English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Bir şeyler yanlış

Bir şeyler yanlış translate Russian

698 parallel translation
Bir şeyler yanlış giderse, verdiğimiz tedavilere de inanmamaya başlarlar.
Одна ошибка и люди перестанут верить в нашу медицину.
İşi hallettiğini düşünüyordu, ama sonra bir şeyler yanlış gitti ve bum.
Похоже, они решили, что дело сделано, но что-то пошло не так и она взорвалась
- Bir şeyler yanlış gidiyor.
- На катере что-то не так.
Bombayla ilgili bir şeyler yanlış giderse diye biliyorsun konuşmuştuk.
Вы знаете, как мы всегда говорили о возможности кое-чего идущего не так, как надо с бомбой.
Böyle yapıyorsan bir şeyler yanlış demektir.
Эти игры добром не кончатся, люди поймут, что что-то не так.
- Ya bir şeyler yanlış giderse?
Что делать, если что-то пойдет не так?
Bir şeyler yanlış.
Именно, случилось.
Bir şeyler yanlış.
Здесь что-то не так.
Burada bir şeyler yanlış.
Тут что-то не так.
Bu doğru değil. Burada bir şeyler yanlış.
Что-то не в порядке.
Bir şeyler yanlış giderse, ölecektir.
Если что-то пойдет не так, он умрет.
Bir şeyler yanlış, bunu hissediyorum.
Что-то не так.
Bir şeyler yanlış.
Что-то не так.
Bir şeyler yanlış.
Что-то неправильно.
Peki siz yanlış bir şey yaptınız mı, Vekil Kang? Kimse hata yapmadıysa bile bir şeyler ters gittiğinde, birinin suçu üstlenmesi gerekir.
командир Кан? кто-то должен нести ответственность.
Demek ki başından beri o mektupta yanlış bir şeyler yazıyor!
тогда было что-то не так с письмом!
Yanlış bir şeyler yaptığınızı anlamak canınızı sıkar mı?
Вас раздражает, когда вы ошибаетесь?
Kesinlikle yanlış bir şeyler var.
Что-то и вправду не в порядке.
Yanlış anlama, ama neden saçınla ilgili bir şeyler yapmıyorsun?
Дорогая, а почему бы тебе не сделать что-нибудь с твоими волосами?
Yanlış giden bir şeyler var ve bununla mantıklı bir şekilde yüzleşmeliyiz.
Что-то происходит, так будем же разумны.
Walter, yanlış bir şeyler var.
— Уолтер, я пообедал 2 часа назад.
Çünkü bu Dietrichson davasında yanlış bir şeyler var.
— В деле Дитрихсона нечисто.
Ama içimden bir ses yanlış bir şeyler olduğunu söylüyor.
Но я чувствую, что тут что-то не так.
Yanlış bir şeyler söylemiş olmalıyım.
Наверное, что-то не так сказала.
- Yanlış olan bir şeyler.
Что-то не так.
İyi yapılmışlar fakat onlarda yanlış olan bir şeyler var.
Они хорошо сделаны но кое-что неправильно с ними.
Evet, yanlış olan bir şeyler var ama, bayan, aynı şey değil.
Да, мисс, я тоже думаю, не в порядке. Иначе, чем вы...
Bir şeyler muhakkak yanlış olmalı.
Здесь что-то не так.
... sevmediği bir kızı okşaması yanlış şeyler.
И зря мы ласкаем девушек, которых не любим.
Afedersiniz ama burada yanlış giden bir şeyler var.
Прошу прощения, здесь какие-то неувязки...
Evet.. yanlış bir şeyler var... Böyle satıcılar altın için gezmez..
Они обычно не гонятся за золотом.
- Gerçekten yanlış bir şeyler yaptık.
- Мы действительно сбились с пути.
Bu evlerden birinde yanlış bir şeyler yapılıyor olmasına inanmak zor.
.. с одним из этих маленьких домиков. Да уж...
Bütün filolar çarpışıyor efendim ama yanlış bir şeyler var.
╪ кес ои лоияес лавомтаи, йуяие, акка йати дем паеи йака.
Bir şeyler yanlış, gerçekten yanlış.
Здесь как будто торнадо прошел.
Bir şeyler yanlış gidiyor.
Нет, что-то не так.
O evde yanlış giden bir şeyler var, Hastings.
Что-то неладно в этом доме, Гастингс.
Yanlış giden bir şeyler var.
Что-то не в порядке.
Bilmiyorum ki Tanrı yaptığım bir şeyden ötürü bir şeyler yapmam için yönlendiriyor mu beni, ama senin hayatın önünde eriyip gitmen gösteriyor ki sen damgalanmışsın bir kere ve ben yanlış davranışlarımdan dolayı cezalandırılıyorum.
Не знаю, может Господь воздает мне за мои проступки, но... то, как ты живешь, убеждает меня, что ты отмечен, и что небеса наказывают меня за мои ошибки.
"Korkum şu ki eğer şüphelerim, yanlış bir insanın kulağına giderse korkunç şeyler olabilir."
"Я беспокоюсь, как бы мои подозрения не достигли ушей персоны которой они не предназначены".
- Bir şeyler çok yanlış gidiyor, ama...
Что то не так. Что то совсем не так.
Yanlış bir şeyler var!
Там что-то происходит! Открывайте, полиция.
Hayır, yanlış bir şeyler var.
Нет, что-то не так.
Ancak kişiliğimle ilgili yanlış giden bir şeyler vardı.
Но вот с характером были проблемы.
Sonra yanlış bir şeyler oldu.
Затем что-то пошло не так. Что-то случилось.
Bu istasyonda yanlış bir şeyler dönüyorsa, burası en güvenli yer.
Там происходит что-то очень странное, а это место - самое безопасное на всей станции.
Bir şeyler yanlış gitti.
Что-то пошло не так.
Margaret, burada çok yanlış bir şeyler var.
Маргарет, что-то здесь чудовищно неверно.
Yanlış giden bir şeyler var.
Что-то не то.
Ben, hakkımızda yanlış şeyler düşünmelerini istemem. Babam isteğimi bir şartla kabul etti.
Мне всё равно, что они подумают.
Yanlış anlıyorsun. Sadece önemli bir şeyler başarmak istiyorum!
У меня есть более важные занятия!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]