English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ O ] / Onları görüyorum

Onları görüyorum translate Russian

157 parallel translation
Onları görüyorum ama sizi göremiyorum.
Я вижу их, но не вас.
Onları görüyorum.
Вижу их.
- Onları görüyorum!
Вон они! - Вижу их, шеф.
Onları görüyorum, tamam mı? Görüyorum!
Я их вижу!
- Onları görüyorum.
Вижу.
Onları görüyorum!
- Я иx вижy.
Onları görüyorum çavuş.
Я их вижу, сержант.
Onları görüyorum.
Я их вижу.
Artık her yerde onları görüyorum.
Теперь? Теперь я вижу их повсюду.
Onları görüyorum.
Вот как.
DAha önce göremediğim hareketler, artık onları görüyorum!
Движения, за которыми я не успевал раньше, теперь видны!
Önce Raymond'ı ziyaret ediyorlar. Sonra da ben onları görüyorum.
Сначала они были у Рэймонда.
Onları görüyorum!
Я их вижу!
Onları görüyorum.
Я вижу их.
Onları görüyorum!
Я вижу их!
Onları görüyorum, kule.
Вижу их.
Onları görüyorum.
Вижу.
Gözümü her kapadığımda onları görüyorum.
Я это вижу каждый раз, как закрываю глаза.
Onları ilk kez böyle görüyorum.
Первый раз замечаю.
Onları kendi istediğim gibi görüyorum, oldukları gibi değil.
Я придумываю мужчин, я не вижу их.
Onlar için çalışıyorum, fakat ortaklığı ilk defa görüyorum. Kahvaltı yiyeceğini, yerleşmiş gelenek haline getiren yer.
Я там работаю, но в первый раз вижу, чтобы завтраком занималось целое учреждение.
Bir kaç kişi görüyorum ancak onlar da kımıldamıyor.
Я вижу людей, но они не двигаются.
Her seferinde tek boynuzları görüyorum, onlar benim tek boynuzlarım.
Когда я вижу моих единорогов, это словно то первое утро в лесу, и я чувствую себя юным!
Onları sürekli karşı taraftan gelirken görüyorum.
Я постоянно встречаю их, они отходят назад.
Onları ancak çok yaklaştığında görüyorum.
Да вот ещё : я узнаю номер автобуса, только когда уткнусь в него носом.
Evet, onları ekranımda görüyorum.
Летит прямо на тебя. Да, они у меня на мониторе.
Apartmanımda, bir çok insan köpeklerini gezdirir ve devamlı onları ellerinde küçük kaka çantaları ile görüyorum ki bana göre bu insan hayatının en düşük seviyesi.
В моем квартале много людей выгуливают собак а в руках они всегда несут пакетики с какашками что для меня является самой примитивной формой человеческой активности.
Tarihin, onları nasıl ödüllendirdiğini şimdi görüyorum.
Теперь я вижу, как история "наградила" их.
Onları yüzyıl da bir görüyorum.
Я вижу их раз в 100 лет.
Ben onları... ben onları sembol olarak görüyorum, ve o sembolleri sembol kafalılara bırakıyorum. Ben savaşlara biraz daha farklı bakıyorum.
Я рассматриваю их как символы, и оставляю эти символы для символично мыслящих.
Onları görüyorum!
- Я их вижу!
Görüyorum ki onları duymuşsunuz.
Я вижу, вы наслышаны о нем.
Mary öldüğünden beri onları daha az görüyorum.
Только теперь редко видимся. Не то что при жизни матери.
- Dinleyin bilgisayarlar sayesinde onları sık sık görüyorum. Onlar hakkında çok yanıldığımı anladım.
Я с ними сталкиваюсь из-за компьютеров, и должен сказать,... мое предыдущее впечатление тоже было ложным.
Onların sana bir espri anlayışı verdiğini görüyorum.
Я вижу, тебе также дали чувство юмора.
- Hayır, ben onları çok net görüyorum. Hm.
- Нет, я вижу их ясно как день.
- Onları görüyor musun? Evet, görüyorum.
Да, вижу.
Ben onları her zaman görüyorum.
Я всегда это вижу.
Değiştiğimi söylüyorsunuz ama bu ellere her gün bakıp bir adamın boğazını sıktığını görüyorum, ve onların çığlıklarını duyuyorum.
Вы сказали, я изменился, но я изо дня в день смотрю на эти руки, вижу, как они сжимают горло того человека, слышу хрипы, которые он издавал.
Onları şimdi görüyorum!
Вот теперь я их вижу!
Onları yaşlı evli çiftler olarak görüyorum. Birbirlerinin gözlerini görmeyen, aldatan.
и я просто вижу, как однажды они превратятся в такую пару, в которой оба изменяют и даже не могут смотреть друг другу в глаза.
Onları görüyorum.
Ну, что ж, я их вижу.
Onları zar zor görüyorum.
Я их почти не вижу.
Onları şimdi görüyorum. Evet.
Теперь я их вижу.
Onları görüyorum.
- Да.
Onları üçüncü kez ormanda gezerken görüyorum.
Я уже в третий раз вижу, как они вместе выходят из джунглей.
Onları küçük görüyorum.
Плевать я на них хотел.
Onları ben de görüyorum.
Я их тоже вижу.
Onları üniversitelerinin ana giriş kapılarının önünde dururken görüyorum.
Я вижу их, стоящих у симметричных ворот своих колледжей.
Onları her gün görüyorum. Ve ne biliyor musun?
Вижу их каждый день, и знаешь что?
Onları bulmak için hayatımın harcadığım kısımlarını görüyorum!
Знаете, что я вижу? Я вижу часть жизни, которая была отдана на то, чтобы их найти.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]