English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Bir şeyler var

Bir şeyler var translate Russian

3,748 parallel translation
Bu isteğinin özünde kalbime hitap eden bir şeyler var.
Ну, история об этом просьбе состоит в том, что она было искренней.
- Yanlış bir şeyler var.
- Что-то не так.
Aramızda özel bir şeyler var.
Между нами что-то есть.
Aferin ahbap. " yazacak bir şeyler var mı?
"Поздравляем, Тревис. Мы гордимся тобой. Так держать, приятель"?
Hâlâ içime sinmeyen bir şeyler var.
У меня до сих пор такое неприятное чувство...
Yolunda gitmeyen bir şeyler var.
Просто... что-то случилось.
Üzerinde gri ve mavi kapüşonlu var. Altında siyah bir şeyler var.
В сине - серой куртке с капюшоном и черных спортивных брюках.
Hazmedemediğim bir şeyler var.
There is something I just cannot shake,
Orada bir şeyler var.
У нас там чей-то лагерь.
Dur biraz. Farklı bir şeyler var.
Погоди-ка, чего-то не хватает.
Bana söylemediğin bir şeyler var.
Ты мне чего-то не договариваешь.
Onu rahatsız eden bir şeyler var mıydı? Kendini öldürmedi o.
Он себя не убивал.
Bilmiyorum. Ama bir şeyler var.
Не знаю.
Sana söylüyorum, yanlış bir şeyler var.
Говорю тебе, что-то тут не так.
O bellek sürücüsünde işine yarayacak bir şeyler var mıydı?
Было ли что-нибудь полезное на той флешке, что я тебе дал?
Bizans döneminden bir şeyler var mı?
У вас есть что-нибудь из Византийской эпохи?
Bu beni gerçekten şaşırttı çünkü onda özel bir şeyler var sanmıştım.
И меня это очень бесит. Я считал её кем-то особенным.
Yemediğin yoğurt ya da geçen yıldan kalma bir şeyler var mı?
Там точно прошлогодний йогурт не завалялся?
Başka olağandışı bir şeyler var mı?
Есть еще что-то, не указанное в отчете?
Erken uyandım ki beraber yaşamaya katlanabileceğim bir şeyler var mı göreyim diye.
Я встала пораньше, чтобы понять, что из твоей мебели можно оставить.
Burada bir şeyler var Bob.
Что-то происходит здесь, Боб.
Ters bir şeyler var.
Что-то не так.
Aklında başka bir şeyler var.
Что-то тебя еще тревожит.
Kaptan, bence burada yanlış bir şeyler var.
Капитан, что-то здесь не так.
Derek Richardson ve Sonmanto hakkında bir şeyler var mı?
Есть что-нибудь на Дерека Ричардсона или Сонманто?
Dördüncü katta garip bir şeyler var.
Там есть что-то интересное на четвёртом этаже.
Ama acayip bir şeyler var.
Но.. .. причуда.
Hayatında yeni bir şeyler var mı?
Ну а... Что у тебя нового в жизни?
Evim çok var, bu bir daha güzel ve okyanus üzerinde bulunuyor, ve çok gerekecek şeyler yapmak.
Мой дом там на много красивее этого и он находится на побережье океана.
Bence çeşitli şeyler için kullanabilirsiniz. Burada yeni bir parça var.
Я думаю, вы могли бы использовать её во множестве случаев.
- Sende var bir şeyler...
Эй...
Canını sıkan bir şeyler mi var acaba?
Его что-то тревожит?
Özel bir şeyler var mı, bak.
Попробую отследить, где её купили.
İşte, Ryder, dün piknikten sonra düşündüğüm şey buydu,.. ... öğrenmen gereken bir kaç şey var,.. ... muhtemelen sana Kaliforniya'da öğretilmeyen şeyler.
Смотри Райдер, я думал вчера после пикника, есть несколько вещей, которым ты должен научится... им вероятно не научат тебя в Калифорнии.
Bir şeyler yemeye ihtiyacın var gibi görünüyor.
Думаю, ты не прочь чего-нибудь перекусить.
Sıradan bir şey olur mu yoksa kesinlikle olmaz denen şeyler var mı?
Во что угодно? Есть вообще хоть какие-нибудь запреты?
Bu hafta bir şeyler paylaşmak isteyen birileri var mı?
Итак, кто хочет поделиться чем нибудь с этой недели?
Cadıya karşı kullanabilecek bir şeyler bulabilmek için bütün ormanı talan ettiler. Ama elde var sıfır.
Они прочесывали лес в поисках волшебных вещей, способных ее уничтожить, но безуспешно.
Elinizde size ait olmayan şeyler var. İki sabit disk, bir süperiletken çip ve altı jeneratör.
В вашем распоряжении находятся вещи, которые вам не принадлежат... два жестких диска, сверхпроводниковый чип и шесть генераторов.
- Kaçırdığım bir şeyler mi var?
Я что-то пропустила?
Birbirimiz hakkında öğreneceğimiz daha çok şey var. Sadece dışarı çıkamayacağın bir yerde sıkış tepiş yaşarken öğrenebileceğin şeyler.
Нам еще столько всего нужно узнать друг о друге, вещи, которые можно узнать, только если ютишься вместе в маленьком пространстве и не можешь выйти.
Hey, ana hatta bir apartman yöneticisi var. Davayla ilgili bir şeyler bildiğini söylüyor.
У меня на линии домоправитель, говорит, что у него есть информация по делу.
- Kafanda bir şeyler mi var?
Тебя что-то беспокоит? Как всегда.
Çocuklarımda beklediğim şeyler bunlar. İyi bir sağlık sigortanız var mı?
Ўизофрени € и рак кишечника Ч вот что стоит ожидать моим дет € м.
Alerjisi var mıydı ya da önceden bir şeyler?
У нее были аллергии или предобморочные состояния?
Hayvanı var mı diye sorduğumda bir şeyler saçmaladı.
Заболтал меня, когда я спросила у него, есть ли с ним домашние животные.
Hadi bakalım. - Bir şeyler söylemek isteyen var mı?
Кто-нибудь хочет сказать пару слов?
Kaçırdığım bir şeyler mi var?
Я что-то пропустил?
İnternette hakkınızda bazı şeyler okudum ve size bir teklifim var.
Я читала о вас в интернете и у меня есть предложение для вас.
Hazır burada toplanmışken bizimle bir şeyler paylaşmak isteyen kimse var mı?
Раз уж мы все собрались, кто-нибудь хочет чем-нибудь поделиться?
- Hakkında bir şey var mı? - Angela bir şeyler daha yolluyor.
Энджела должна что-то прислать.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]