English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ A ] / Aynı değil

Aynı değil translate Russian

3,536 parallel translation
Tahtakurdu, karasinek, hepsi aynı değil mi?
Паразит везде место сыщет, верно?
Burası aynı değil.
Что за хрень.
Temizlik düşüncelerimiz aynı değil.
У нас с тобой разные понятия о чистоте.
- Aynı değil demedim.
Я не говорила обратного.
Bu Dybek'in sürücüsü ile aynı değil mi?
Она такая же, как та из сейфа Дайбека?
Evet, hep aynı değil mi?
Ага, вот всегда так, верно?
Tam aynısı değil.
Не та же.
Ve Olivia ile hemen hiç aynı sınıfta değil.
И она вряд ли на одном уровне с Оливией.
Aoi, şaka yapma! Çok çekici. Sadece yüzü iyi değil aynı zaman da sporda da çok iyi.
он и в спорте хорош.
Her yer aynı görünüyor değil mi?
Всё выглядит одинаково, не так ли?
Burada olanla aynı şey değil. Biliyorum siz ikiniz birbirinizi deli gibi seviyorsunuz.
Да, но это не наш случай.
Aynı şey değil.
Это не то же самое.
Alexander Grayson sadece kurnaz bir iş adamı değil aynı zamanda tam bir suç dehası, yoluna çıkan kişileri kandırmaya şantaj yapmaya ve öldürmeye hazır biri.
Александр Грейсон не только хитрый бизнесмен, у него криминальный ум, подготовленный обманывать, шантажировать или убивать любого, кто стоит на его пути. И зачем?
Aynı hatayı iki kez yapmayacaklar değil mi?
Они не сделают одну ошибку дважды, ведь так?
Aynı şey değil.
Это не одно и то же.
Hey, bu ABD artistik kayak finallerinin... olduğu günle aynı gün değil mi?
Подождите, разве не в эту же ночь показывают финал соревнований штатов по фигурному катанию?
Aynı şey yazarlar içinde geçerli, değil mi? Kuşkulandığın zaman, yazdıklarına bak.
И у писателей так же, сомневаешься — следуй, блядь, плану.
Pasternak ile aynı sınıfta değil miydin sen?
Пастернак разве не был одним из твоих однокласников?
- Hayır. Aynı zamanda Jackson Hale çok da seçici değildi, değil mi?
И Джексон Хейл не был очень придирчивым, не так ли?
Aynı durumda olan her erkekten daha fazla değil.
Не больше, чем у любого другого мужчины в подобной ситуации.
Bugün burada olmak harika sadece bu fantastik hizmetleri ilk kez görmek değil aynı zamanda sizleri görmek. Böyle gergin bir konuşmacıdan sıkılabilirsiniz.
Чудесно быть здесь сегодня, не только чтобы увидеть эти чудесные условия в первый раз, но и чтобы увидеть вас всех... несметное количество вас для этого волнующегося оратора.
Kızlarla aynı okulda olmak çok garip, değil mi?
Странно ходить в одну школу с девочками, да?
- Elmaslarla aynı sigortacı mı? - Değil.
- Того же страховщика, что и бриллиантовый обменник.
Eğer aynı fikirde değilsen, sorun değil.
И не важно, то что ты не согласен.
Bak geri dönmen lazım, tamam mı? Burası sensiz aynı yer değil. Biliyordum.
Он повысит вам зарплату на 35 %, даст новый грант и место для парковки, док.
İnsanlar sadece seyretmeye değil aynı zamanda yaşamaya gelirler.
И люди приходят сюда играть с нами, а не только смотреть.
Evet ama bize vermemek, Cumhuriyetçilere vermek ile aynı şey değil.
Да, но отсутствие пожертвований не тоже самое, что пожертвование республиканцам.
Ve doğurduğu o şey de aynı şey değil.
And so did... Whatever it was. That's not you!
Kimin aklına gelirdik değil mi geyik? Zor bir durumda sen ve ben aynı takımdayız.
Кто бы подумал, лось, мы с тобой, плечом к плечу, на передовой.
Aynı anda şarkı söyleyip, yazı yazıp,... resim yapıp dans etse de umurumda değil.
Мне плевать, может ли он петь, писать, рисовать и танцевать в одно и тоже время.
- Bizimle aynı fikirde değil misin?
С Россией, уже давно.
sadece borcunu ödemek için değil, aynı zamanda bir kahraman olmak için.
Я ее где хочешь узнаю! "
-... tehdit, gerçeklik değil. - O da aynı mantığı uygular.
- Он будет использовать ту же логику.
Zarif ve dünyaca sevilen Madam LaLaurie yalnızca yüksek sosyete için verilen hârika yemeklerin ev sahibi değil aynı zamanda inanılmaz at binme yetenekleriyle ve dur durak bilmeden yaptığı hayır işleriyle de tanınır.
Элегантная и почитаемая Мадам Дельфина ЛаЛори славилась не только потрясающими вечерами в кругах высшего света Но также была известна отличными навыками наездницы и постоянной благотворительной деятельностью
Sadece gaddar değilsin ; aynı zamanda hilekarsın değil mi?
Ты не только жестокий, но еще и мошенник?
Sizinleyken tamamen içten olması ve diğer Bayan Dana'ylayken de aynı şekilde içten olması mümkün değil mi?
Но разве нельзя предположить, что, когда он был с вами, то был абсолютно искренен, а когда был с другой миссис Дана, то тоже был искренен?
Aynı katil değil.
Это не один и тот же убийца.
Aynı şey, değil mi?
То же самое, ведь так?
Parmak izi kadar iyi hiçbir iki su kaynağı aynı diyatom sayısına sahip değil.
Они как отпечатки пальцев - в разных водоёмах не может быть одинаковых диатомовых.
Hayatına devam etmek sadece bir dikkat dağıtıcı değil bir derstir aynı zamanda.
Просто жить дальше - это не просто способ отвлечься... Это ответный удар.
- Aynı hikâyeyi anlatacağız değil mi?
Мы скажем одну и ту же историю.
Aynı yerde olmamız doğru değil.
Нам даже в одном месте быть нельзя.
Bu, bir öykü değil ama onlar aynı sayfada.
Информации мало, но они говорят одно и то же.
Yerime vekil olarak geçebilecek pek çok erkek bulabileceğim doğrudur fakat sen hariç hiçbiri hatta abin bile benimle aynı düşünce yapısına sahip değil.
Да, я могу назначить многих мужчин На место моего заместителя, но никто, даже твой брат, не думает так же как я больше, чем ты.
Ancak alet olmadan, Krallığın gemileri sadece efsanevi tanrıların ve canavarların değil, aynı zamanda çok daha amansız ve çok daha gerçek bir canavarın karşısında da kolay bir av olacaktı.
Но без него, её корабли всё ещё легкая добыча не только для богов или чудищ из баек, а для чудовища жестокого и, самое главное, реального.
Ayrıca sen de benim için aynını yapardın, değil mi?
К тому же, ты бы сделал тоже самое для меня, правда?
Sadece birbirinize değil aynı zamanda da onlara doğru da çekiliyoruz.
Но и к ним? .. Все становится все лучше и лучше.
Aynı şey değil o.
Это вообще другое.
Aynı sen, değil mi?
Также как и тебе.
Haftaya aynı saatte değil mi?
До встречи через неделю?
"Aşk birbirine bakmakla değil, aynı yöne bakmakla ilgilidir."
"Любить - это не значит смотреть друг на друга, это значит смотреть вместе в одном направлении."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]