şey kalmamıştı. ... ama beyin dokusunda vazojenik ödemle sızıntı vardı ve beyaz madde süngerleşmişti. Bunların hepsi YİBÖ'ye uyuyor.
Ну, уверен, ты помнишь, мало что осталось от капитала Холланда для исследования, но ткани его головного мозга указывали на вазогенный отёк, капиллярное кровотечение и спонгиоз белого вещества - все симптомы соответствуют ВОГМ.
Anlamanızın oldukça zor olduğunu biliyorum ama bütün bunlar aslında gerçek. İkisi de değil. Hayır, hayır.
Знаю, принять это будет трудно, но всё это происходит взаправду.
Hayır, bunlar kesinlikle rapordaki fotolar ama hiç böyle doku kaybı görmedim.
Это точно фотографии из отчета, но я никогда не сталкивалась с такой сильной потерей тканей.
İlk başta dikkat etmedim ama, sonra bakınca nefes borularında bunları buldum.
Было тяжело понять это сразу, пока я не заглянул в кроватки и не нашел это.
Farkındayım ama aylardır birlikteyiz bunlar neden şimdi...?
Я вижу, но мы работаем вместе уже несколько месяцев, так что, все...
Bunların hiçbiri seni ilgilendirmez ama, bunu para için yapmıyorum.
Это не твое дело. И я делаю это не ради денег.
Hala bakıyorum ama şimdiye dek çalınan haritaların olduğu çekmeceler bunlar.
Я все еще проверяю их, вот в этих ящиках карты исчезли.
Sanırım bunlar bilgiden sayılır ama 2004 yılında önemli olur mu?
Я предполагаю, это расценивается, как информация, но важна ли она в 2014?
Bunlar Şikago İtfaiyesi daha Veronica Carlisle'yı kurtarmaya gelmeden önce oldu. - Ama evi kurtarmaya yetmedi.
А вот что было на пожаре ранее, когда пожарные прибыли вовремя, чтобы спасти Веронику Карлайл, но опоздали, чтобы спасти дом.
- Evet yoktu ama Trey'in Lance'in bunları aslında neden yaptığını öğrenince Boothe'a karşı ifade vermeyi kabul etti.
Ну, у них не было, но когда Трей узнал правду о том, почему Лэнс на самом деле сделал все это, он решил дать показания против Бута.
Bunlar benim için yeni ama yardımcı oluyor, anlarsın.
- Для меня все это в новинку, но это помогает.
- Ama bunlar imkansız.
Но это невозможно.
Ama insanlar neden bunları bilmiyor?
Почему люди не знают о снеге?
Ama insanlarımız bunların hepsini ortadan kaldırmayı seçti.
Создав коммуны. Они решили от всего этого избавиться.
Ama Jonas, akıl hocalığı yapmak için bunları bilmek zorundayız.
Но это только пока. Джонас, мы должны это знать, чтобы давать советы.
- Biliyorum ama bütün bunlar çok fazla.
- Я так... Я так нe могу.
Bunları Maddy'den beklerdim... ama artık evin bebeği Griffin diye düşünüyorum.
Такого можно ожидать от Мэдди, но, видимо, он тут самый маленький.
bunları 71
bunlar 630
bunlar nedir 69
bunlar kim 49
bunlar harika 40
bunlara 19
bunlar ne 151
bunlar onlar 52
bunlar benim 43
bunlar da ne 95
bunlar 630
bunlar nedir 69
bunlar kim 49
bunlar harika 40
bunlara 19
bunlar ne 151
bunlar onlar 52
bunlar benim 43
bunlar da ne 95
bunlar senin mi 36
bunları nereden aldın 21
bunlar senin 30
bunlar sahte 19
bunlar çok güzel 39
bunların 20
bunların hepsi 36
bunlar senin için 38
bunlar kimin 18
bunlar da kim 47
bunları nereden aldın 21
bunlar senin 30
bunlar sahte 19
bunlar çok güzel 39
bunların 20
bunların hepsi 36
bunlar senin için 38
bunlar kimin 18
bunlar da kim 47