English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ O ] / Oradan değil

Oradan değil translate Russian

185 parallel translation
Buraya, oradan değil!
Не туда! Иди сюда!
- Ama bunun dışında hoşlandın oradan değil mi?
- Вообще тебе там понравилось?
Oradan değil! Şuradan!
Нет, туда!
Oradan değil.
Не туда
Oradan değil.
Нет!
Salak oradan değil, mikrofona.
Да не так, идиот! Через микрофон!
oradan değil!
Не туда!
oradan değil.
Не туда.
Oradan değil.
Не туда.
- Hayır oradan değil.
- Нет, не оттуда.
Hayır, oradan değil.
- Нет, не думаю.
Oradan değil!
Беги! - Садако! Не сюда!
Hayır. Oradan değil, Charly.
- Нет, Чарли, нам не сюда.
Brandon, Harry'nin oradan değil mi?
Брэндон из банды Гарри, так?
Oradan değil, henüz değil!
Не здесь и не сейчас!
Hayır, oradan değil.
Нет, не туда.
Sanırım oradan Catalina görünüyor ama bugün değil.
Отсюда можно видеть море? Видимо, не сегодня.
Bahçe bizim değil. Oradan meyve kopartamazsın.
Этот сад не наш, мы не можем брать оттуда ничего.
Oradan değil.
Не идите здесь...
Eğer bir kömür madenine girerse yüzüne biraz kömür bulaşarak oradan çıkar, değil mi?
Понимаешь, если бы он спустился в шахту в неудачный день... то он поднялся бы с небольшой грязью на лице, не так ли?
Oradan da değil.
и не туда.
Önemli değil, oradan buradan.
Так, ни о чем. О всяком и разном.
Ben değil. Seni aylarca oradan uzak tuttum.
Я долго держал тебя подальше.
Nasıl yaparsanız yapın, umurumda değil. Deetz'leri oradan hemen çıkartmalısınız!
Итак, любыми способами - мне плевать какими - вы немедленно избавитесь от Дитцев!
Sen oradan geldin, değil mi?
Твоя родина?
Oradan, değil mi?
Ты же оттуда.
Kötü anılarını canlandırmak istemiyorum... ama Serrano Chicago'da iş yaparken seni oradan uzaklaştırmıştı, değil mi?
Слушай, я не хочу ворошить прошлое, но... это Серрано выставил тебя из Чикаго, когда он проворачивал там свои дела?
Ve eğer biryerde isen tam anlamıyla orada olmalısın çünkü bu orada ne kadar kaldığınla ilgili değil oradayken yaptıklarınla ilgili, ve oradan ayrıldığında o yer sen orada bulunduğun için daha iyi bir yer oldu mu?
И если ты где-то есть, то ты должен быть там, потому что... важно не то, сколько ты здесь пробудешь, а что ты здесь сделаешь, а потом, когда ты уедешь, станет ли это место лучше, от того, что ты здесь был.
Oradan ben bile kurtulamazdım. Mümkün değil.
Даже я не смог бы вырваться.
Oradan bir kibrit kutum yok, değil mi?
Такие вот дела.
Bu işi oradan emniyetli bir şekilde yapma olasılığı yüzde 50'den fazla değil bence.
Его шансы прибыть туда целиком не больше пятидесяти процентов, по моему мнению.
- Bırak duysun! Dün yarı çıplakken oradan çıkıyordun değil mi?
Вчера утром ты вошла в лифт полураздетой от него?
O parayı oradan çıkarmamız mümkün değil.
Нам никогда их не достать.
Onu oradan çıkartabildik, öyle değil mi?
Мы же выбрались оттуда, правда?
Bob, oradan gelen haberler iyi değil.
Боб, новости отсюда очень нехорошие.
- Minetti'nin yeri harikadır ama bu saatte oradan rezervasyon yaptırmak mümkün değil.
У Минетти сейчас уже всё забито.
Oradan uzak durmak hiç zor değil.
Бьiло бьi легче найти другое место.
Veriler tam değil. Oradan uzaklaşmalısınız.
Данные не полные!
Goa'uld'ların oradan asker gönderdiğini sanmıyorsun, değil mi?
Ты же не думаешь, что гоа'улды посылают людей?
Ben bir de oradan görmek istiyorum, hiç de aynı şey değil.
А я хочу посмотреть оттуда. Это не одно и то же.
Ve ertesi gün oradan ayrılmadı, değil mi?
Разве он сбежал на следующий день?
Sonra oradan 107 adımı atıyorlar. Darağacına, değil mi?
А потом надо пройти 107 шагов от камеры до виселицы.
o kanguru, oradan kaçtı, değil mi?
а этот кенгуру, он проходит мимо, так?
Onu hemen oradan çıkardım. Sadece onun iyiliği için değil.
Я привёл его в чувство очень быстро.
Yeni kullandıkları kulübenin oradan aldınız değil mi? Yeni kullandıkları kulübenin oradan aldınız değil mi?
Ребята из Ямы пользуются этим новым телефоном-автоматом, верно?
Seni oradan tanıyorum, değil mi?
Постойте, Лотти? Я встречал вас у неё, да?
Önemli değil. Ceketini giy ve hemen oradan çık.
Надевай куртку и выходи, и если он позвонит...
Oradan çıkıp yetişebilir! Değil mi?
Может быть он спасся и вернулся?
O özel operasyon timini oradan çıkardık değil mi Shep?
Мы ведь вытащили оттуда это спец. отряд, не так ли, Шеп?
Gösteriyi oradan rahat seyredemezdim, öyle değil mi?
Видишь ли, оттуда не видно представления, девочка.
Oradan dönüş mümkün değil.
Из которого не возвращаются.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]