Bırak onu gitsin translate Russian
115 parallel translation
Frank bırak onu gitsin!
Фрэнк, оставь его в покое!
- Ne var? Ne oluyor? - Bırak onu gitsin adamım.
Что происходит?
- Bırak onu gitsin!
- [Кристина] Прекрати!
- Annem öldü. - Bırak onu gitsin.
Отпустите его.
Bırak onu gitsin.
- Пусть идёт.
Bırak onu gitsin, Rexler. Vur bana.
нам останется только... продолжить звонить.
Bırak onu gitsin.
Отпусти его.
Bırak onu gitsin!
Отпусти ее!
Bırak onu gitsin.
Просто отпустите его.
Bırak onu gitsin!
Отпустите его!
Onun bunlarla bir alakası yok, bırak onu gitsin.
Он не имеет с этим ничего общего. Отпусти его.
Bırak onu gitsin, yoksa Tanrı'ya yemin ederim. Ne?
- Отпусти его, или, Богом клянусь...
Bırak onu gitsin!
Отпусти её!
Bırak onu gitsin.
Отпусти её.
- Hey, hey, Bırak onu gitsin.
- Эй, Эй, отпусти ее.
- Bırak onu gitsin!
- Отпусти её!
Bırak onu gitsin. Konuşabiliriz.
Отпусти её и мы поговорим.
- Bırak onu gitsin.
Отпусти его! Отпусти! Дэн.
Dük... Bırak onu gitsin.
Князь, отпусти ее.
Bırak onu gitsin!
Отпускай!
Bırak onu gitsin, dostum.
Отпусти ее, приятель
Hayır, hayır, hayır. Bırak onu gitsin.
Нет, нет, нет, нет – пусти его.
Bırak onu gitsin!
Пусти её.
Kimseyi öldüreyim deme Bırak onu gitsin
Не надо никого хуярить. Просто отпусти ее.
Bırak onu gitsin.
Пусть идет.
Şimdi onu bırak gitsin.
Пусть Ханума уходит, Мансур.
Djemo, onu yönlendirme. Bırak kendi gitsin.
Джемо не веди ты его, пусть он тебя ведёт.
- Bırak onu gitsin.
Отпусти её.
Onu hemen bırak, gitsin.
Отпустите её сейчас.
Bırakın gitsin. Onu korkutuyorsunuz.
Отпустите его, он вас боится.
- Ne? Bırakın gitsin. Götürün onu.
— лучись это раньше, этот наглец был бы уже мертв.
Bırakın onu gitsin... ve evine dönsün ki, savaşta ölüp nişanlısını başkası almasın.
Пусть идет... и вернется в свой дом, и пусть умрет, а ее возьмет другой.
- Alex, durdur onu! - Hayır, bırak gitsin.
Алекс, останови его!
Onu bırak gitsin, biz de işimize bakalım.
Отпустите ее и займемся делом.
Bana ne isterseniz yapın ama onu bırakın gitsin.
Делайте со мной, что xотите, но отпустите его.
Jamayang, bırak onu gitsin.
Джамьянг, пусть уходит.
Onu bırak gitsin.
Прошу тебя, отпусти ее.
"'Onu bırak ve gitsin.'
Иисус говорит им : "Развяжите его ; пусть идет".
Hayal gücü onu bu şekilde yönlendiriyorsa kendi haline bırak gitsin.
≈ сли она хотела дать волю своему воображению, не надо ей мешать.
- Lütfen onu bırak gitsin.
- Прошу тебя, отпусти её!
- Onu bırak gitsin, Derek.
- Отпусти её, Дерек.
Tanıyorum onu, bırakın gitsin!
- Я знаю его, отпустите!
Bırak onu gitsin, Smith!
Отпусти его, Смит!
Bırak onu gitsin.
Не вмешивай ее в это.
Bırakın onu gitsin.
Пустите его.
- Onu bırak gitsin!
- Отпустите её!
Onu bırakın gitsin.
Отпустите её
Tekrar söylüyorum, onu bırak gitsin. Ben de kasayı açayım.
Повторяю, отпустите её И я открою сейф
Bırak onu gitsin
Выкинь её из головы.
Bırak onu gitsin!
Отпусти его!
Anne, bırak gitsin. Bu olanlar onu çok etkiledi.
- Не могу отделаться от мысли, что Ирина была бы жива, если бы я не привез её сюда.
bırak onu 1012
gitsin 41
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakın 390
bırakmam 34
bıraktım 124
gitsin 41
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakın 390
bırakmam 34
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırak kalsın 58
bırakın geçeyim 78
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırak kalsın 58
bırakın geçeyim 78
bırak gitsinler 68
bırakın gitsin 138
bırak artık 86
bırak şimdi 60
bırak konuşsun 57
bırakamam 31
bırakın geçsin 44
bırakın onları 26
bırakın onu 283
bırakın geçelim 23
bırakın gitsin 138
bırak artık 86
bırak şimdi 60
bırak konuşsun 57
bırakamam 31
bırakın geçsin 44
bırakın onları 26
bırakın onu 283
bırakın geçelim 23