English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Y ] / Yalan değil

Yalan değil translate Russian

996 parallel translation
Onun maden sahiplerinden yana olduğunu söylemek sadece yalan değil, düpedüz şeytanlıktır.
Сказать, что он заодно с владельцем, - не чепуха, а просто грех.
Bu bir yalan değil.
Я говорю правду.
Yalan değil.
Я не вру вам.
- Yalan değil!
- Это точно.
Hayır yalan değil. Dün gece uyurken benim oldun.
пока ты спала, прошлой ночью, ты была моей.
- Yalan değil.
- Это не чушь.
- Yazdıklarımın hiçbiri yalan değil.
- Ничего, что я написала не было неправдой.
Yalan değil bu!
Это не ложь!
Amacımız için söyleyip söylemediklerimiz yalan değil... görevimizdir.
И все, что мы всегда в этой связи говорим или о чём умалчиваем, чтобы достичь нашей цели, является не ложью, а заданием.
Marko hakkında söyledikleri yalan değil.
Он не врал насчет Марко.
Bu kez yalan değil. Seninle konuşmam lazım.
Я должен поговорить с тобой.
- Bunlar yalan değil, Bay Smear.
- Там нет вранья, мистер Смир.
Bu doğru değil, yalan!
Это ложь. Это ложь.
Bana yalan söylemiyorsun, değil mi küçük kuşum?
Ты ведь не врешь мне, правда, птичка моя?
Yalan söylemiyorsun değil mi?
так?
Fakat yalan olan söyleyis seklimdi, söylediklerim degil.
Но моя вина в том, как я это сказала, а не в том, что сказала.
Evet, yalan söylüyorum. Ama o kadar da çok değil.
Да, лгу, но не во всем.
- İyi yalan söyleyemiyorum, değil mi?
- Я не умею лгать, правда?
Sana yalan söylediğimi sanıyorsun, değil mi?
Думаешь, я врала тебе, да?
Tommy, doğruyu söylemek ile yalan söylemek... arasındaki farkı biliyorsun, değil mi?
Toмми, ты вeдь знaeшь, чтo тaкoe пpaвдa, a чтo тaкoe лoжь?
Dinle canım. Sana daha önce hiç yalan söylemedim, değil mi?
Послушай, дорогой, я никогда не лгала тебе, правда?
Benim için sorun değil bu, fakat bu konuda neden yalan söylediniz.
Хорошо, но почему вы солгали об этом?
Hoş vakit geçirdiğim sürece yalan olup olmaması umurumda değil.
Мне все равно, если это ложь, пока это интересно.
Bana yalan söylemezsin, değil mi Chuck?
Ты ведь не будешь лгать мне сейчас, правда, Чак?
Yalan söylediğimi düşünüyorsun, değil mi?
Я одинока. Думаешь, я лгу, да?
O zaman Miss Ordway size yalan söyledi, Miss Amberly, çünkü bir kelimesi bile doğru değil.
Возможно, мисс Ордвей лгала Вам, мисс Амберли, или где там Вы взяли эту историю... потому, что в ней нет ни единого слова правды.
Sana yardım etmeyi çok isterim ama yalan söylemem mümkün değil.
Я сделаю всё что угодно для тебя, но лгать я не буду.
Yalan söyleyip söylemediğini artık söylemeyeceğim ve umurumda da değil çünkü bitti.
Я не знаю, когда ты лжешь, когда - нет... но мне все равно. Всё кончено.
Yalan değil, biliyor musun.
Не ври.
- Almanya'dan çıkmak istiyordum, bu yüzden... Yalan söylediniz, değil mi?
Я хотела выбраться из Германии, вот и...
Yalan, öyle değil mi?
Это ложь?
- Yalan söylüyorsun değil mi? - Hayır.
Ты не обманываешь меня?
Yalan söylemek iyi bir şey değil.
Нехорошо врать.
Yalanınız cesurca ama inandırıcı değil.
Да, генерал, Вы лгали отважно, но неубедительно.
Yalan mı söylüyorsun, aklını mı kaçırdın bilmiyorum... ve artık umrumda da değil, ama sanırım o adam... bizi izleyen arabadaki adamdı.
Я не знаю, врёшь ты мне или нет, или, может, ты сошла с ума и мне уже, в общем, всё равно, но, мне кажется, это тот самый кто преследовал нас в машине.
Birkaç gün sırt üstü yatamayacaksın ama bu senin yalan söylemene engel olmaz, değil mi?
Несколько дней вы не сможете спать на спине... но вы ведь можете лгать в любом положении.
Bu, yalan değil!
Утка?
Her şeye yalan dememelisin. Dememeli değil mi?
Нельзя все подряд называть ложью, я прав?
Masum değil, ama yalan söylemiyor.
Бедняга Жюв не ошибался.
Yalanım ortaya çıktığından değil.
Нет, это не так.
Çara yalan söyleme! Beni insanlar değil, Tanrı çar yaptı!
Не челoвечьим хoтением, нo бoжьим сoизвoлением царь есъм!
Yalan söylüyorsun değil mi?
Ты что, врешь?
Sana yalan söylediler, değil mi?
Они ведь лгали тебе, да?
Sana yalan söylediğini biliyorsun, değil mi?
! Ты знаешь, что она соврала, это доказывает, что она врет!
Elbette yalan ile gerçeği ayırt edebilirsin, değil mi?
Конечно, ты знаешь, что такое ложь, и что такое правда, не так ли?
Sorun değil. Mükemmel bir yalanı bozun, hiç sorun değil.
Взять и развалить отличное вранье!
Ve o sizin topraklarınızı çalıyor. Bu bir yalan! O böyle bir adam değil.
Итимондзи грызутся друг с другом, а он захватывает ваши владения.
Yalan değil.
Точно.
Gemilerini göndermedin, değil mi? Boşuna yalan söylemeyin.
Ты никогда не посылал корабли.
- Bize yalan söylemezsin, değil mi, Hi?
- Вы ведь не врете нам, да, Хай?
Bu duyguyu hissetmediğin konusunda yalan söylüyorsun, değil mi?
Ты только что солгал, что ни о чём не подозревал?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]