English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ D ] / Dışarıda

Dışarıda translate Russian

15,199 parallel translation
Dışarıda bekle.
Подожди снаружи.
Dışarıda dünyayı yöneten güçlü insanlardan oluşan gizli bir grup var.
Существует влиятельная группа людей, которая тайно управляет миром.
- Arabası dışarıda duruyor.
Её машина стоит у дома.
Bu akşam yemek yapamayacağım. Dışarıda yiyebiliriz.
У меня не будет времени, чтобы что-то приготовить на ужин.
- Dışarıda tuhaf bir kuş gördüm de.
Я видел странную птицу снаружи.
Dışarıda yaşamak istiyorum.
Я хочу жить на улице.
Mowgli de dışarıda yaşıyor.
Маугли жил на улице.
Tarzan'ı ilk izlediğimde dışarıda yaşamak istemiştim.
Когда я только увидел "Тарзана", я тоже захотел жить на улице.
Joe, dışarıda yaşamayacaksın.
Джо, ты не будешь жить на улице!
Artık dışarıda yaşayacak.
Всё ясно. Теперь он будет жить на улице.
Dışarıda buluşuruz.
Я подожду тебя снаружи.
Dışarıda bir şey var.
Там что-то есть.
Dışarıda da koca bir dünya var.
Весь мир.
O dışarıda. Hayatta olma ihtimali var.
Он там, и возможно, он жив.
Ama yan komşusu olay saatinde eski bir minibüsün dışarıda park halinde oluğunu görmüş.
Но один из соседей сказал, что видел ржавый белый фургон, припаркованный рядом примерно во время смерти. Хотя номер не запомнил.
Dışarıda caddede bir olay oldu.
У нас был инцидент с ними на улице.
O yaştaki kızlar dışarıda oynamalı.
Девочки ее возраста должны интересоваться чем-то еще.
- Dışarıda olacağım.
Я буду снаружи.
Bugünlük dışarıda olduğunu biliyorum ama araman lazım.
Я знаю, у тебя сегодня выходной, но позвони мне.
Karanlık dışarıda ve şeytan cehennemi yönetirken her şeytan kendisi için çalışıyor.
Тьма на свободе, дьявол правит адом, значит, демоны - каждый-ая-ое за себя.
Bana dışarıda olan şeylerle ilgili bir iki şey öğretti.
Он научил меня... что к чему на этом свете.
Karanlık'ın dışarıda olduğunu ve dünyanın yok olacağını biliyorsun.
Ты ведь знаешь про Тьму... мир сгорит в огне.
Dışarıda konuşa bilir miyiz lütfen?
Можно переговорить с вами за дверью?
- Dışarıda dolanıyor.
- Он там с девушками.
Dışarıda harika işler dağıtmıyorlar.
Никто крутую работу направо и налево не раздаёт.
Doğru kişi hâlâ dışarıda bir yerde mi?
Значит, того самого ещё надо найти?
Five O'nun dediklerine inanacak olursanız katil hâlâ dışarıda. O halde... Suçsuz birini mahkum ettirmek vicdanınızı rahatsız edecektir.
И если вы верите слову Пять-0, что настоящий убийца всё ещё на свободе, тогда... нельзя будучи в сознании, признать этого человека виновным.
En tepedeyken çekici geliyor olabilir ama herkesi doyurabilecek kadardan fazlasını üretiyorken dışarıda aç insanlar var.
Здорово быть на вершине горы, но многие люди голодают, а мы производим достаточно еды, чтобы накормить всех.
" Bazı endişelerim var çünkü bu dışarıda duyulursa ve biliyordu eninde sonunda duyulacağını,
"Знаете, у меня есть некоторые сомнения, если хоть одно слово об этом утечёт наружу," а он знал, что рано или поздно это случится,
Gelmemiş ve bu akşam yalnız olmayacağım. Dışarıda bekleyeceğim.
Её ещё нет, и сегодня я не буду лететь одна, так что я подожду снаружи.
Dışarıda kar yağıyor.
Снег на дворе.
Dışarıda kimse yemek yemiyor.
Никто ничего не ест.
Dışarıda ya avcısınız ya da av.
Убей или будешь убит.
Dışarıda yaşayacaklarınız yanında lale bahçesinde dolaşmaya benzer o.
Это просто цветочки по сравнению с тем, что ждёт вас за этими стенами.
Clementina dışarıda yedirsin o zaman.
Так отправь их куда-нибудь с Клементиной.
Serena, biraz dışarıda bekleyebilir misin acaba?
Серена, ты не против, если мы попросим тебя выйти на минутку?
Jack ve yedek arabayı dışarıda bekletmeyelim böyle.
Давай не будем заставлять Джека и вспомогательную тележку ждать.
- Dışarıda konuşayım.
- Погоди, я выйду из комнаты.
- Dışarıda.
- Это открытый воздух.
- Bütün gün dışarıda kamyonun içinde bekliyordu.
Он весь день просидел снаружи в своём фургоне.
Öyleyse tüm gün dışarıda neden bekliyorsun?
Так зачем караулишь меня снаружи весь день?
Bebek de "Dışarıda neler oluyor?" diyordur herhalde.
Это ребёнок, наверное, думает : "что там происходит?".
Dışarıdaki terör mültecileri Salem'e sürüklüyor. Yakında, babam da dahil hepsi benim başa gelişimi kutlamak için mumlar yakacaklar.
Беженцы несут страх в Салем, где, вскоре, все они, в том числе мой отец, станут не более горящих свечей, что разожгут мое восхождение на престол.
Dışarıda ne olduğunu ve neyle yüzleşeceğimizi öğrenmeye ihtiyacım var.
Я хочу знать, что там, и знать, кто.
Film için birbirinin aynısı beş bıçak üretildi. Yani dışarıda bir yerlerde bunun gibi dört tane daha var.
Для этого фильма сделали пять одинаковых ножей, и это значит, что где-то еще есть четыре таких же.
Dışarıda yağmur yağıyordu.
Шёл дождь.
Ya bu güzel, deri koltuğa yaparım ya da dışarıya. Seçim senin.
Я могу справить нужду на это милое кожаное сидение или на улице – выбор за тобой.
İkinci kaptan, hafif dışarı çıkalım da karşısında kim olduğunu görsün.
Старпом, давайте покажемся, пусть знает, что не один.
İletin için teşekkürler Görülüyor ki dışarıda birçok yerde potansiyel ölümcül görülüyor.
Спасибо за сообщение Захватывающе, и потенциально смертельно для многих, судя по названию frank _ boldewin отвечает :
İçeri neyin girdiğini, dışarı neyin çıktığını bilmek istiyorsunuz, ve bunların da üzerine düşük zenginleştirilmiş uranyum ürettiğinden emin olmalısınız. Yüksek zenginleştirmeler yerine nükleer silah sınıfında uranyum olmalı.
Вы ходите видеть, что заходит и что выходит, и вместе с этим вы хотите быть уверены, что завод производит слабо-обогащённый уран, а не высоко-обогащённый или ядерное оружие на основе урана.
Şimdi ben çıkıp kadına "Çocukları aşağı getir, dışarı çıkar, geri getir, yukarı çıkar" diyeceğim ve bu dadı da kaçmış olacak.
Теперь мне нужно идти наверх, просить её привести детей, отвести их куда-нибудь, вернуть домой, отправить их наверх, а потом мы потеряем и эту няню.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]