Çalışıyor translate Russian
19,588 parallel translation
O yüzden mi kendi ülkesini kurmaya çalışıyor?
Поэтому он пытается образовать свою собственную страну?
Ya yemek pişti ya da bu adam bizi aramaya çalışıyor.
- Я не знаю. Или у нас приготовилась еда, или этот чувак пытается позвать нас.
Magenta tüm kontrolü ele almaya çalışıyor.
Маджента пытается завладеть ею полностью.
Nasıl çalışıyor?
Весело? Как это работает?
- Müritleri bulmaya çalışıyor.
Она пытается найти аколитов.
- Ne yapmaya çalışıyor?
– Что он делает?
Birleşmiş Milletler üyelerinin neredeyse tamamı bir karşılık üzerine anlaşmaya çalışıyor.
- Уже. Почти все члены ООН готовятся к скоординированному ответу.
Yine de, Amertek gibi bir Fortune 500 şirketi CEO'su neden bir suç örgütü liderine silah satmaya çalışıyor?
Но почему директор топовой компании хочет сотрудничать с преступным авторитетом?
SCPD Sampson'un yerini saptamaya çalışıyor.
Полиция пытается найти Сампсона.
Prometheus beni oltaya getirmeye çalışıyor.
Прометей пытается заманить меня в ловушку.
Üzerinde çalışıyor.
Прорабатывает.
İlk olarak en uzaktaki ve içeriye doğru çalışıyor.
Выбирает дальний и пробирается внутрь.
Söyle bakalım annesi de mi burada çalışıyor?
Расскажи мне, Его мама тоже работает здесь?
- Bu günlerde hastanede üç vardiya çalışıyor.
Ну, он по три смены работает нынче в больнице.
- Onunla birlikte çalışıyor.
Нет, он работает с ней.
AK Desmond Grup'ta çalışıyor.
Она работает в АК Десмонд.
Bağlantım olan, bana yakın olan herkesin öldüğünü kanıtlamaya çalışıyor bana.
Он пытается доказать мне, что все, кто приближается ко мне, все близкие люди, умирают.
Kendisi bir petrol araştırma şirketinde sonar teknisyeni olarak çalışıyor.
Техник по гидролокаторам в компании нефтеразведки.
Görünüşe göre elemanımız Türkiye'de çalışıyor yani Kıtalararası bir işe sahipmiş, Fakat çok fazla devamsızlığı olduğu için işten kovulmuş.
Предположительно, он работал на их объекте в Турции, но его уволили за слишком частые отлучки с работы.
Şey, demek istediğim, tek bildiğimiz, Katil ile birlikte çalışıyor olabilir,
Насколько нам известно, она может работать с убийцей, пытаясь направить нас по ложному пути.
Bizi yanlış yöne yönlendirmeye çalışıyor olabilir. İki kere, gözümün önünde kayboldu.
Дважды она испарялась у меня на глазах.
Luke için çalışıyor...
♪ Он - сенатор-демократ ♪
Noel Baba'ya benzeyen o herif beni hep kucağına oturtmaya çalışıyor.
Тот чувак, похожий на Санта Клауса вечно пытается усадить меня на его колени.
Holt ona verdiğim çikolatayla bize mesaj göndermeye çalışıyor.
Холт посылает сообщение используя шоколадку, которую я ему дал.
Çaktırmadan bize cebinden mesaj atmaya çalışıyor.
Он тайно шлёт смски из кармана.
Alt tarafı destek vermeye çalışıyor.
Он просто хочет помочь.
Ve şimdi o arınmaya çalışıyor. Bizim görevimiz de ona yardım etmek.
Да, и теперь от пытается исправится, и наша задача - помочь ему.
Özel Ajan Zagar'ın onu nakletmeye çalışıyor.
Спецагент Загар работает над его переездом.
Güzel, bilgili ve silah çalışıyor mu diye seni yüzünden vuracak biri.
Она красавица, умница... и выстрелила бы тебе в голову, чтобы убедиться, что пистолет работает.
OYİ şifreyi kırmaya çalışıyor ama biraz zaman alır.
Криминалисты пытаются взломать кодировку, но это займёт какое-то время.
Korkarım telsiz de bataryadan aldığı güçle çalışıyor.
Боюсь, рация тоже работает на батарейках.
Polis bulmaya çalışıyor ama Vanessa'nın adada akrabası yokmuş ve bildiğimiz kadarıyla Sara'nın babası da ortada yok, yani biraz zaman alacak.
Полиция работает над этим, но у Ванессы нет родственников на острове, и насколько мы знаем, отец Сары на горизонте не появляется, так что это займёт чуть больше времени.
Çok çalışıyor ama beni kandıramaz.
Он старается, но ему не обмануть меня.
Şimdi, Bunları zaten biliyorsunuz çünkü Jimmy Brigante size çalışıyor ve bilgi almak için onu siz göndermiştiniz.
Вы это знаете, так как Джимми Бриганте работает на вас, и вы отправили его добыть информацию.
Ve buradayım, geç saate kadar çalışıyorum ve kafam tıkanıyor kesişen çözüm 45-B'nin gerçek bir insanla ne alakası olduğunu anlamaya çalışıyorum.
И вот я тут, работаю допоздна, башка уже кипит, пытаясь понять, как действующая резолюция 45-В отразится на настоящем человеке.
Beni aramaya çalışıyor.
он еще дозвониться пытается.
O sana yardım etmeye çalışıyor.
Она хочет помочь.
Annen sadece senin için en iyisini yapmaya çalışıyor, tamam mı?
Твоя мама пытается тебе помочь, понимаешь?
Aydınlık, seninle iletişime geçmeye çalışıyor.
Свет пытается говорить с тобой.
Birisi içeri mi girmeye çalışıyor?
Кто-то пытается вломиться сюда?
Şey, açıkça, kendine karşı kullanılabilecek herhangi bir silahı ele geçirmeye Ve tüm delilleri yok etmeye çalışıyor Kendi kimliği ve şeytanın oğlu olmasıyla ilgili.
Он явно пытается завладеть любым оружием, которое может быть использовано против него, и уничтожить все доказательства его настоящей сущности исчадия ада.
Bu cep telefonundaki GPS sadece Astor Park'ta çalışıyor.
Этот телефон оборудован GPS и будет работать только в парке "Астор".
O da geleceği korumaya çalışıyor.
Он тоже стремится охранять будущее.
Çünkü benim için çalışıyor.
Зачем это? Она работает на меня.
Örneğin bu dünyada sadece erkekler hamile kalıyor. Yani kocan evde gülerken altına kaçırmamaya çalışıyor.
Например, в этом мире беременеют только мужчины, поэтому дома у тебя муж, пытается не обмочиться от смеха.
İyi olmaya çalışıyor.
Ну, он старается быть хорошим.
- Oliver onu vazgeçirmeye çalışıyor.
Что ж, Оливер пытается отговорить его.
Dedektiflerim gerçekten çalışıp, hayatlarını kazanmak için işlerini yapıyor olsalar diye dilerdim.
Чтобы мои детективы зарабатывали своей непосредственной работой.
Sacred Heart'ın Yerel Kilisesi çalışanlardan üçüne ve çocuklarına sığınak sağlıyor yine de ICE'ye itaat etmeleri ve aileleri yerel merciye teslim etmeleri bekleniyor.
Местная церковь Святейшего Сердца предоставила убежище троим рабочим с детьми, ожидается, что они подчинятся и выдадут эти семьи местным властям.
Kadın çocuk yapmaya çalışııyor!
Мама пытается родить!
Cüzdanı yok, ve senin, aa, Taşınabilir parmakizi zımbırtısı da çalışmıyor hava yüzünden.
Бумажника нет, а ваш портативный прибор для распознавания отпечатков не работает из-за погоды.
çalışıyorum 310
çalışıyorsun 24
çalışıyordum 70
çalışıyor musun 55
çalışıyoruz 40
çalışıyor musunuz 18
çalışıyor mu 68
çalışma 18
çalışmak 46
çalış 161
çalışıyorsun 24
çalışıyordum 70
çalışıyor musun 55
çalışıyoruz 40
çalışıyor musunuz 18
çalışıyor mu 68
çalışma 18
çalışmak 46
çalış 161
çalıştım 51
çalışmıyor 158
çalıştı 29
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışmıyor 158
çalıştı 29
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20