Bir şeyler translate Russian
49,271 parallel translation
Pekala, adamları belki bir şeyler biliyor olabilir.
Хорошо, его люди могут что-то знать.
O dizüstünde bir şeyler var, tamam mı?
На этом ноутбуке должно быть что-то, ясно?
Bir şeyler bulduğunu söyle.
Скажи, что у тебя что-то есть.
Bir şeyler geveledi, değil mi?
Он сказал тебе что-то, не так ли?
Kimse soru sormadığı halde bir şeyler söylemeye çalışıyor.
Всегда пытается громче говорить, когда его никто не спрашивает.
Bir şeyler duydum.
Я кое-что слышал.
Saçınıza bir şeyler yapmışsınız.
Вы изменили вашу прическу.
Size bir şeyler atabilirler.
Они любят кидаться вещами.
Bir şeyler, Klaus Baudelaire, çok uzak bir yerlerden tanıdık geliyor.
Что-то позвякивает как маленький колокольчик, Клаус Бодлер.
Valinin de cebine üç beş bir şeyler giriyordur.
Полагаю, губернатор в доле.
Ama neticede ondan her anlamda üstün geldiğimi düşünürken hala bana bir şeyler söylemeye çalışıyormuş gibime geliyor.
Но в конце, когда мне казалось, что я превзошла ее, она всё-таки пыталась что-то мне сказать.
BPO'nun içinde bir şeyler oluyor.
Внутри ОСБ что-то происходит.
Hep bir şeyler oluyor.
Что-то всегда случается.
Bir şeyler yapmalıyız.
Надо что-то предпринять.
Aramızda kalsın ama kaçış hikâyesinde ters bir şeyler var.
Между нами – что-то в истории о её побеге не сходится.
Yiyecek, giyecek bir şeyler ve para.
Еда, одежда, деньги.
Bir şeyler değişmez ve kimse BKO'yu durdurmazsa, onun da bir gün yardıma ihtiyacı olacak.
Если не изменить ситуацию, не выяснить, как остановить ОСБ, однажды ему понадобится такая же помощь.
- Bir şeyler yanlış.
– Что-то не так.
Gergin olduğunda bir şeyler yemesi lazım.
Он всё время едет поесть, когда нервничает.
Bir şeyler yemem lazım.
Мне надо перекусить.
Ötekileşme korkumuz hakkında bir şeyler yapmaya çalışıyor ki bu beni de içine çekti.
Этот парень, Тейлор, пытался бороться со страхом непохожести, и я погрузилась в это.
Sen "iyi değil" diyorsan, bu, bir şeyler havaya uçacak ve insanlar ölecek demektir.
Обычно когда ты так говоришь, всё начинает взлетать на воздух и люди дохнут.
Ama bugün T'nin büyük günü ve benim dikkatli olmam lazim çünkü bir şeyler ters giderse benim yüzümden olmamali.
Но сегодня важный день для Ти и я должна быть осторожна, потому что не хочу отвечать за косяки.
Anne, baba, bir şeyler yapin.
Мам, пап, сделайте что-нибудь!
Önce bir şeyler içmeliyim.
Мне нужно выпить. Хочешь?
Böylece bir şeyler ters giderse kontrol bizde olur.
Да, так будет легче контролировать процесс, если что-то пойдёт не так.
Belli bir amaçla eyleme geçip çok fazla üstüne düşmeden de toplum için bir şeyler yapabildim. Sizden de istediğim tam olarak bu.
С помощью воли и недосказанности, я создал больше, чем просто обстановку, именно этого я прошу от вас всех.
Bir şeyler oluyor.
Что-то случилось.
Bana asma kilit lazım, ne kadar varsa, bir de barikat kurmak için bir şeyler.
- ( бланка ) Да. Мне нужны замкИ, все какие есть, и всё, что годится на баррикады.
Herkese yiyecek bir şeyler getireyim.
Я принесу вам что-нибудь поесть.
Bir şeyler yemek ister misin?
Может, пойдём перекусим?
Bize bir şeyler anlatmaya çalıştı.
Она пыталась нам сказать что-то.
Siz bir şeyler öğrenmeniz gerekiyor.
Вы должны кое-что знать
Sana bir şeyler hazırlamıştım.
Разогреть тебе что-нибудь?
Dr. Brennan, asistanınız olmama alıştığınızı biliyorum, her zaman bana bir şeyler yapmayı söylemeye de.
Доктор Бреннан, знаю, вы привыкли видеть во мне ассистента, всегда указывать мне, что делать.
Yani... yeni bir şeyler var mı?
Так... что новенького?
Bana bir şeyler bırakmış olmalısın.
Ты же должен был мне что-то оставить.
- Bir şeyler oluyor, değil mi?
Что-то происходит, да?
Sen benimsin, Scofield. Eğer bir şeyler planlıyorsan senin hep bir adım önünde olacağım.
Если ты планируешь что-то, я всегда буду на шаг впереди.
Bir şeyler biliyor olmalısın.
Хоть что-то.
Siz de dışarı çıkıp iPad ve XBOX'larınızla ilgili olmayan bir şeyler yapmak zorunda kalacaksınız.
Мы экономим электроэнергию и отвлекаемся от iPad, Xbox и прочего.
- Bir şeyler planlıyordum.
– Планируешь что-то.
- Burada bir şeyler bulabileceğini söylemiştin değil mi?
Ты можешь кое-что достать, да? Да, конечно, конечно.
Bir gün bir şeyler yapsak olmaz mı?
Может на сегодня хватит?
Ben sadece... bir şeyler hakkında düşünüyorum.
Просто... думаю о всяком.
Bir kahve ya da içinizi yumuşatacak bir şeyler içmeye ne dersiniz?
Я принесу вам бесплатный кофе или безалкогольный напиток.
Ancak siz seyircilerin böyle bir yükümlülüğü yok, bu yüzden de tüm izleyicilerimize derhâl vazgeçip daha hoş şeyler izlemelerini tavsiye ediyorum.
Но у вас нет такого обязательства, и я бы посоветовал всем нашим зрителям немедленно отвернуться и посмотреть что-нибудь более приятное.
Ama artık bir kadınım, kadın olmanın bir parçası da kalplerin karmaşık şeyler olduğunu anlamak.
Но теперь я женщина. А это значит, я должна понимать, что сердце – сложная штука.
Bir şeyler oluyor.
Что-то.
Bir şeyler düşünürsün artık.
Ты что-нибудь добавишь.
Tamamen kendine hizmet eden şeyler dışında söyleyecek bir sözü olan tek kişiydi.
Она единственная говорила что-то не только о себе
bir şeyler içelim mi 27
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler oluyor 92
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler oluyor 92