Senın translate Russian
104,090 parallel translation
Gerçi hep ilişkideki kız tarafının sen olacağını sanırdım ama sanırım içinde hep sağlıklı dozda testosteron vardı.
Я всегда думала, что ты в отношениях девушка, Но я догадывалась, что есть в тебе доза тестостерона.
Sen ne yaptıracaksın?
Так, а что выбрала ты?
Sen beni tanımazsın.
Ты не знаешь меня.
Bir ordu idare eder, hatta memeleri iş görecek fena olmayan kadın varken sen suçlular havuzuna olta attın.
Их было четверо, может даже пятеро, С нихеровыми сиськами. Но вместо этого...
Sen düşün taşın, sonra da doğru olanı yap.
Просто варись в своем сок, и... да, сделай все правильно.
Kalıp görevini yapmış olsaydın sen de anlardın.
Если бы ты выполняла свой долг, то знала бы это.
O listede ben varsam sen de varsın. - Bellamy, yapamam.
Если я в списке, то и ты тоже.
Sen vardın mı?
Вы там еще?
Ertesi gün sen araştırmaya başladın.
И на следующий день после того, когда вы начали рыть в него.
Beni sen yarattın.
Ты меня создала.
Sen SAG'dan mısın?
Вы из гильдии?
İçkiler bedavaydı ve... ben kendime acıyordum, sen de bundan faydalandın.
Выпивка была бесплатной, и я себя жалела, и ты этим воспользовался
Sen... Sen harikasın.
Ты... ты удивительная
Nasıl bir arkadaşsın sen?
Что ты, блять, за подруга такая?
Evet ve onlarca yıldır Haber ve Einstein gibiler Alman biliminin saflığını mahvederken sen de onları destekledin.
- Да. И вы годами поддерживали Габера и Эйнштейна, пока они уничтожали чистоту немецкой науки.
Albert, sen dünyanın en ünlü bilim insanısın.
Альберт. Ты самый знаменитый учёный в мире и должен убедить президента.
Sen şu meşhur Billy olmalısın.
Наверно это знаменитый Билли
Sen kahrolası unvan maçındasın. Kulise git ve giyin.
Ты же бляд звезда, иди одевайся
- Sen kötü bir kızsın. - Popoya şaplak yok, hadi ama.
Ты плохая девочка
Her şeyi biliyorlar... Kimsin sen, ne yaptın?
Они знают всё... кто ты, что ты сделала.
Ah, ne, ve sen dünyanın her şeyden önce gelen uzmanım mısın?
Считаешь себя великим экспертом по части меня?
Kady, sen Boyun Sakalı'nı al.
Кэди, займись Бородачом.
Sen savaşçı sihirbazsın da ondan.
Ты боевой маг.
Sen bi... bir savaşçı sihirbazsın.
Ты... боевой маг.
Sen insanlık tarihindeki neredeyse herkesten daha çok şey başardın.
Ты достиг больше, чем кто-либо в истории человечества.
Sen o yüzden buradasın.
Поэтому вы и здесь.
Eğer ben o listedeysem, sen de olacaksın.
Если я есть в списке, то и ты в нем будешь.
Sen de seninkileri uyarmalısın.
Предупреди своих.
Sen de henüz çıraksın.
Ты все еще ученик.
Riley, sen zeki birisin. Ama... eğitimini Ark'ı korumak için aldın.
Ты умный парень, Райли, но ты просто охранник.
Ya da sen koşup arabalardan birini almaya çalış ve şansını dene.
Или, может, лучше побежишь наружу, к одной из машин, и там удачи поищешь.
Sen gerçekten Buz halkının planı taktığınımı sanıyorsun?
Уверен, что Ледяному Народу не класть на твой план?
Ben sürerim. Sen Karakanı yaparsın Nasıl plan?
Я за рулем, ты за плитой?
Sen şu an mahkumsun ve, onlar ne derse onu söylemek zorundasın.
Ты пленник. Ты скажешь все, что они велят.
Peyton'ın olduğu dünyada sen, Liv ve benim gözümüzün önünde hafıza serumunu almak istemediği için Blaine'i savundu.
В мире, где ПЭйтон, перед тобой, Лив и на моих глазах защищала Блейна, который не хотел принимать сыворотку.
Sen mi çaldın Vicky?
- ( лив ) Это вы её запустили, ВИки?
Sen cesur bir yardımcısın.
Ты башковитый помощник.
Sen umduğun şeyi alacaksın ben ise insanarı öldüren bir beyin satıcısı olduğum anıları.
Ты обретёшь то, на что надеешься, а я верну воспоминания, из-за которых стал убийцей-мозготорговцем.
Jim, herkese buluşma noktasına gitmesi için rehberlik ediyordun ve ilk sen vardın.
Джим, вы вели всех в место сбора и пришли туда первым.
Vicky, sen banyodaydın, Jim'le birlikte.
ВИки, вы были в уборной, потом с ДжИмом.
Terfine yaptıklarını Cherly'e ödetmek isteyen sen onlara kefil oldun.
Вы хотели отомстить ШЭрил за сорванное повышение.
Bir şey yaparsak ve sen yarın farklı bir adam olursan?
Если мы переспим, а завтра ты проснёшься другим?
Sizin kullandıklarınızdan biraz farklı görüşü hafif kaçıktır ama sen işinde iyi görünüyorsun...
Пушка слегонца тяжелее, чем ты привык, прицел сбит, но ты вроде большой мальчик...
Sen aptal, aptal bir adamsın.
Ты глупый, глупый человечишка.
Sen gerçekten alamıyorsun Beni korkutmadığını mesaj et.
До тебя, видно, ещё не дошло, что ты меня не пугаешь.
Hayır ve sen yapmadın Beni anahtarlar gibi kaybedersin. Biliyorum, bu yüzden ihtiyacım var gibi hissediyorum
Знаю, поэтому я чувствую, что должен вновь завоевать твоё доверие.
Ve bu bir pis kokuşmuş. Umarım sen olmadığınızı umarım Içmeyi planlıyorsun.
Вряд ли он пригоден для питья.
Sen tanrı değilsin! Sen bir çiftlik hayvanısın!
Ты скотина с фермы!
Sen bir çiftlik hayvanısın! Bu, Fillory için iyi olamaz.
Филлори это не пойдёт на пользу.
Sen alacaksın. Oh.
Но тогда вы всё пропустите.
Sen sadece korkmuş küçük bir çocuksun. Brakebills'de bir saat daha dayanamazsın.
В Брэйкбилс ты бы и часа не выдержал.
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
senin derdin ne 338
seninleyim 95
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle evleneceğim 47
seninle mi 82
senin adına çok sevindim 42
senin mi 196
senin derdin ne 338
seninleyim 95
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle evleneceğim 47
seninle mi 82
senin adına çok sevindim 42
senin mi 196