Evet translate Russian
519,099 parallel translation
- Sen ve General Brockhart mı? - Evet.
- Вы с генералом Брокхартом?
Evet, oraya yarım saat uzaklıkta büyüdüm.
Я выросла в этих местах.
- Evet, kısa ve öz.
Да, выразительнее.
- Evet, en son nerede görüşmüştük?
Где это было?
- Evet.
- Да.
Evet, teşekkürler.
Спасибо.
- Evet.
- Да, спасибо.
Evet ama savuşturuyoruz.
Да, но мы их игнорируем.
Evet?
Да?
- Evet ama üst sıralarda değildi.
Да, но недостаточно высоко.
Evet efendim.
Да, сэр.
- Evet, onu çağıralım.
Значит, оно будет.
Evet ama bildiğin gibi ele geçirilmesi çok zor bir adam.
Да, но поймать его непросто, как вы знаете.
Evet, aynen öyle.
Да, вот именно.
Terry, evet, sadece ne var ne yok diye soracaktım.
Терри. Да, я просто так.
Evet, haklıymışsın.
В общем, ты был прав.
Evet, açıkladığım gibi, Suriye, günü gününü tutmayan bir ülke.
Да, как я уже объясняла, в Сирии внезапно произошли перемены.
- Evet, öyle.
Вы правы.
Evet, birlikte çalışmıştık.
Да. Мы работали вместе.
Evet, ben de adama seninle ilgili aynısını söyledim.
Да. Я то же сказала про тебя : и так далее.
Evet, ayrıca teşekkürler.
Да. Спасибо.
Evet, peki.
Да, но...
Evet.
Да!
Evet, tabii.
Да, конечно.
Evet, öyleydiniz.
Да, были.
Kayıtlara geçsin, evet diyorum.
Для протокола скажу, что да.
BAŞKAN Evet, Sayın Kongre Üyesi.
Да, конгрессмен, да.
Evet. Anlaşmayı bozdu çünkü kendisi de ifadesi kadar değişken.
Да, Уокер вернулся к своей сделке, потому что он так же изменчив, как и его показания.
Evet.
Да...
Evet, üçüncü parti adayı geleceğimiz olacak.
Да. Кандидат от третьей партии а это будущее. Всегда.
- Evet, hepsi bu.
И это всё. Вот именно, всё!
Evet, bu işi hafife almak istemiyorum. Hasar kontrolü yapıyoruz.
Не хочу обижать, но пока мы устраняем последствия,
Hem evet hem hayır.
И да, и нет...
EVET
ДА
Evet. Görüşmeye hazırım.
Да, я готова к встрече.
- Evet, göreceğiz.
Да, посмотрим.
- Evet, gerektiğinde düşerler.
Да, падают, когда это нужно.
Evet ama bu, amacını bildiğim anlamına gelmiyor.
Да, но это не значит, что я знала о его намерениях.
- Evet.
Спасибо.
Evet ama Rusya davet edildi.
Да, но Россию попросили о помощи.
Evet ama bu konuda harekete geçmem için süre azalıyor.
Да, но у меня мало времени, если я хочу действовать.
Evet, özür dilerim ama... Tom, Doug Stamper ile sizin Zoe Barnes'ın ölümüyle ilginiz olduğunu düşünüyor.
Да, простите, но Том считает, что Даг Стэмпер и вы, сэр, как-то связаны со смертью Зои Барнс.
Evet, inanıyorsun.
Зря.
Evet, öyle olması lazım.
Это хорошо.
Evet dersem pişman olmayacağımı söylemişti.
Он говорил, что я не пожалею, что взялся за это.
Evet.
Да.
- Evet!
Да!
Evet.
Да, правда.
- Evet.
Да, конечно.
Evet efendim.
Да, мэм.
- Başka bir şey söylemeden önce bunu bildiğinden... emin olmak istedik. - Evet efendim.
Да, сэр.
evet doğru 355
evet canım 124
evet biliyorum 304
evet var 222
evet öyle 811
evet sen 71
evet benim 134
evet ya 191
evet dedi 25
evet dedim 36
evet canım 124
evet biliyorum 304
evet var 222
evet öyle 811
evet sen 71
evet benim 134
evet ya 191
evet dedi 25
evet dedim 36
evet efendim 4215
evet de 83
evet mi hayır mı 99
evet mi 290
evet elbette 66
evet tabii 90
evet bu o 18
evet dostum 66
evet iyiyim 87
evet anne 162
evet de 83
evet mi hayır mı 99
evet mi 290
evet elbette 66
evet tabii 90
evet bu o 18
evet dostum 66
evet iyiyim 87
evet anne 162
evet bayan 183
evet ama 345
evet burada 46
evet bu 43
evet ya da hayır 65
evet o 181
evet kaptan 91
evet hanımefendi 169
evet doktor 98
evet yaptım 16
evet ama 345
evet burada 46
evet bu 43
evet ya da hayır 65
evet o 181
evet kaptan 91
evet hanımefendi 169
evet doktor 98
evet yaptım 16