English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Bılıyor

Bılıyor translate Russian

248 parallel translation
Kızıl saçlı sosyetik bir güzeli anlatıyor. Kız, başına darbe alıyor, sırtından bıçaklanıyor.
Он о красивой рыжеволосой сыщике-дебютантке, которую ударили по голове, нож в спину, пулю в живот...
Bu sıcak adamda akıl bırakmıyor ki.
Жара нас всех опъяняет!
Çok kılıbık ve bana fazlalıkmışım gibi davranıyor.
Он ничтожество.
Aç askerleriniz de surları bırakıp halkın arasına katılıyor.
Голодные солдаты присоединяются к народу! Убей их!
Mumlar yakıldı, orkestra çalıyor, ve tepemizdeki güç kalkanı açılıp, yerini, mor ve büyük yıldızların kadim ışığıyla dolu, koyu ve kasvetli bir gökyüzüne bırakırken, inanılmaz bir gece bizi bekliyor diyebilirim!
Свечи горят, оркестр играет, и защищенный силовым полем купол медленно исчезает, обнажая мрачное небо, полное светлых пятен умирающих звезд. Я предвижу сегодня славный вечерний апокалипсис!
Bırakılıyor.
- Отдали, сэр.
Sonra da, Waxflatter kendini bıçaklıyor ki, inanılır gibi değil.
И вот Ваксфлаттер вонзает в грудь кинжал - что совершенно неправдоподобно.
Hatırlıyor musun, dişime takılan kalıbı kırdığımda nasıl delirmişti?
Эй, ты помнишь как он разозлился, когда я разбил свой мотоцикл?
Bunu F-B-l sağlıyor
Я даю тебе ФБР.
Uyuşturucu kullanmış olan zavallı Bay Lester, Bay Wu Ling'in cesedinin yanına bırakılıyor.
Безнадежно отравленного наркотиками бедного месье Лестера кладут рядом с телом месье Ву Линга.
Buz bıçağında da parmak izi yok. Bundan her markette satılıyor.
Их продают в любом дешёвом супермаркете.
Asansör kapısı takılıyor.
B лифтe двepь зaeдaeт.
Birinci kuledeki yanaşma kelepçeleri serbest bırakılıyor.
Освобождаю зажимы в верхнем пилоне.
B-26 bloğu sırayla açılıyor. Ve şu Ritsuko da nerde şimdi? Üzgünüm.
я тут еще не очень ориентируюсь...
Tamam. İkinci tutacaklar bırakılıyor.
Отвести дополнительные стойки.
Bu kadar ilgisini çekiyor? Zarlar atılıyor, bıçaklar çekiliyor
Дела принимают скверный оборот, если кого-то из низшего класса, невоспитанного и вульгарного начинают принимать и восхвалять.
Uzay'lılardan bir mesaj, hiç delil bırakmadan sizi babanızla sörf için galaksinin merkezine götüren ve bir saniye sonra geri getiren sihirli bir makine ile sonuçlanıyor!
То, что послание приводит к созданию чудо-машины, уносящей вас в центр галактики прямо к папочке, а через секунду возвращает домой без единого доказательства?
Biri pencereyi açık bırakmış, ki bu kuşların nasıl içeri girdiğini açıklıyor. Komik olan ne?
Кто-то забыл закрыть окно вот и птички налетели.
Rahat bırak dememe rağmen, Dr. Crane'e asılıyor zaten.
Она и без этого увивается за доктором Крейном.
Anlıyor musun... Kurbanın benzeri bir maket, çeşitli darbe ve iğnelere maruz bırakılır.
¬ идите ли... ћул € ж человека щиплют и жгут, его колют, чем попало, режут.
Eski alışkanlıklar zor bırakılıyor.
тарые привычки живучи
Ritz'de kalıyor. B-A-L-K-A-N.
Бэ-О-Эл-Ка-А-Эн.
Mafia kuryesi üzerinde 20 kiloyla yakalanıyor, aynı gün kefaletle serbest bırakılıyor.
Мофиозо задержанные с двадцатью килограммами выходят под залог в тот же самый, блядь, день
Kenetlenme kıskaçları bırakılıyor.
Отсоединяю стыковочные крепления.
Li Mu Bai kılıcını ve savaşmayı bırakıyor. Belki sana bir şey ima etmeye çalışıyordur.
Ли Му Бай расстается со своим мечом и боевым прошлым... возможно, он имеет в виду тебя.
Geminin arka tarafından yayılan gaz benzeri bir madde.. ... sanki geminin dümen suyu gibi bırakılıyor.
Похоже, он выделяет неизвестное газоподобное вещество, которое распространяется словно шлейф за кораблем.
Tanto ayrılıyor.Brandenburg ve Bly'ı yalnız bırakıyor.
Танто выходит из гонки, оставив борьбу Брандербургу и Блаю
"B" bomba için kullanılıyor.
- Устройство.
Herif dönüyor, üstünde tişört yok tabii terliyor, yapılı, b.ktan bir evin tuğlası gibi bıçağını çekiyor, 30 cm. uzunluğunda ve bana doğru olabildiğince hızlı koşmaya başlıyor.
Мужик оборачивается, майки на нём нет, весь потный, накачанный, сердитый, как кирпичный сортир, вытаскивает нож, сантиметров 30 длиной, и резко бежит на меня.
LOLA NEVADO şarkıcılığı bıraktı, politikaya atıldı. Hiç ajan kalmadığı için, dünyaya geri döndü, anti globalizan grup üyesi olarak çalışıyor.
В связи с нехваткой агентов ее опять послали с заданием на Землю в качестве активистки-антиглобалистки ( без применения насилия, конечно. )
Bundan sonra kalemler bırakılıyor.
Положите карандаши после этого.
Kaptan Picard, B-4'un büyük olasılıkla benimkilerle aynı kendini geliştirme parametreleriyle dizayn edildiğine katılıyor.
- Капитан Пикард согласился, что Б-4, вероятно, был разработан с теми же параметрами самореализации, как я.
Şöyle yazıyor, bir herifi gömersen, ve tabutunu açık bırakıp uygun büyü kelimelerini söylersen falan, binlerce yıl sonra bile hayata dönebilirmiş, dostum.
Тут сказано, что ты можешь похоронить какого-нибудь чувака, и если над ним произнесены нужные заклятья и всякая прочая ерунда, он может вернуться к жизни через несколько тысяч лет.
ya da en azından kasten karanlıkta bırakılıyor. ya da en azından kasten karanlıkta bırakılıyor.
Или держат в неведении.
Ama salonun ortasında kutularını bırakıyor ve ben de takılıyorum ve...
Но он оставляет коробки в проходе! Я чуть не споткнулся и...
Punch'ın içine kokain karıştırdığın, birkaç fahişe ve biraz B-52 bulduğun için teşekkürler. Aşağılık Billy. Onun doğum günü partisini hatırlıyor musun?
Как там его звали – вечеринку на дне рождения Билли Засранца на первом курсе?
Halat bırakılıyor.
К высадке готовься!
Artık bizimle çalışmıyor. Bir yıl önce işi bıraktı.
Она с нами больше не работает, она ушла уже больше года назад.
Hiç kılı olmadığı için mi arkada hiç kıl bırakmıyor yani?
Он не оставляет волос, потому что у него их нет...
Gıda ve İlâç Dairesi'nin Amerikan halkını Roger'ın mucizevî ilâcının kötü yan etkilerine maruz bırakmak istemediği anlaşılıyor.
Оказалось, что чудесная вакцина Роджера имеет кучу различных побочных эффектов и FDA не желает, чтобы американская общественность сейчас это переживала.
Sanırım asıl sorun sohbet etmek zorunda bırakılmaktan kaynaklanıyor.
Я думаю, что проблема заключается в самой необходимости вести беседу.
- Buffay B-U-F-F-A-Y olarak yazılıyor.
- Буффе пишется так : Б-У-Ф-Ф-Е.
Kenetler serbest bırakılıyor.
Открываю захваты.
- Bırakılıyor.
- Сделано.
Onu canlı bırakman kadar yanılıyor olamam.
Если и ошиблась, то меньше, чем ты. Ты оставил его в живых!
Büyükannem Clarisse yıl sonunda kraliçeliği bırakıyor ve 21 yaşına girdiğim için yerine ben geçeceğim.
Бабушка Кларисса в этом году оставит трон, а я его унаследую, так как мне 21 год.
Bıraktığında ise tüm bu dünya dengesini kaybedecek ve artık yıkılıyor o dünya.
Когда она сбежала, она нарушила баланс всего мира, и сейчас... всё разваливается.
Ben sadece nasıl olduğunu değerlendirmeye çalışıyorum. Bu treni kapatın parça izi bırakıyor.
Я просто пытаюсь оценить, прочно ли этот поезд держится на рельсах.
Bana sarılıyor ve saçlarımı okşuyor ve ne olursa olsun, birbirimizi bırakmıyoruz.
И она обнимает меня, гладит меня по голове. И ничто, ничто из того, что было, никогда не встанет между нами.
İşi gereği toksinlere kazara değil, kasıtlı olarak maruz bırakılıyor.
У него нет работы, которая подвергает его случайному воздействию токсинов, у него работа, которая подвергает его нарочному воздействию токсинов.
Şaka mı yapıyorsun Annem ve babam senin hakkında konuşmaya bayılıyor Tonya'yla yaşayacağın parlak geleceği nasıl bıraktığını konuşup duruyorlar hem de bu kadınla yaşadığın sonu olmayan bir ilişki için
Мама с папой не устают рассказывать, как ты променяла блестящее будущее с Тоней на тупиковые отношения с ней.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]