English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ N ] / Ner

Ner translate Russian

44 parallel translation
Ner zaman yaratıldığımızı ya da bunu Tanrının bulutlar üzerinden bizi izlerken yapıp yapmadığını nereden bileceğiz.
Откуда это творение возникло, Было ли оно создано или же нет – Кто надзирает за этим миром на высшем небе.
"Şu kahrolası düğme ner- -"
"Где же эта кноп..."
- Ner neyse.
- Как знаешь.
- Peki ner..
Так куда ты собираешься?
Neyse, ner ne olursa olsun, Ben bunu kabullenmeyeceğim.
Что бы не случилось я устою на своём.
Ner ne istersem onu yaparım.
Я в праве делать то, что захочу.
Sanırım bazen Lessner'lar "çok" ner oluyor.
Вау. А я думала, что Меньшиковых гораздо меньше. ( игра слов с фамилией )
Siz ner'deydiniz oğl-lum?
Да! Где ж вы всё это время б-были?
Kil'Jaeden Azeroth'a orc saldırısını planlamıştı Ner'Zhul'u kendi insanlarını kandırması için yanlış yönlendirdi Fakat Ner'Zhul yapmadı Ceza olarak Ner'Zhul'un vucudu parçalara ayrıldı ve ruhu yıllardı acı çekiyor yani Lich King intikammı almak istiyor?
кто организовал вторжение орков в Азерот но тот отказался а дух еще долгие годы подвергался мучениям
Sergio'nun söylediği ilkyardım çantası ner...
Где та аптечка, которую Сержио...
Ner Nerende?
На... Я... Где?
Navid, ner arıyorsun burda?
Навид, что ты здесь делаешь?
Ner'den anladın?
Откуда... как вы узнали?
- Ner'den bileyim be?
- Откуда мне знать, чёрт возьми!
Ner'de!
Хотелось бы!
Ner'den bileyim be?
Откуда мне знать?
Ner'de bu herif?
Черт побери, где же он?
Ner'den bileyim Nikolai'ın işi bıraktığını?
Откуда мне знать, что Николай уволился?
Benden söylemesi, burada dönen şey ner neyse Stan o işin tam merkezinde.
Чтобы не творилось здесь, говорю тебе, дело в Стэне.
Eğer Jimmy Wong bizdeyse, Boyd ner -...
Но если у нас Джимми Вонг, тогда где...
Sence ner'de?
А как ты думаешь где он?
- Ner'de ya...
- А где, черт побери...
Quinn ner'de bakayım?
Так, и где Квин?
Ner neyse.
Как хочешь.
Ama ner derler bilirsiniz. Hayat size limon verirse siz ondan limonata yapın.
Но как говорится, если жизнь дает тебе лимоны, делай лимонад.
Oh, ner neyse. Şimdi buradasın ya, Gerald, önemli olan bu.
Ты здесь, Джеральд, и это самое главное.
- Ner'deyim ben?
— Где я?
Ner yerde seni arıyordum.
Я тебя везде искал.
Kurbanlara ateşlenen mermiler ner tür?
Какими пулями были убиты жертвы?
Ner oldu?
Что случилось?
- Bekle, el ner'de?
- Стойте, где его рука?
Ee, ner... Nerede kalıyorsunuz?
Где вы остановитесь?
Skin-ner!
в том числе Ски-иннера!
Odie mi ogie mi ner ne boksa.. ... bu barda kıçına tekme yemek üzeresin.
Оди, Оджи, пофиг, тебя сейчас вышвырнут из бара.
Tyler. Ner...
Тайлер...
Peki, ner- -
Так что, как...
Ner...
Чт..?
Sebebi her ner neyse, bunu bırakması gerek.
Какой бы ни была причина, он должен прекратить.
Nerde olduğunu bildiğimiz müddetçe, ner olduklarını biliriz.
Пока мы знаем, где она, мы знаем, где они.
Saat neredeyse beş oldu ve bu saatten sonra yeni randevu vermiyoruz, o yüzden başvurunuza bu damgayı vuracağım. Ner yazık ki Bay Whitmore, geç geldiniz.
К сожалению, вы пришли слишком поздно.
Ner yazık ki, Çok mutluyum..
- Печально, но я очень доволен.
Nerede? Ner...
- Где он?
Ner -? Gençler başınıza neler gelmiş..
Он прямо тут, дура.
- Ner neyse- -
— В любом случае... — Да, спасибо.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]