English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ O ] / Ondan değil

Ondan değil translate Russian

1,133 parallel translation
Ondan değil.
Да нет же.
- Hayır, ondan değil...
- Да нет...
Ondan değil. Tören başlıyor da.
Уже начинается церемония введения меня в должность.
Ondan değil. Cindy'le olan bir şey yüzünden.
Всё дело в Синди.
Ondan değil ama ufak meblağlardan pek bir şey kazanamazsınız.
Тут доход будет совсем невелик.
Yok, ondan değil.
Нет, все хорошо.
Hayır ondan değil.
Нет, это не то
- Ondan değil.
- Не из-за этого.
- Ondan değil, Ashley. Sadece benim evim çocuklara göre değil.
- Всё совсем не так, Эшли просто мой дом совсем не приспособлен для детей.
Hayır ondan değil.
Нет, вовсе нет.
Hayır, ondan değil.
Нет, не в этом дело. Я не могу его принять.
Hayır, hayır. Ondan değil.
Нет, нет, это не так.
- Hannah ve Ginger kızgındı. - Yok ondan değil.
Ханна и Джинджер очень разозлились на меня.
Ondan değil, doğru yolda ilerliyorlar.
О, не то. Они правильно идут.
Hayır, hayır, ondan değil.
Нет, нет дело не в этом.
Ondan değil.
Не в этом дело.
Ondan değil.
Не совсем.
Ondan değil.
Не то, чтобы.
Ondan değil.
Это не то.
Ondan nefret ediyorsun değil mi?
Ты его ненавидишь?
Ondan hoşlanmıyorsun değil mi?
Ты была с ней?
Ve ondan korktuğumuz için değil.
И мы вовсе не боимся её.
Ondan gerçekten hoşlanıyorsun değil mi?
Он действительно нравится тебе, не так ли?
Ondan gerçekten hoşlanıyorsun, değil mi?
Она тебе и правда нравится.
Ondan sen de korkuyorsun değil mi?
Ты боялся его тоже, так ведь?
Ondan yeni ayrıldın, değil mi?
Где она?
Sen de ondan hoşlanıyorsun, değil mi?
Он тебе тоже нравится?
Ondan değil.
Не его.
Ondan hoşlanıyorsun, değil mi?
Ты ведь помешался на ней, да?
Ondan sonra kayboldum, öyle değil mi?
Я вроде как пропал после этого, да?
Ondan nefret etmiyordun, değil mi?
Ты ведь не ненавидел его, правда?
Biliyorum ama ben ondan daha iyiyim çünkü deneniyorum, değil mi?
Я знаю, но я лучше его, потому что я рецидивист. Так что- -
Hayır, ondan değil.
Нет, все правильно.
- Ondan hoşlanıyorsun, değil mi?
- Она тебе нравится, да?
Eğer olacakları bilebilseydim, ondan kaçınabilirim. Sadece Seven değil.
Если я знаю, что это случится, я могу этого избежать.
- Sen ondan hoşlanıyor musun? - Dinle... - Çünkü benim için sorun değil.
я... хватит?
Siz ondan ayrılmak istemediniz, değil mi?
Вы просто не хотите уходить от нее, не так ли?
Hamile değil de ondan.
Она не беременна.
Ondan korktuğum için değil tabi ki.
Не потому что мы её боимся.
Hiç sorun değil. Çünkü ben de ondan hiç bahsetmiyorum.
Это хорошо, потому что я тоже о ней не говорил.
- Ama ondan önce değil, yoksa...
- Но не раньше, иначе...
Ondan hoşlanıyorsun, değil mi?
Он тебе нравится, не так ли?
Asla ondan dolayı değil.
Никогда.
Starr ondan bahsetmişti, erkek arkadaşını öldürdü, değil mi?
Да, Старр мне о ней рассказывала. Ее посадили за убийство друга, верно?
Ondan korkmuyorsun, değil mi?
Эстела, ты же не боишься ее, правда?
Ben ondan daha iyi yalan söylüyorum, değil mi?
I lie better than that, right?
Ondan önemlisi, Carmela ve benim için çok zararlı çünkü AJ ile tartışmak o afrodizyaklar gibi bir şey değil.
Более того, это только вредит отношениям с Кармеллой. Потому что перепалки с ЭйДжеем, скажу я вам, никак не способствуют их улучшению.
Ondan hiç hoşlanmadım. Torunlarımın babası olamayacak kadar sıska. Hiç de sıska değil, sadece biraz ince yapılı.
По причине поломки на съемочной площадке Антонио Калькулона Младшего... популярное шоу Все Мои Детальки, проводит открытый кастинг... робо-актеров ему на замену.
Bugün ondan istediğini yaptı, değil mi?
Ведь сегодня он сделал так, как ты просил.
Ondan bahseder. Öyle değil mi? .
О нем она рассказывает охотно.
Ondan hoşlandın, değil mi?
Ты ведь ударила его, верно?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]