Çalıştım translate Russian
19,706 parallel translation
Evet, sorunu kendim çözmeye çalıştım ama lokantadakileri ben öldürmedim.
Но только не в отношении Морланда. Да, я взяла инициативу на себя, но не я же убила тех людей в кафе.
Şoka gireceğini sandım ve ambulans gelene kadar onu sakin tutmaya çalıştım ama sonra gözleri ödemden şişip, kapanmaya başladı ve onun...
Я подумала, что это болевой шок, и старалась успокоить её до приезда скорой.
Ve ben de kendi başıma dosyalarda geriye gitmeye ve kimin yapmış olabileceğini öğrenmeye çalıştım.
И я начал сам разбираться в его файлах, чтобы понять, кто мог это сделать. Когда я только начинал к этому присматриваться,
Seninle bağlantı kurmaya çalıştım.
Я пытался стать таким же, как ты.
Kendimi öldürmeye çalıştım.
Я пыталась покончить с собой...
B-Ben onu aramaya çalıştım ama telefonlar çalışmıyor düzgün.
Я пытался ему дозвониться, но телефоны не работают.
Onu yakaladım, Onu arabama sürüklemeye çalıştım, fakat...
Я схватил его. Попытался засунуть в свою машину, но...
- Doğru olanı yapmaya çalıştım.
Я пытался проявить благородство.
Hayatını kurtarmaya çalıştım.
Я пытался спасти её.
Yıllarca anestezi uzmanı olarak çalıştım.
Я годами работал анестезиологом.
Yedi yıl anestezi uzmanı olarak çalıştım.
Слушай, я 7 лет работал анестезиологом.
Penny'i sevmemeye çalıştım Mer.
Я пыталась не любить Пенни.
Nazik ve uyumluydum. Sana yardım etmeye çalıştım. Buna rağmen karşıma geçmiş daha fazlasını istiyorsun.
Была милой и уступчивой, пыталась тебе помочь, и вот ты здесь, просишь большего.
Orada çalıştım sadece.
Я всего лишь там работал.
Hadi ordan, sana danışmaya çalıştım ama sana ulaşamadım.
Черт возьми, я пыталась посоветоваться с тобой, но не смогла тебя найти.
Bütün gün bunu kurmaya çalıştım.
Да, мне нужен был день, чтобы собрать эту штуку.
Andre paramı kontrol ederken. Hasırlatı etmeye çalıştım ama Sizzle'ı çaldığımızdan beri kafama kakıp duruyor.
Тогда Андре следил за этим, и я пытался все скрыть, но он знает все прямо с тех пор, как мы украли Сиззла.
Yapabildiğim her şeyi yaptım, paramı tutmaya çalıştım ama sonra dedim sikerler. Bir zar attım. Her şeyimi koydum.
Я боролся, старался держать все вместе, но в итоге поставил на кон все, что имею.
- Çok fazla çalıştım. - Hadi, otursana.
садись.
Cinsel gerilimimi yaratıcı bir yolla geçirmeye çalıştım fakat erotik şairaneliğim National Pornografik tarafından şu sözlerle reddedildi : "Baştan aşağı tiksinç".
Я пытался ослабить свое сексуальное напряжение творческим путем, но моя эротическая поэзия была отклонена Нэшнал Порнографик потому что, цитирую, "просто гадко".
Arkadaşın olmaya çalıştım, Enzo.
Я пытался быть твоим другом, Энзо.
İstediğin gibi hücredeki kızı kurtarmaya çalıştım.
Пыталась освободить девушку в клетку как ты и просила
- Daha önce hiç tomogrofiyle çalıştın mı? Hayır ama çok okurum.
Нет, но я много читал.
Ve şu ana kadar Emil Kurtz'ün kime çalıştığını bulma çabalarım işe yaramadı.
И до сих пор, мои попытки идентифицировать "кто именно" нанял Эмиля, провалились.
Kullandığın oturum açma isimlerini ve şifreleri değiştirerek gizlemeye çalıştın. Ama gönderdiğin mesajların zamanlarını, diğer lab asistanlarının programlarıyla karşılaştırdığımızda her seferinde boşta olan kişi sendin.
Вы пытались это скрыть, изменяя логины и пароли, которыми Вы пользовались, но когда мы сравнили время отправки Вами сообщений с расписанием работы других сотрудников лаборатории, выяснилось, что только Вы в тот момент были свободны.
Bak, başımdam bir şeyler geçiyordu o kadar tam da gerçekten nereye ait olduğumu bulmaya çalıştığım noktada. Bu bir şey ifade ediyorsa.
Слушай, у меня просто был период, когда я пытался понять, где же моё место... если ты меня понимаешь.
- Kızım Mary Cox ve buraya son geldiğimde o Cal şerefsizi gözümü korkutmaya çalıştı.
Это Мэри Кокс, в последний раз, когда я тут был, это херов Кэл пытался меня запугать.
Caleb diri diri yakıldı çünkü Loksat taraf değiştirdiğini ve sana çalıştığını anladı mı?
Калеб сгорел заживо, потому что Локсет узнал, что он перешел на другую сторону и стал работать с тобой?
Eskiden birlikte çalıştığım bir kaynak, Yasa dışı casusluk operasyonlarında İşleri çözen bir adam diyelim.
Источник, с которым я работал в начале нулевых, он посредник в нелегальных разведывательных операциях.
Nereye varmaya çalıştığımı anladın mı?
Поняла куда я клоню?
Lafı getirmeye çalıştığım yer, Müdür yardımcısı olmak istiyorum artık.
Да, я к тому, что мне бы хотелось стать помощником менеджера.
Kullandığımız strateji kolun çalıştığını herkese söylemekti.
Нашей стратегией было сказать всем, что подъемник работает.
Başka bir şey var mı? Seni güvende tutmaya çalıştığım için bana daha az kızgın olursun diye ummuştum.
Что-то ещё? что я пытаюсь спасти твою жизнь.
Thrifty Town'da çalıştığımı duyunca şaşırdın mı?
Так ты была удивлена, услышав, что я работаю в Thrifty Town?
Dün gece yatağa uzandığımda, kaç kişinin bana bu süreçte yardım etmeye çalıştıklarını yardım ettiklerini bazılarının artık hayatta olmadığını düşündüm.
Прошлой ночью я лежал на кровати и думал... Думал, как много людей старались помочь мне на протяжении всего этого времени, помогли мне, некоторых из них уже нет в живых.
Bana zarar verenlerden daha fazlası bana yardım etmeye çalıştı Jon.
Людей, которые старались помочь мне, Джон, намного больше, чем тех, кто причинил мне страдания.
O gün Karayip restoranında çalışmıştım.
В тот день я работал в ресторане карибской кухни.
Odama gidip kafamı kalorifere sıkıştırmaya çalışacağım.
Вот откуда я знаю. Ты... Ты как мой муж.
Çalıştığımı düşünecek.
Они подумают, что я работаю.
Eddie çalıştığı Motel'de Piper ve Audrey'nin tanımına uyan bir kızı birlikteyken birçok kez görmüş.
Эдди видел Пайпер и девушку, подходящую под описание Одри, вместе несколько раз в мотеле, где он работает.
Ben asla alem yapmaya gitmedim, onlar sana baba bulmaya çalıştığım hafta sonlarıydı.
Я никогда не отправлялась в попойку, это были трех-дневные выходные, в которые я пыталась найти тебе отца.
Çalıştır bakalım.
Запускай. CQ. Привет.
Bende odama çalıların arkasından odama kadar koştum. Çizgi filmlerdeki ajanlar gibi sıvıştım.
В общем, всю дорогу до общаги я бежала, то и дело ныряя в кусты, как какой-нибудь мультяшный шпион.
Bu şeyin, hayatımda bir şeyleri değiştireceğine inanıyorum ama inanç, üzerinde çalıştığım bir şey.
Гордон, я знаю, что слепо доверился тебе, но вера — всё, что у меня осталось.
Sadece birlikte çalıştığım bir Cumhuriyetçi.
Республиканец, с которым я работаю.
Söylemeye çalıştığım şey... Nick'i unutamadım.
что я ещё влюблена в Ника.
Buralara gelmek için ne kadar çok çalıştığımı.
Как я пахала, чтобы попасть сюда.
Burayı havalı bir yer yapmaya çalıştığımı bile bile, niye kapıcı arkadaşını çağırdın?
Зачем ты пригласила свою приятельницу-вышибалу, когда я пытаюсь создать здесь атмосферу?
Penguen için çalıştığın için senden korkmalı mıyım?
Я должна тебя бояться, раз ты друг Пингвина?
Aklımı karıştırmaya çalışıyorsun.
Ты пытаешься меня смутить.
Söylemeye çalıştığım şey şu ki...
В общем, я хочу сказать...
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalışıyordum 70
çalıştı 29
çalışmıyor 158
çalışıyor musun 55
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalışıyordum 70
çalıştı 29
çalışmıyor 158
çalışıyor musun 55
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışmıyorum 33
çalışıyor musunuz 18
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışmıyorum 33
çalışıyor musunuz 18