English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ D ] / Dışarıdalar

Dışarıdalar translate Russian

139 parallel translation
- Bütün hepsi nereye gitti böyle? - Korkarım hala dışarıdalar.
Ведь уже комендантский час.
Hala dışarıdalar.
Они еще здесь.
Şu anda dışarıdalar.
Они уже снаружи.
Bayan Bonnet dışarıdalar.
Нет дома, вы уверены?
Dışarıdalar.
Ждут на улице.
- Dışarıdalar.
- Где?
- Hemen dışarıdalar.
О, большое спасибо.
Buradalar. Gelirken yanlarından geçtim. Dışarıdalar.
Они уже здесь, ждут у входа.
Ne kadar süredir dışarıdalar?
Сколько они уже снаружи?
Ne kadar nezaketsizler! - Dışarıdalar mı?
Поразительная бестактность.
Dışarıdalar!
Они там!
Arkadaşlarımız diğer yoldan gitti. Halen dışarıdalar!
Наши друзья побежали в другую сторону.
Evet, onlar dışarıdalar.
Да, они там.
Bu korkunç, onlar dışarıdalar.
Это ужасно. Они там.
Timmy, epeydir dışarıdalar.
Тимми, что-то их долго нет.
- Sevgili kızım, Lisa ile beraber dışarıdalar.
- Да, у него свидание с моей дочкой Лисой.
Alan, Lex ve Tim. Onlar dışarıdalar.
Алана, Лекс и Тима.
- Dışarıdalar. Kilo vermişsin, seni çürük yaşlı travesti seni.
- Ты похудел, старый развратник.
Dışarıdalar.
Они прямо здесь.
Seyirciler dışarıdalar.
Зрители там! Они пришли.
Dışarıdalar mı?
Они рядом?
Bak tam burada yazıyor, beslenmek için dışarıdalar.
Парни говорят, что уроды повсюду на улицах, ищут себе пожрать.
Ancak onlar dışarıdalar ve biz de içerideyiz. Ne olurlarsa olsunlar... bu bizim acil durumumuzu hiçbir şekilde değiştiremez.
Но они то, что они есть, а мы находимся здесь, и нам нужно обдумать план немедленного реагирования на ситуацию.
Dışarıdalar.
Пойдём, они уже здесь.
- Dışarıdalar.
Они за дверью. Дай-ка посмотрю.
Hala dışarıdalar mı?
Они всё ещё там?
Geyikler dışarıdalar, yola çıkar.
Может и олень выскочить. Навстречу. Бах!
Dışarıdalar.
Они снаружи.
Dışarıdalar.
Опять незадача.
Hemen dışarıdalar.
Они как раз там.
Polisler hemen dışarıdalar.
Полиция прямо перед домом.
Ama hâlâ dışarıdalar.
Но никуда не делись.
Dışarıdalar, pencerenin yanında.
Они там. У окна.
Şimdi gecenin karanlığında dışarıdalar ve ne yapıyorlar, sadece Tanrı biliyor.
А теперь они бродят по окрестностям и творят бог знает что.
Eğer buralarda başka bir örümcek olsa, bize şimdiye kadar çoktan saldırmıştı. Demek ki dışarıdalar.
Если бы пауки ещё здесь оставались, то они давно бы уже напали на нас, это говорит о том, что они уже снаружи.
Burrows ve Scofield, on dakikadan az bir süredir dışarıdalar.
Берроуз и Скофилд на свободе меньше десяти минут.
- Scofield ve Burrows hala dışarıdalar.
Кто знает, что ему известно? Скофилд и Берроуз все еще на свободе.
Sadece biraz... Dışarıdalar, değil mi?
прости, Джел... но они так... торчат.
Bagwell, Sucre- - hala dışarıdalar.
Бегвелл, Сукре - все еще на свободе.
- Neyi? Dışarıdalar ve buraya geliyorlar. Bu bir kuşatma.
Не знаю, кто они, но они собираются ворваться сюда!
Çünkü o şeyler hala dışarıdalar, tamam mı?
Потому что эти твари всё ещё здесь, понимаешь?
Dışarıdalar.
Они везде.
- Öyleyse neden dışarıdalar?
- Почему они на свободе?
Tanımıyorum, ama dışarıdalar.
Я его не знаю, он ждет на улице.
- Dışarıdalar.
- Что? Прессу.
Sahiplerim bu akşam dışarıdalar, ben MİYAV ile konuşurken sen de rahatla.
Моих людей сегодня нет, отдохни, пока я позвоню в МЯВС.
Dışarıdalar.
Они на улице.
İhbar aldılar, dışarıdalar.
- Саперная группа.
Arabayı kullanan dışarı çıkar. Andrew, Paige'yi kurtarmak için suya dalar, vurulur, yüzeye çıkar ki sürücünün bu esnada muhtemelen kafası kıyaktır.
Водитель выбрался, Эндрю нырнул, чтобы спасти Пейдж, получил пулю, всплыл на поверхность, что и напугало водителя.
Neden tüm donmuş gıdalar dışarıda ve tezgahın üzerinde eriyorlar?
Что... Почему все замороженные обеды тают на столе?
- Dışarıdalar.
Снаружи.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]