English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ E ] / Evet bu o

Evet bu o translate Russian

882 parallel translation
Evet. Evet bu o pencere.
Да, это тот самый карниз.
Evet bu o.
Да, это она.
- Evet bu o.
- Да.
Yani bana bahsettiğin kitap bu mu? Evet bu o.
Да, это это та книга.
Evet bu o.
Правильно.
Evet bu o.
Да, это он.
- Evet, bu o.
- Да, это он.
Tabi, evet. Evet, bu o.
О, это она!
Evet, bu işe bayılıyordum çünkü herkes bana riayet ediyordu ve o gidiş gelişleri ben yaratıyordum!
Да, мне нравилось это, потому что я чувствовал, все слушались меня и это я создавал эту суету.
Evet - Bu, o leopar ve evcil.
- Это и есть ее леопард, и он ручной.
Evet, bu o.
Да, это он.
- Evet, bu o.
Да.
Evet, bu o Rus'un isi.
Да, это дело рук русского.
- Evet. Bu sizin o yarışla ilgili kent dışı bahisleriniz olabilir mi?
Это, случайно, не ваш список ставок на скачках в других городах?
- Evet, bu o.
- Да, это здесь.
- Evet, o ve... Bu bizim evimiz, Rick.
Да, это твой дом.
Evet, biraz serpilmişsin o zamandan bu zamana.
Да, ну вообще ты поправилась тех пор.
Evet, bu o.
Да, он.
Evet ama o zaman da bu kadar cesur olamayız belki.
Это так, однако, у нас нет окончательного заключения.
Evet, bu o'nun cenazesi olacak.
Ну, это - ее забота.
Onunla yaşamaya gelen kişi. Evet, bu o.
Та, что недавно приехала...
Eh, evet, eğer o uyuyor ya da çok fazla içkiliyse o zaman,... ama tren görevlilerinin bu durumlar için önlemleri vardır.
Ну, если он проспит, или скажем, лишнего хватит... то случается, но это будет нарушением и проводники обязаны следить за этим.
"Eğer taşları seven ve 500 doları olan bir adam bulabilirsem... "... işte o zaman bu tarlayı sahiplenecek başka bir hıyar daha olacak. " Evet bayım, Tanrı tam da böyle birini gönderdi ve o adam sayesinde buradayım.
В ту самую минуту я поклялся себе, что если найду человека с пятьюстами долларов, который любит камни, тогда здесь будет жить другой дурак.
Evet. Demek bu yüzden hava o kadar sisliydi.
Не удивительно, что было так туманно.
- Evet, bu, O!
- Да, это он! - Это он!
İnanır mısınız bilmem ama, o far, daha bu sabah garajdan çıkarken kırıldı. - Evet.
Поверьте, переднюю фару я разбил утром в кустарнике.
Evet, yazarı benim. O yüzden bu kalemin benim için bu kadar anlamlı oluşuna şaşırmayın.
Да, это мое сочинение, поэтому не удивительно, что я привязался к этому огрызку.
Evet, o kararları ben almadım. Mr. Lurry bu konularla ilgili görevli.
Мистер Лурри заправляет этими делами.
Teşekkür ederim beyefendi. Evet bu o, kocam.
Спасибо, месье.
Kesinlikle söylenebilecek bir şey varsa eğer o da bu parçanın gelecek hafta bir numara olacağı! Numero uno, evet!
Первый номер, детка!
- Evet. - Ben o zaman bu durumda...
Убийства и всё такое...
Evet ve bir de o. Bu Ambrosa.
маи айяибыс... ауто еимаи AMBROSA.
- Bu o mu? - Evet.
Это она?
İşte o zaman Bernadette'i güzel bir isim olarak görebilirsin. - Evet, bu mümkün.
Да, возможно.
Evet, bu o, o olmalı.
Уверен. Я не мог ошибиться, это он.
Burada kimse yok. - Evet, Bu o. Yine geldi.
Да, это он.
Evet. O döşeme villanın içinde. Bu villa için ressam Filipo Palizzi tarafından dizayn edildi.
На вилле действительно есть этот пол, который был создан специально для этой виллы художником Филиппо Палицци в 1888 году, мне кажется.
Evet, bu doğru, o gaz maskesi. Ama ben kurt dışkısı için kullanıyorum.
Да, точно, это противогаз, только я использую его для работы с волчьим калом.
Evet, bu o.
Да! Это он!
Evet, bu kesinlikle o.
Да, это точно он.
Evet, evet, evet... Ben oradaki büyük eve gidiyorum. Şimdi o alçak, tüm bu yılların hesabını vermek zorunda.
Пойду-ка я в хозяйский дом Пусть ублюдок ответит за всё.
Evet. Bu o adam.
Да, это... он.
Peki bu konuda konuşmak ister misin? O evet.
- Итак, вы хотите поговорить об этом?
- Evet, bu o.
- Угу, это здесь.
Ama o zaman herkes gibi olurdun. Evet, biliyorum. Bence bu hoşuna giderdi.
Но если у вас будут обычные руки, вы станете таким, как все.
Ah, evet, bu o.
Да.
Evet. Bu giden o.
Да, он уходит.
Evet, Bu o, O yetimhanede kanıyor, Bana en güçlünün yasasını öğrettiler.
Да, вот оно, он истекает кровью, В приюте меня учили - выживает сильнейший.
Evet, sadece "bu" nu alıp "o" na eklemek istiyoruz.
Да, мы просто хотим взять это... И добавить то.
Evet bu o.
- Да, это она.
Evet, o oranın bir parçası. Bu çok normal.
Это очень... обычное дело.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]