Onlar için translate Russian
11,160 parallel translation
Onlar için de kötü olur, başkan adayları için de.
Это плохо скажется на них, на их кандидате в президенты.
Çocuklar onlar için yaptıklarını anlıyorlar ama arada bir yüzünü göstermen de lazım.
- Дети ценят все, что ты для них делаешь. Но неплохо бы им иногда тебя еще и видеть.
Çünkü bunu onlar için yapmıyorsun.
Ты не делаешь это для них.
Onlar için buradayım.
Я здесь ради них.
Onlar için hazırlıklı ol.
Приготовьтесь к этому.
Onlar için.
Для них.
Onlar için çok üzülüyor olsam da Tanrı'nın yanında sonsuzluğa kavuştular.
И хотя душой я оплакиваю их, у них целая вечность с Ним.
Elbette. Onlar için iyi haber olurdu.
Уверена, это отличная история.
Canavarın görünüp yaptığı şey onlar için çok iyi olmuş.
Им повезло, что появился монстр.
Farkina varmak için çok dindar olduklarini düşünüyorlar ama bunu onlar için göz ardi edemeyecekleri hale getirmeye çalişiyorum.
Они притворяются слишком религиозными, чтобы делать замечания, но я хочу немного усложнить им задачу игнорировать это.
Sanırım Moskova'daki arkadaşlarının başka bir anlaşma üzerine çalıştığını duymasını istemedi. Hem de onlar için bir göreve gelmişken.
Я думаю, он не хотел, чтобы его друзья в Москве узнали, что он работает над другой сделкой, вместо выполнения миссии, для которой он приехал.
Elias Harper, hacker Duncan Howell, Natalie - - bak işler nasıl sonuçlandı onlar için?
Элиас Харпер, хакер Дункан Хоуэл, Натали... и как это для них закончилось?
Bunu onları rezil etmek için kullanalım diyorum.
Надо опозорить их этим.
Yani, onlar şeytanı içeri almak için ne yaptılar ki?
Как вообще они впустили дьявола?
Enfekte olanlarıysa... onları rahat ettirmek için elimizden geleni yapıyoruz.
Что касается зараженных, то... мы сделаем все возможное, чтобы обеспечить им комфорт.
Sanırım onları bırakmak için popüler bir yer gibi görünüyor.
Похоже, что это популярное место для их сброса.
Flash her zaman onları kurtarmak için orada olmayabilir.
Флэш не всегда может спасти их.
Teşekkürler onları bana getirdiğin için.
Спасибо, что привела их ко мне.
Onlar icin.
Это для них.
Kiliseden tanıdığı genç bir çift varmış. Bu kadın da onların ailesini ülkeye getirmek için yardım teklifinde bulunmuş çünkü teknecilerle irtibat hâlindeymiş. Belli bir ücret karşılığında bu işi yapabileceğini söylemiş.
Он говорит, что встретил молодую пару из своей церкви, и эта женщина предложила помощь в перевозке его семьи, потому что имеет доступ к лодкам и готова это сделать за определённую цену.
Vardır tabii de, çok amaçlı bir yat limanı için ne kadar anlam ifade ediyor onlar?
Конечно, но я о том, каковы эти данные для пристани смешанного пользования.
İlk haberi ben verebilmek için onların hayatını riske attım.
Я рисковал их жизнями чтобы сорвать куш
Onlar sadece tüttürmek için kimyasalları istiyorlar. Polisin dediği gibi.
Они хотят курить эти химикаты, как сказал коп.
Onları durdurmak için bir planın mı var?
Так, вы знаете, как это остановить?
- O tehlikeye atacak fotoğraflar senin ve Sabine'in mi? Onların bütün kanıtladığı şey onu biriminize girmek için kullandığım.
Всё, что они доказывают, это то, что я использовал её, чтобы проникнуть в вашу ячейку.
Bu duyurudan sonra insanlar onları görüp destek vermek için Clarence Evi'nin etrafında toplandı.
На следующий день после объявления у стен Кларенс-Хауса стали собираться люди, которые хотели увидеть и подбодрить ее.
Marcheaux onların gezilerine devam etmesi için beni temin etti.
Марзак уверяет, что они продолжили свою поездку.
Ve burada onları geri almak için Gaston ile komplo kuruyorum.
И сейчас я договорился с Гастоном вернуть их назад.
Sandım ki onlar bana gücümü nasıl kullanacağımı, nasıl daha hızlı gideceğimi göstereceklerini sandım, ama bana yardım etmek için gelmediler.
Я думал, они хотят научить меня пользоваться своими силами, тренировать меня, чтобы я стал быстрее, но они пришли не для того, чтобы помогать мне.
Evet harika. Ta ki bir gün yılbaşı için eve gidip onları bir daha asla görmek istemeyeceğin şeyler yaparken görene kadar.
Это здорово до того момента, пока ты однажды не увидишь, как дома на Рождество они делают вещи, которые ты не захочешь увидеть снова.
Bunu söylemekten hoşlanmıyorum ama bazen sorunu çözmek için onların seviyesine inmen gerekiyor.
Ненавижу говорить это, но иногда нужно опуститься до их уровня, чтобы решить эту проблему.
Onları korumak için sınırı aşabilirim.
Ради их защиты я готов перейти черту.
Onları bekleyen yığınla iş kolayca bitsin diye yolda giderken iyice aymak için kafein alırlar.
Покупают себе кофе по пути, чтобы пережить гору работы, которая ждёт их.
Kimseye anlatmayacağım, seni korumak için değil ama onları korumak için.
И я никому не скажу... не ради твоей защиты, а ради их.
Kaybolduklarında antik denizciler yollarını bulabilmek için yıldızları kullandılar ama sizin için onlar bir engel çünkü Koşulları değiştirirler ve böylece büyünüze karşı dururlar.
Когда они сбивались с курса, древние моряки искали свой путь по звёздам, но вам они могут помешать, потому что они меняют реалии, и могут сильно повлиять на ваше заклинание.
Onlar benden Catherine Durant için oy istediler.
Они просили меня голосовать за Кэтрин Дюрант.
Onları engellemek için elimizden geleni yapacağız.
И мы сделаем все возможное, чтобы отмести их.
Onlar kurbanlarla eşleşen bir kiralık arabanın yerini tespit ettiler, ama araba kullanmak için kullanılan kimlik çalıntı idi.
Отследили арендованую жертвами машину, но арендовали ее на краденые документы.
Evet, biz Logan'ı insanları korkutsun diye tuttuk, onları öldürmesi için değil.
Мы наняли Логана, чтобы пугать людей, а не убивать их.
Onları güvende tutmak için daha etkili bir yol biliyorum baba.
У меня есть более эффективный способ, чтобы обезопасить их, отец.
Onlar ve Elizabeth Hale'in sevdikleri için duacıyız.
Мы молимся о них и обо всех родных Элизабет Хэйл.
Onları inlerinden çıkarmak için yerde özel kuvvetlere ihtiyacımız var.
Чтобы выследить их, нужен наземный спецназ.
Silahlarımızı, onları bizim için taşıyan adamlar üzerinde kullanarak.
Применять оружие на людях, которые несли его для нас.
- Bana inanman için seni zorlayamam ama onları bulmamıza saatler kaldı.
Но мы найдем их через несколько часов.
Başkanın onları rahatlatmak için telefon etmesi gerek.
Президент должен позвонить им и успокоить их.
Onların hepsi Rockefeller'a da güldü. Şimdi onun içinde olmak için kavga ediyorlar.
♫ Они смеялись над Рокфеллеровским центром ♫ 100 000 ПОЛЬЗОВАТЕЛЕЙ!
Ama, evet, birisi bu iki kişiyi kulübün önündeki saldırıyı yapmaları için kiraladı sonra izini kaybettirmek için arabanın kontrolünü eline alarak onları planlanmış bir kazada öldürdü.
Но, да, я верю кто-то нанял этих двух устроить стрельбу возле клуба, затем взял контроль за автомобилем и убил их в подстроенной аварии чтобы скрыть свои следы.
Onların güvenliği için.
Я делаю это для их же безопасности.
Sadece gizlice içlerine girmek için diğer kişiliğini nasıl oluşturduğunu, yükselmek için paralarını arttırmaya nasıl söz verdiğini gizlice onları nasıl altedeceğini anlattın ama, bundan daha fazlası var, mesela insanları nasıl kaçırıyorlar ve yabancı ülkelerdeki çiftliklere nasıl götürüyorlar ya da yayın patentinden nasıl para kazanıyorlar
Ты рассказал мне, как создал альтер-эго, и как ты пообещал им деньги, чтобы быстрее подняться вверх по карьерной лестнице, и как ты тайно работаешь изнутри, чтобы разрушить все, но есть еще гораздо больше, например, как они похищают людей и отправляют их на фермы в зарубежные государства, или как они зарабатывают деньги на патенте на вещание в Интернете, или как они верят, что их кожа ядовита.
Ya onlar da bunu seni korumak için yaptılarsa?
Что если они сделали это, чтобы защитить тебя тоже?
Yıllarca, onları tekrar görebilmek için... mucize olsun diye dua ettim.
Годами я молила о чуде, чтобы я смогла еще раз их увидеть.
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
onları 229
onların 83
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlardan biri 72
onlar benim 87
onlara sor 23
onlar da ne 21
onlar da 64
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlardan biri 72
onlar benim 87
onlara sor 23
onlar da ne 21
onlar da 64