English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ E ] / Evet o

Evet o translate Russian

12,500 parallel translation
- Evet o zamanlara bayılırız.
- Да, мы любим такие вещи.
Evet, buradan çıkabilmene sevinmişti çünkü sadece o ve sen bunu yapabilmişsiniz.
Ага, понимаете... он радовался, что вы выбрались отсюда, потому что только вам и ему эту удалось.
... - Evet, şey... Spor olan... o hangisiyse...
- Ага... бери спортивный... без разницы
Evet, sonra kuzenim dediki o sanki onun erkek arkadaşıymış ya da onun gibi birşey işte.
Ага, а потом моя двоюродная сестра сказала, что он был ее парнем или что-то вроде того.
Evet, ama Romeo'yu Mat oynuyor, o yüzden bunu düşüneyim bile deme.
Ага, но Ромео будет играть Мэт, так что даже не думай об этом.
Evet, o kadar yoldan geldim.
Да. Я проделал большой путь.
Ama bulamadım, o yüzden evet. Her şeyi uydurdum.
Но не смог найти его, так что - да, я все это выдумал.
Savannah'nın verdiği o tıbbi araştırma... Evet.
Результаты медицинских исследований, которые тебе дала Саванна, были...
- Evet, o tam olarak Çit Cadısı değil.
Да, она... не совсем ведунья.
Başlarda, evet baban biraz hassastı ama sonra o da farketti ki Joe ikimiz için de çalışabilir ve şimdi o üçüncümüz yani bir çeşit çokeşli-üçlü anlamında.
Сначала твой отец обиделся, но потом узнал, что Джо может работать по обе стороны, и теперь он наш третий. Мы как шведская семья.
O zaman cevabım evet.
В таком случае, да.
Evet, Ross. İstemediğini biliyorum. Sana başka bir yük olacak biliyorum ama engelleyecek halimiz yok o yüzden tek yapmamız gereken...
Я знаю, это еще один груз на твои плечи, но я ничего не могу поделать, так что нам...
- Evet, o...
Да, он...
Gizli görev hakkında bidiğim tek şey filmlerde gördüklerim ama evet, dosyaları bir kere incelemeye başlayınca ajanları bulmak o kadar da zor olmadı.
То, что мне известно про работу под прикрытием, я почерпнул из фильмов, но когда я получил эти документы, найти агентов было легко.
Evet, yapılması gerektiğinde kirli işleri o yönetiyor.
Да, он контролирует грязную работу, когда она нужна.
Evet. O adamın tanımını yapabilir misin diyecektim.
Я надеялась, что вы опишете этого человека.
Evet, o zaman zaten diyalizdeydi ve tıbbi geçmişinden dolayı tüm nakil listelerinin son sırasındaydı.
Да, к тому моменту он уже проходил диализ, и судя по истории болезни, он был в самом конце списка на пересадку.
Evet ama o sen değil.
Да, но он – не ты.
Geçen gün, bir restorandaydım, ve bana avokada isteyip istmediğimi sordular, ve... ve "evet" dedim, ve onlar da bana O ekstra "dediler ce ben de" Şşşş.
Недавно я был в ресторане, и меня спросили, не хочу ли я авокадо, и я сказал : "Да". А они сказали : "Оно идёт дополнительно", и я такой : " Тсс.
Evet, ama o zaman kuzenimle seks yapmak zorundayım.
Да, но тогда я должен заняться сексом со своей кузиной.
O benim - Evet, gayet iyi.
Ой, он не... Да, он... у него хорошо получается.
Evet, şey o konuda...
Да, насчет этого...
Evet, ve o şerefsizleri indiren de kesin Ghost'tu.
- Да. И зуб даю, это Призрак их пристрелил.
- Evet ama o kaçıp gitmedi.
Она не убежала.
Evet, klas adamların hiçbiri ölmedi o filmde.
Да, там ни один клёвый парень не умер.
Evet, Tamam o zaman.
У тебя талант Дэнис. Тебе правда стоит сделать это.
Evet. O etajerde fare kapanı var.
♪ Это не легко, так не легко. ♪
Evet, o şortlardan görebiliyorum bunu.
Ага. Шорты ничего не скрывают.
Evet, o şortlardan anlayabiliyorum bunu.
Я знаю. Я вижу это через твои шорты.
Evet, o da kararımızı etkiledi.
Да, это тоже повлияло на наше решение.
Evet.. çünkü o bir serseri!
Правильно... он же лодырь!
Aslında hayır demedi ama evet de demedi. Alex'i evden gönderdi. O da yine benim yanıma taşındı.
Видите ли, она не сказала нет, и да не сказала, а потом выпнула его, и он снова начал жить со мной.
Evet, çalışma saatlerinde envanter sayımı yapmama izin vermiyor, o yüzden bende, indirimli yemek saatlerine gelen hayaletlerle birlikte tek başıma geliyorum.
Стой, так тут...
Evet, o haklı. Çocuklar öğretmenleriyle, ve müdürleriyle ilgili her zaman böyle hikayeler uydururlar.
В смысле, дети выдумывают слухи о своих учителях и директорах постоянно.
Evet, o konuda kusura bakma.
У меня были дела после школы.
Evet doğru ama sonra o davada birlikte... çok yakın çalıştık.
Да, но потом мы начали работать над тем делом, сблизились.
Evet, o Hello Kitty cep telefonu kılıfı gerçekten beni Marge'dan kurtarmıştı ve düşünüyorum da eğer onları ihtiyaçlarımız için feda etmeyeceksek neden çocuk sahibi oluruz?
Да, тот чехол для телефона Хэллоу Китти спас меня от ссоры с Мардж. И я тут подумал, зачем нам нужны дети, как не за тем, чтобы жертвовать ими ради себя?
Evet bir gün o komiteyle yüzleşeceğim ama yarın senin hakkındakileri duyacaklar.
Потому что да, однажды я встречусь с комитетом, но завтра они услышат о вас.
- Evet, o yüzden seninle konuşmak istiyorum.
Знаю, потому и хочу поговорить.
Evet. o gibi görünüyor çünkü mükemmel makul adam.
Ага. По нему так и видно, вполне разумных парень.
Evet, ama ne ne olur o olmaz yeteri kadar yalnız bırakmak?
Да, но что если он не согласится уйти без него?
Fort Detrick'e girecek olan bütün o şeyleri düşünürsek, evet.
Всё, что будут делать в Форт Детрике, да.
Evet, o sadece yabancıları öldürüyordu.
Да, он убивал незнакомых людей.
O gerçekten iyi. Evet!
Действительно крута.
Evet, O'nun hakkında bir şeyler bulabiliriz ama elimizdeki ip ucu fazla değil
Да, но мы не знаем достаточно об Элли, чтобы найти следы.
- O kadar zamanımız yok. - Evet.
- We don't have that kind of time.
- Arabanın o gece oraya nereden geldiğini görebilirsin. - Evet.
Ты сможешь выяснить, откуда его машина приехала той ночью.
- Evet, o. Dinleyin, dairesinde bir şey bırakmış ve gerçekten onu almam çok önemli.
Послушайте, он оставил кое-что в квартире, и мне очень нужно это забрать.
O zaman evet, tabi ki.
Хорошо, да. Конечно
Baban ve Ajan O'Connor, eylem esnasında o milis grubu yakalama... -... umuduyla gizli görevdeydiler. - Evet.
Твой отец и агент О'Коннор работали под прикрытием в том ополчении, надеясь поймать их с поличным.
Evet sen ve o öyle düşünmeseniz bile ajan arkadaşımı korumak için yapamayacağım şey yoktur.
Несмотря на то, что ты и он могли подумать, я бы сделал все, чтобы спасти коллегу.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]