Bunların hepsi translate Russian
2,721 parallel translation
Eskiden bunların hepsi vardı ama tıbbi malzemeler son zamanlarda bize ulaşamıyor ve elektrik de bir gidip bir geliyor. Yani çoğu malzemeyi kullanamıyoruz.
Мы... прежде у нас все это было, но с недавних пор поставки не могут пробиться к нам, электричество ненадежно, мы не можем использовать наши инструменты, так что если вы хотите...
Bunların hepsi çocuklukta görülen şeylerdir.
Это все симптомы детства.
Bunların hepsi sizin resimleriniz, değil mi?
Так это всё вы нарисовали?
Bunların hepsi benim hatam.
Это моя вина.
Ya da bunların hepsi birer kurmaca.
А может, это все подстава.
Evet, çünkü bunların hepsi yolunda gitti.
Да, потому что они и уходят хорошо.
Cidden, bunların hepsi birkaç haftadır oradaymış gibi görünüyor şu şey hariç.
Фактически все это выглядит так, как будто находилось здесь уже пару недель, за исключением вот этого.
Aslında bunların hepsi şüpheli ve ikna edici görünüyor.
Это вообще всё выглядит очень смутно и удобно.
Çocuğunu bulmaya çalışıyordu, Bunların hepsi,
Он пытался найти своего ребенка. Всё было ради этого.
Bunların hepsi çok ilgimi çekiyor.
Так что все это, действительно, интересно для меня.
Bunların hepsi bilime bir hizmet çünkü.
I know it's all in the service to science.
SARS'ın mutasyon olasılıkları hakkında konuşmuşa benziyorlar, Lassa ve sarı humma, bunların hepsi bir çok insanı çabucak öldürecek virüsler. *
Кажется, что они говорили о возможности мутации атипичной пневмонии, Ласса и желтой лихорадки, все это... опасные вирусы, которые могут очень быстро убить много людей.
- Hayır, bunların hepsi kayıt dışı.
No, this is all off the books.
Bunların hepsi televizyon ve internette geziyor.
Это все из-за телевидения и интернета.
Bunların hepsi asılsız.
И все они оказались ложными.
O tatlı, komik, ve bunların hepsi- -
Она красивая, забавная, и...
Bunların hepsi bizim sayemizde oldu, farkında mısın?
Ты же знаешь, что всё это наша заслуга?
İlk defa, bunların hepsi tamamen mantıklı.
Впервые, это имеет прекрасный смысл.
Ve eğer bunu yapamazsan bunların hepsi boşa gider ve sen burayı terk edersin.
И если ты не сможешь и все это потеряет смысл,
Bunların hepsi bir araya geldiğinde ortaya ne çıkıyor?
И чем же это все закончилось?
- Bunların hepsi senin suçun!
- Это всё твоя вина.
Bunların hepsi hırsız.
Здесь одни воры.
Bunların hepsi çılgınlık.
Это всё безумие...
Bunların hepsi yapımında propan kullanılan Esrik adındaki bir uyuşturucuyla alakâlı.
И всё это должно быть как-то связано с наркотиком, который делается из пропана, он называется "вознесение".
Dinle, bunların hepsi uçup gidecek Emmy.
Слушай, все скоро закончится, Эмми.
Bunu başarırsak, bunların hepsi bitebilir.
Мы им воспользуемся, и все прекратится.
Bunların hepsi çok etkileyici ama sana iki sorum olacak :
Это все, конечно, интересно, но у меня есть два вопроса.
Eh, bilirsin bunların hepsi iş için.
Что ж, должна признаться, что всё это - деловые трусики.
Bunların hepsi uydurma.
Это чепуха.
Hayır, bunların hepsi yalandı.
Разве ты не видишь?
Tanrı şahidim olsun, bunların hepsi bu akşam son bulacak!
Бог мне свидетель, это все закончится сегодня вечером!
Bunların hepsi yaratıcının elinden çıkan siyah ellerle yapıldı.
Всё это создано руками негров.
Meyer, bunların hepsi sınavın bir parçası.
Меир, это всего лишь часть спора.
Bunların hepsi tuzak.
Все это подстава.
Bunların hepsi bir tahmin oyunu, değil mi?
Это ведь игра в угадайку?
Bunların hepsi ucuz numara.
Это дешевая сцена.
Sen sanki, bunların hepsi değersizmiş gibi davranıyorsun. Bu saçmalık.
Честно говоря, ты похож на разъяренного быка в китайской лавке, это абсурдно.
Bunların hepsi kendim için değil.
Обещаю, это не мне одной.
Bunların hepsi Baker kardeşlerin işi değil mi?
Это все сестры Бейкер, да?
Bunu başarırsak, bunların hepsi bitebilir.
Мы это сделаем, всё разрешится.
Ama bunların hepsi değişti, değil mi?
Но теперь всё изменилось, да, милый?
Bunların hepsi abur cubur.
В этой жратве столько калорий.
Bunların hepsi varsayım.
Это только предположения.
Bunların hepsi Jessica'nın kulağına gider.
И Джессика узнает об этом.
Çok tecrübelisiniz ama sizi atlatmayı başardık. Shatuo! Yılan otları, kurt çiçekleri... bunların hepsi ender görülen zehirler salgılar.
Да Ли Сы окружил остров Ба.... чтобы остаться незамеченными.... но мы еще хитрее.
Bunların hepsi iyi, ama anlayın ki, özel bir marinaya gidiyoruz, bu yüzden...
Это всё хорошо. Но смотри, мы собираемся на приватное судно, так что..
Kovalarca fıstık, kovalarca elma, konserve domatesler, sarımsak vardı ve bunların hepsi tüm sorunlarımızı çözerdi. Çünkü artık mantar aramak konusunda endişelenmemize gerek yoktu.
Были ведра арахиса и ведра яблок, и.. и-томаты в банках и чеснок, и все эти вещи решали все наши проблемы, потому что нам не нужно больше волноваться о поисках грибов.
Sadece eğer bunların hepsi kopyaysa...
Я просто...
Bunların hepsi senin suçun biliyorsun değil mi?
Ты в курсе бля, что это все твоя вина? - А?
- Bunların hepsi yanlış.
Тебе нужно одеться.
Lanet olsun, Dee, bunların hepsi senin hatan. Ne?
- Чёрт, Ди, это всё ты виновата.
hepsi 500
hepsi burada 182
hepsini 400
hepsi bu 3203
hepsi bu kadar 752
hepsi yalan 92
hepsi benim 57
hepsi bu mu 684
hepsi senin 86
hepsini istiyorum 28
hepsi burada 182
hepsini 400
hepsi bu 3203
hepsi bu kadar 752
hepsi yalan 92
hepsi benim 57
hepsi bu mu 684
hepsi senin 86
hepsini istiyorum 28
hepsi senin olsun 16
hepsine 52
hepsi doğru 60
hepsi mi 80
hepsi o 61
hepsi bitti 104
hepsi o kadar 88
hepsi geçti 70
hepsi gitti 84
hepsi senin hatan 61
hepsine 52
hepsi doğru 60
hepsi mi 80
hepsi o 61
hepsi bitti 104
hepsi o kadar 88
hepsi geçti 70
hepsi gitti 84
hepsi senin hatan 61