English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ H ] / Hepsini değil

Hepsini değil translate Russian

392 parallel translation
- Ama hepsini değil. - Lloyd'la evleneceğimizi bilmiyor.
Она не знает, что мы с Ллойдом хотим пожениться.
Yaptıklarından bazılarını biliyorsun,... ama hepsini değil.
И Вы видели часть из того, что он делал, но это не все.
Hepsini değil.
Далеко не все.
- Hepsini değil.
Вы слышали не всю историю.
Hayır, hepsini değil.
Нет-нет, не все!
yoksa hepsini değil mi?
Не так ли?
ama hepsini değil.
- Лоханулись?
Hayır, hepsini değil.
Нет, всё не исполнила.
Hepsini değil.
Ну, не до конца ещё.
Hepsini değil.
Не все.
- Ama hepsini değil.
- Но не все же.
Hepsini değil.
Только с некоторыми из его предложений.
Hepsini değil.
Да. То есть, ет.
Hayır, hepsini değil.
Нет, не все.
Hepsini değil.
Не всех.
Hepsini değil.
Не всю, конечно.
Hepsini değil.
Не всё...
Hepsini değil, vaktim olmadı.
Не полностью, не было времени.
Sen de onları bana verdiğin için... Sence de onların hepsini bu şekilde satmak harika değil mi?
И так как ты отдал их мне, дорогой... ты думаешь, это правильно продать их таким образом?
Mucizevi bir şekilde hayatta kalışımın beni hepsini öldürmüşüm gibi gösterip göstermediğini merak etmiyordum değil.
Я размышлял, то что я был чудесным образом сбережён и это не делает из меня убийцу.
Hepsini uydurdum. Şimdi değil.
Я знаю этот дом так хорошо, словно сама его построила.
Sadece... İspanyol Kayası yasalarını değil, hepsini. Hep O kızılderili kız yüzünden.
Он думал, что ты диктуешь все правила, не только правила на ранчо.
zaten hepsini inkar ettin, değil mi?
А вы отрицаете все это, не так ли?
şüphesiz hepsini inkar ediyorum, çünkü hiç birisi doğru değil, bir kelimesi bile.
Я, конечно, отрицаю все это, потому, что это не так - ни одного слова правды.
Konu bu değil.Bir fıçıdaki dört çürük elma fıçı ne kadar büyük olursa olsun hepsini mahveder.
Нечем гордиться. Четыре гнилых яблока в корзине, как бы она ни была велика...
Ve hepsini yedin bile. Yemin ederim bu doğru değil!
- Ты не видел мою сумочку?
Cabinlerin hepsini, 12 tanesinide, kontrol etmek istesem, izne ihtiyacım olurdu, değil mi?
Если бы я захотел проверить номера, все 12, нужен ордер?
Diğerlerinin hepsini satabilirsin, ama bu kadını değil.
Можешь продать всех других, но не эту женщину.
- Hepsini kontrol ediyoruz, değil mi? - Tabii ki.
Вы их проверяли, разумеется.
Değil mi, Gerbier? Hepsini duydun mu?
Не правда ли, Жербье?
Erken geldiğiniz için sağ olun. Problem değil, Ana Kumanda. Eğer bir Tüketici Elektroniği Gösterisi gördüyseniz, hepsini görmüş sayılırsınız.
Если ты видел одну выставку ты видел их все.
Hepsini getirdiniz, değil mi?
Это всё, верно?
Hepsini faturaya ekle. Önemli değil.
Включите всё в мой счёт.
Hepsini harcamadın, değil mi?
Ќу, ты же не растратил все бабки, а?
Hayranlar falan. Paranın hepsini de değil, bir kısmını istiyorum.
Ёти поклонники. ћне просто нужны деньги, мне даже не нужен весь миллион.
Umurumda değil. Ne istiyorsa hepsini yapabilir.
Может сделать со мной, что захочет.
Bunların hepsini biliyordun değil mi Lenny?
Ты все о нем знаешь, правда, Ленни?
Hepsini de Bajor Kardasyalılara rağmen gerçekleştirdi onların sayesinde değil.
Всего этого Бэйджор добился вопреки кардассианцам, а не благодаря им.
- Bunlar aynı raporlar değil. Hepsini yeniden yazmışlar.
- Это не те тетради.
- Hepsini hatırlamam mümkün değil.
- Я никогда этого всего не запомню.
Orada sana listeyi göstererek bir şey ima etmeye çalışıyordum ama sanırım hepsini okumadın değil mi?
Я пытался намекнуть тебе кое на что, когда показывал тебе список, но, полагаю, ты плохо умеешь читать, ага?
Daha önce değil! - Tamam, hepsini anladım. - Sonunda anladın.
Видишь, я все понял.
Hepsini dinledin, değil mi? Ja.
- Ты все слышала?
- Hepsini çıkardım sanıyordum. - Hayır, sorun o değil.
Нет-нет, дело не в этом.
Bugs, yumurtaların hepsini koydun, değil mi?
С палубы все яйца перетащили?
Anlıyorsunuz değil mi? Hepsini önceden aramızda konuştuk.
Вы же понимаете, мы это уже обсуждали.
Hepsini bitirmemiz mümkün değil.
Он сам не смог бы ничего.
Hepsini bağışlayacaksın, değil mi?
Ты намерен все разбазарить, а?
Tahmin edeyim hepsini tek seferde ağabeyin için doğuracaksın, değil mi?
И ты хочешь сразу тройняшек и от своего брата.
Gergin enerjini atmaya çalıştığını biliyorum ama hepsini yüksek sesle okuman şart değil.
- Я понимаю, что ты так выпускаешь свою нерастраченную энергию но не могла бы ты читать про себя?
Hepsini değil.
- И ты их все потратил на меня.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]