English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ U ] / Umurunda değil

Umurunda değil translate Russian

1,163 parallel translation
Onun umurunda değil.
Знаешь, старик, ему начхать.
İnsanlar kayboluyor ve kimsenin umurunda değil.
Пропадают люди, но это никого не волнует.
Çünkü hayat senin için böyle : dümdüz bir çizgi, ya Laurent'in fikirleri, umurunda değil mi?
Для тебя жизнь как прямая линия, а что чувствует Лоран, тебе не важно
Umurunda değil mi?
- Тебе что, совсем все равно?
Büyükannenin kanser olması umurunda değil, değil mi?
Маленькими кусочками! - То, что у бабушки рак, тебя, наверное, тоже не волнует.
Umurunda değil.
Ему все равно.
Kimsenin umurunda değil.
Всем плевать.
Polis olman Rusların umurunda değil.
Русским наплевать на то, что ты - полицейский.
Anne ayının umurunda değil. Kes şunu, Gloria.
Скажи мамочке.
Bu b.ka bulaşmak hiç kimseninin umurunda değil, ama ben yine de yapmak zorunda kaldım.
И всё это сделал лишь потому, что остальным на него наплевать.
Hesabı ödediğim sürece adını hatırlamamam umurunda değil.
Её это не волнует до тех пор, пока я оплачиваю чеки.
Oradaki insanların neler olduğunu bilmesi gerekiyor. Hikayenin ne denli korkunç olduğu onların umurunda değil.
Некоторым людям надо знать, что случилось, как бы ужасна твоя история не была.
Tüm bu gerçekler umurunda değil, di mi?
Тебе же вообще нет дела до правды, верно?
Adının ne olduğu umurunda değil.
Ей по барабану как тебя зовут. - Николь.
İnsanların ne düşündüğü umurunda değil.
Понимаешь, тебе безразлично что о тебе подумают люди,..
Herkes çaresiz durumumuzu biliyor ama kimsenin umurunda değil.
Все знают о том, в каком ужасном положении мы находимся, но, кажется, никого это не волнует.
Umurunda değil mi?
И тебя это не волнует?
Ekmekleri iki defa bastırman kimsenin umurunda değil.
Всем абсолютно по барабану,.. ... что тебе приходится опускать тост дважды.
Bak, konu Patrice olunca umurunda değil ama konu senin hoşlandığın kız olunca iş değişiyor.
Да, куда легче с Патрис - там тебе наплевать. И совсем другое дело, когда девушка нравится, да?
- Hayır, ne olduğu umurunda değil.
- Нет, никаких "что".
Ne sen ne de barınağın onların umurunda değil.
Их не заботят ни ты, ни твой приют.
Şehir dehşet içinde. Bu adam serbest olduğu sürece suç oranını ne kadar indirmiş olmamız halkın umurunda değil!
Город напуган, и общественности плевать насколько мы уже снизили уровень преступности, до тех пор пока этот человек на свободе.
Üvey babası onu dövdü sigara tiryakisi olan cahil annesinin umurunda değil.
Отчим его бьёт. Мать-алкоголичка дымит как паровоз и плюет на сына.
Bu odadaki kimse umurunda değil.
Ему вообще плевать на всех в этой комнате.
Cennete gitmeye niyetin yok, cehennem de umurunda değil.
Вы ни рыба, ни мясо.
- Ona ne olduğu umurunda değil mi?
- Тебе безразлично, что с ней случится? - Совершенно безразлично!
Çünkü o durumdan şikayetçi değil. Onun umurunda değil.
Ей теперь уже на всё плевать.
Mendy sadece adil bir dövüş istiyor, para umurunda değil.
Менди нужен честный бой, а не деньги.
Dersler ve mezuniyet umurunda değil, fakat okulu seviyorsun çünkü popülersin ve bir daha asla bir numara olamayacaksın.
Тебя не волнуют уроки, но ты любишь школу потому что ты любишь популярность.
- İstersen gelebilirsin ama umurunda değil.
Ну нет же, совсем не наплевать!
Kimsenin umurunda değil.
Кому нужно твое дерьмо?
Şehrin umurunda değil.
Городу наплевать.
Umurunda değil mi, Nat?
Тебе все равно, Нат?
Kimsenin umurunda değil.
Никому нет дела.
Başkalarının ne düşündüğü kesinlikle umurunda değil. Buna bayılıyorum.
Ей всё равно, что о ней люди думают, мне это нравится, чувак.
İkiniz de burada çalışıyorsunuz. Kimsenin umurunda değil.
Да ладно, вы, ребята, оба работаете здесь, как будто это кого-то заботит.
Şaşırtıcı bir şekilde umurunda değil.
Удивительно, но ему плевать.
Sorunlarım umurunda değil.
Вас не волнуют мои проблемы.
Prenses senin umurunda bile değil.
Пей-Пей! Не смей её так называть.
Umurunda bile değil.
Ему на нас наплевать.
Kimin umurunda, değil mi?
Кому они нужны?
Senin arkadaşım olduğunu sanıyordum... ama senin umurunda bile değil.
Ты же мой друг, но тебе нет никакого дела.
Onlar umurunda bile değil.
Тебе наплевать на них.
Ama ne yazık ki bunlar erkek penisinin umurunda olan şeyler değil.
К сожалению, мужскому члену это совершенно безразлично.
Artık sadece bir piyasa var ve kim olduğun piyasanın umurunda bile değil.
Сейчас это всего лишь рынок, и ему не важно, кто вы.
Umurunda bile değil zaten.
Но тебе нет никако ко дела до моего мнения.
- Bu umurunda bile değil mi?
- Тебе что – совсем плевать?
Umurunda değil.
- Тебе наплевать.
Gerçek umurunda bile değil.
Вам не нужна правда.
# # Ama bu onun umurunda değil
* Но его это не беспокоит *
- Hiç önemli değil. - O zaman neden bu kadar umurunda?
Тогда почему ты так беспокоишься?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]