Bırakın translate Russian
22,447 parallel translation
Sesten, sonra lütfen mesajınızı bırakın.
После сигнала, пожалуйста, оставьте ваше сообщение.
Mesaj bırakın.
Оставьте сообщение.
Onu aramayı bırakın.
Не ищите его.
Masaya bırakın.
Оставьте её на столе.
Lütfen, bırakın ben konuşayım.
Позвольте поговорить с ними.
Silahlarınızı bırakın ve yere yatın!
На пол! Бросить оружие!
- Biraz zamana bırakın.
— Дайте им время.
O zaman bırakın Üniversite'nin Merkez Camiisi'nde namaz kılsınlar.
Тогда пусть молятся в университетской мечети.
Bırakın namaz kılalım!
Дайте нам молиться!
Lütfen mesaj bırakın.
Оставьте сообщение.
- Bırakın namaz kılalım!
Дайте нам помолиться!
Şeyh Al-Qadi suça karışmışsa, bırakın yargılansın.
Если шейх Аль-Кади виновен в преступлении, пусть ответит за это.
Mesaj bırakın. İşi bittiğinde onunla konuşmak istiyorum.
Передайте, что я хочу поговорить с ним, как закончит.
Beni rahat bırakın.
Вот подфартило.
Onu rahat bırakın!
Оставь ее!
Şöyle bırakın.
Положите на стол.
Müvekkili incelerken, kişisel duygularınızı bir kenara bırakın.
Во-первых, оставьте личные чувства при оценке клиента.
Mesaj bırakın, ama muhtemelen dinlemeyeceğim.
Оставьте сообщение, хотя вряд ли я его прослушаю.
Ben Laurel. mesaj bırakın, ama muhtemelen dinlemeyeceğim.
Это Лорел. Оставьте сообщение, хотя вряд ли я его прослушаю.
Bırakın geçsin.
Пропустите его!
Tamam şimdi her şeyi biliyorsunuz, öfkenizi bir kenara bırakın.
Теперь, когда вы всё знаете, перестаньте злиться.
Mesaj bırakın, ama muhtemelen dinlemeyeceğim.
Оставьте сообщение, но, вероятно, я его не прослушаю.
Rahat bırakın beni, lütfen.
Уйдите. Пожалуйста.
Mesajınızı bırakın. Neden dışarıda sorgu odalarında dolaştığına dair telefonlar alıyorum?
Почему мне звонят и говорят, что ты трешься возле допросного кабинет?
Mahkumiyetin İspatı Birimi bırakın direk B.S.'nın davasını soruşturmayı, onun görev süresinde sonuçlanmış davaları bile inceleyemez.
Отделы по работе с неправомерно осужденными обычно не расследуют дела действующих прокуроров, особенно если они лично выступали на стороне обвинения.
- Ezra'nın anahtarı tüm o karmaşa, ağızda kötü bir tad bırakıyor, bilirsin ya?
- Ключи Эзры, все это оставило плохой отпечаток, понимаешь?
Bu yine de Noel'ın A.D. olması için açık kapı bırakıyor.
И Ноэль Кан всё ещё может быть А.Д.
Tamam sana ne diyeceğim. Bana kartını bırak bir şey hatırlarsam ararım.
Ладно, в общем, оставьте мне визитку, если я что-то вспомню, позвоню.
İyi, bırak da yapsın.
Хорошо. Пускай.
Bırak bunu yaptığın işler göstersin. Bu insanların seni anlayamadığını ve yoluna çıkmak gibi bir dertleri olmadığını da aklının köşesinde tut.
Пусть твоя работа говорит за тебя, и будь готов к тому, что люди тебя не поймут, это не значит, что они пытаются тебе помешать.
Arayüz köprüsü oluşturabilmek için SwapMeet kodunu olduğu gibi bırakıp İsyan'ın bazı yerlerini C + +'a çevirmeye karar verdim.
Я решила оставить код SwapMeet без изменений и перевести часть Mutiny в C + +, чтобы совместить интерфейс. Правда?
Cesetleri bırakın.
Оставьте тела.
Bırak ortalık yatışsın.
– Боже, просто забудь про это. – Оставь это.
Yani demeye çalıştığın New York'da yıllık $ 545,000 kazanacağım işimi arkamda bırakıp buraya 16 yaşındayken yaz kampında tanışıp iki ay çıktığım adam için taşındım.
То есть, ты хочешь сказать, что я переехала сюда из Нью-Йорка и бросила работу, на которой мне бы платили 545 тысяч в год, ради парня, с которым я встречалась два месяца в летнем лагере, когда мне было 16 лет?
İnsanların hayatını berbat eder ve sonra acayip halde bırakırsın.
Ты играешь жизнями людей, а потом бросаешь их как мусор.
Beni bırakır mısın lütfen?
Отпусти, пожалуйста. Халима.
Nasıl bir avcı geyiğin bağırsaklarını deşip gövdeyi arkasında bırakır ki?
Какой охотник выпускает кишки из оленя и оставляет после себя тушу?
Ve birkaç el bombası gibi asi geldi ve Phoenix Taşı'nı havaya.. uçurdu ve birçok mahkum vampir dışarıya serbest bırakıldı
Пока пара плохих еретиков не взорвали Камень Феникса, и теперь куча заключённых снова на свободе.
O yüzden bir hata yapıp yapmadığını sorgulayarak zaman kaybetmeyi bırak lütfen.
Так что, перестань терять свое время пытаясь понять, что ты такого сделала.
- Bırak yükünü başkası alsın. - Bekle, ne?
- Пусть другой примет ее бремя.
En iyi yaptığın işi yap ve beni yalnız bırak, ben de arkadaşıma odaklanabileyim.
Тогда исполни свой лучший трюк - уберись, чтобы я могла сфокусироваться на моей подруге
Dal içeriye, patlat silahını Mystic Falls'un vahşi şerifi ya da arkadaşın düzelene kadar, vampirlere olan nefretini bir kenara bırak.
Вломись туда с оружием наперевес, великий... ковбой шериф Мистик Фоллс, или ты можешь отложить свои чувства к вампирам до тех пор, пока твоя подруга не очнется
Kim olup olmadığını sorgulamayı bırak ve Caroline Forbes'a aşık olan adam olarak davranmaya çalış.
Хватит ныть о том, кем ты не являешься, и попытайся быть собой, парнем, который влюблён в Кэролайн Форбс.
Mesajınızı bırakın.
Оставьте сообщение.
Sır saklamayı bırak, belki imtiyazlarını geri alırsın.
Перестань секретничать, и, возможно, вернёшь себе это преимущество.
Duygularını karıştırmayı bırak.
Ты расчувствовался. Завязывай.
Bırakın geçsin.
Пропустите его.
Eskiden bir akıl hastanesinde yaşıyordun ve ilaç kontrolünde serbest bırakıldın. Ama arada bir seni kontrol etmeliler.
Ты жил в психбольнице, теперь теперь вышел и пьёшь лекарства, но и нужно периодически тебя проверять.
Artık her filmde dünyanın sonuymuş gibi zorla buna maruz bırakıyorlar.
В каждый фильм пихают, словно уже конец света.
Geçerli sahte kimlik bulmak çok zordur. Belki de karısını bırakıp ortadan kaybolmadan önce kendi evraklarını kendi hazırlamıştır. Çok pahalıdır.
Поддельные удостоверения сносного качества встречаются редко, они дорого стоят.
Bizi yalnız bırakır mısın, lütfen?
Оставь нас одних, пожалуйста.
bırakın beni 769
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırakın geçeyim 78
bırakın gitsin 138
bırakın onları 26
bırakın geçsin 44
bırakın onu 283
bırakın geçelim 23
bırakın geçsinler 21
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırakın geçeyim 78
bırakın gitsin 138
bırakın onları 26
bırakın geçsin 44
bırakın onu 283
bırakın geçelim 23
bırakın geçsinler 21
bırakın bizi 19
bırakın artık 17
bırakın gideyim 187
bırakın konuşsun 19
bırakın çıkayım 20
bırakın gireyim 19
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakın artık 17
bırakın gideyim 187
bırakın konuşsun 19
bırakın çıkayım 20
bırakın gireyim 19
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakmam 34
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırak kalsın 58
bırakmam 34
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırak kalsın 58