Sadece bir tane translate Russian
1,303 parallel translation
Bu sularda sadece bir tane değerli sandık yok.
В этих водах скрыт не один сундучок с сокровищами.
Evet, fakat gerçek şu ki, sadece bir tane gerekiyor.
Да, но мне нужно только одно.
Sadece bir tane.
Всего один.
- Evet, sadece bir tane.
- По одной.
Haritada sadece bir tane misafirhane... -... görünüyordu.
Ну, на карте обозначено только одно строение, так что я думаю...
Böyle bir ilişki yoktur çünkü sadece bir tane tanrı kişiliği vardır.
Нет никакой связи, потому что это всё - единая божественная сущность.
Ben... ben onu alayım Sadece bir tane
Я просто... Я сниму. Она одна...
Alçak yörüngede bir tane daha vardı, ama Jumper'ın içine sadece bir tanesini sığdırabildik.
Есть еще одна на меньшей орбите, но, мм, мы смогли поместить в джампер только одну.
Bu dünyada sadece bir tane iyi mızrak kullanıcısı var!
Существует всего один человек владеющий этим копьем!
Şans Tanrıçası size bir dilek hakkı veriyor ve sadece bir tane.
... Богиня Фортуна любезно исполняет одно-единственное желание.
"Burning Proud" un sayılabilecek sadece bir tane alternatifi olduğunu düşünüyorum. Muhteşem "Leftfeet" grubunun hit parçası olan "Clay Pigeons in the Rain" her ne kadar 1993 yıIında bestelenmiş ve bateride...
Я думаю, есть только одна песня для такого случая, и это группа "Leftfeet" и их хит "Clay Pigeons In The Rain", написанный в 1993 году, с барабанной партией...
Ve... tamam. Sadece bir tane var.
Всего одна жалоба.
sadece bir tane, Şu yılbaşı ağacı olandan.
Пожалуйста, только это, эту елочку.
Sadece bir tane daha, lütfen.
Всего один, пожалуйста.
- Sadece bir tane- - balıklar çok ses olan yere gitmek istemezler.
Только одна. Рыба обычно не плавает там, где шумно.
Sadece bir tane yeterli olabilirdi. Sadece Nana gibi... Bir hedefinin olup körler gibi peşinde koşmak..
одного достаточно глядя как поступает Нана видя цель и слепо следую ей
Sadece bir taneydi. - Peki madem. "Bir" tane.
Ладно, тогда одну.
- Ben... sadece bir tane...
- Разрешаешь? - Одно...
Ondan sadece bir tane var?
То, что она только в одном экземпляре?
Sadece bir tane, değil mi?
Она ведь одна, да?
- Burada sadece bir tane.
Здесь только один.
Herkesten sadece bir tane vardır!
Ведь каждый человек уникален!
Sadece bir tane Preston Burke var.
- и собирается оперировать. - Есть только один Престон Бёрк.
Benden sadece bir tane var,... ama onlardan binlerce.
Я один. А их тысячи.
Hadi. Sadece bir tane.
Да ладно тебе - всего один поцелуй.
Sadece bir tane. Kaltak.
Всего один... сучка!
Hayır, sadece bir tane.
Нет! Возьмите только одну.
Sadece bir tane?
всего одну?
- içinde sadece bir tane.
Да, не беспокойся об этом. Притворюсь, что это одна вещей,
- Sadece bir tane mi? - Bir kart çek.
Сними карту.
Bir tane'D'ye ihtiyacım var. Sadece bir'D'ye.
Мне нужно "п". "П"...
Peki, sadece lanet olası bir tane hazırlayın.
Тогда придумайте что-нибудь.
Bir tane biliyorum sadece. Ama sözlerini hatırlamıyorum.
Всего одну... но я не помню слова.
Saçma olsa bile, sadece küçük bir tane.
Хотя бы маленькое, пусть даже глупое.
Peki, lanet, Ben de bir tane istiyorum. ve sey, bir tabak da tavuk salatasi alabilir miyim, sadece beyaz et, ve lutfen Allah askina kereviz koyma tamam mi tatlim?
Я, чёрт возьми, тоже хочу и я бы хотел тарелку куриного салата, только белое мясо, и, ради Бога, без сельдерея, хорошо, милочка?
Sadece bir tane mi?
Только один?
Mr. Prezbo, çeyreklikler sadece bir çeşit hatırlatıcı. 25 tane fıstığım olduğunu hatırlamam için.
Мистер Презбо, четвертной это просто памятка,... чтобы не забыть, что у меня осталось 25 скорлупок.
- Tamam ama sadece şimdi bir tane, bir tane de nikahtan önce.
Ладно, только один сейчас, и один перед церемонией.
Bir, iki, üç... Sadece üç tane mi kalmış?
Раз, два, три...
Muhtemelen sadece bir tane.
Кажется, только одна.
Ama sadece seçilebilecek 4 ırk... O zaman başka bir tane seç.
- Ну, тут всего 4 расы на выбор, так ч...
Sadece duman görünüyor ama, Avustralya'da başka bir tane buldum.
Это действительно как отверстие кратера, но он находился в Австралии.
Sadece bir tane.
У меня одна кухня.
Aslında dört not vardı, eğer ki bunu fark etseydin sonuç kusursuz olurdu. Sadece üç mesaj üzerine kafa yordun ve kendinden emin bir şekilde dördüncü bir tane daha olması ihtimalini hiç göz önünde bulundurmadın.
Она не идеальна. она была бы совершенной. что существует четвертая часть.
Bir Kutsal Kase Savaşı'nda sadece yedi tane Hizmetkar çağırılabilir.
Только семеро Слуг могут быть призваны в одной войне.
Sadece bir tane bile mi anne?
Всего только одну, ма?
Sadece bir tane Cristina Yang var.
Есть только одна Кристина Янг.
- Sadece bir tane.
Есть.
Sadece bir kaç tane kaldı.
Там немного осталось. Что?
Ama iki tane değil, sadece bir.
Не два - одно.
Geriye sadece bir kaç tane kasa kalmış.
Осталось несколько ящиков.
sadece bir tane mi 18
sadece bir adam 18
sadece bir gece 27
sadece biraz 87
sadece bir kere 62
sadece bir 91
sadece bir kez 77
sadece bir yudum 20
sadece bir fikir 24
sadece bir dakika 169
sadece bir adam 18
sadece bir gece 27
sadece biraz 87
sadece bir kere 62
sadece bir 91
sadece bir kez 77
sadece bir yudum 20
sadece bir fikir 24
sadece bir dakika 169