English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Ç ] / Çok küçük

Çok küçük translate Russian

3,386 parallel translation
Bakın, ben araştırma ekibiyim. Ve çok küçük düşündüğümüze karar verdim.
Слушай, я как поисковая группа и я решил, что мы думаем слишком мелко.
Bu üniversite çok küçük.
Этот колледж очень маленький.
Senin için çok küçük bir şeydi.
Для тебя это был пустяк.
Ben Minnesota'nın çok, çok küçük bir şehrinden geliyorum.
Я из очень, очень маленького городка в Миннесоте.
Nominal ilk paragrafta, sayfa numarası solda Times New Roman'ın boyutu da çok küçük.
Именное сказуемое в первом абзаце, нумерация страниц слева, мелкий идиотский шрифт Times New Roman прямо по всей странице.
Hayır, onun evi çok küçük büyükanne.
Нет, нет, бабушка, у неё маленькая квартирка.
Çok küçük gırtlağı var.
У неё маленький пищевод. - Пока.
Sadece ağabeyimizi bulmak için çok küçük bir yer bulma büyüsü yapmanı istiyoruz.
Нам нужно, чтобы ты создала небольшое заклинание поиска, чтобы мы смогли найти нашего брата.
Müzecilik dünyası... Gerçekten çok küçük.
Мир музеев очень тесен.
Evlilik için yaşı çok küçük.
Она слишком молода для замужества.
Banyo ikimiz için çok küçük zaten.
Ну, этот туалет всё рано мал для нас двоих.
Aslında var ya? Çok küçük bir alanda takılıyoruz ne dediğimi anlıyor musun?
Я все время бегу по очень маленькому кругу, если ты понимаешь, о чем я.
- İşlerin çok küçük, minicik de olsa kötü gitme şansı var. - Ne kadar küçük?
Есть маленький, крошечный шанс, что это не так.
Kendimi çok küçük hissettiriyor.
Он меня унижает.
Çünkü çok küçük, korkmuş, ve acı içindelerdir, o yüzden konuşamazlar.
они не могут говорить.
Teknik elemanlar duvarlarda bomba parçalarını çıkarıyorlar, çok küçük parçalar.
Эксперты извлекли частицы бомбы из стен, очень маленькие фрагменты.
Kan hücrelerimin ebatları çok büyük ya da çok küçük mü emin oluyorum.
Я узнаю, не слишком ли у меня густая кровь, не слишком ли жидкая, размер кровяных телец... Да. - Ого.
- Çok küçük görünüyor.
- Он выглядит таким маленьким.
Sence bu bir tesadüf mü, yoksa her zaman S bedenin çok küçük M bedenin de çok büyük geldiğini söylediğini bildiğim için S ile M arasında kıyafet satan tek yerden mi aldım?
Думаешь это случайность, или это потому что я слышал твои объяснения, что маленький размер совсем маленький а средний слишком большой, и я нашел единственную толстовку которая соответствует маленькому размеру с половиной?
- Tamam ama çok küçük olmasın.
- Но не слишком маленький.
Ve diğer şeyler için adam çok yaşlı kız da daha çok küçük.
И он слишком стар, а она молода для всего остального.
İyi ama daha çok küçük gibi.
По-моему, ему еще рановато
Carter, sana küçük bir hikaye anlatayım. İşinde çok meşgul olan bir arkadaşım hakkında. Çok sevdiği kızından gözünü ayırmış ve kızı da barmen ile çıkmaya başlamış.
Картер, позволь мне рассказать тебе маленькую историю о моем друге, который стал настолько занят работой, он всегда следил на своей любимой дочерью, а она, в конце концов, начала встречаться с барменом!
Çok üzgünüm Lavon ama şu an küçük çapta kişisel bir sorun yaşıyorum.
Мне очень жаль, Левон. Но у меня, прямо сейчас, небольшое персональное затруднение.
Küçük bir kasaba için, BlueBell'de çok şey olup bitiyor.
Ничего себе. Знаешь, для сонного городишки, в Блубелле много чего происходит.
- Yumurtalığında küçük bir kist varmış çok sık rastlanan bir tür ve tedavisi çok kolay yapılıyor.
Это маленькая киста на яичнике... совершенно обычная и полностью излечимая.
Küçük bir ese için çok yaşlıyım.
Старовата я для малыша-испанца.
Bak bizde bundan hoşlanmıyoruz, ancak Miami Polisi sizin ofisi bugün basacak, ve Şef çok endişeli sizin tüm kanıtları kapıyı tekmelediğimiz anda saniyeler içinde yoketmenizden, bu yüzden şimdi bizim seni ofisine geri götürmemiz vee bilgi işlem biriminize şu küçük şeyi yerleştirmen gerekiyor.
Слушай, нам это тоже не нравится, но полиция Майами устроит рейд на ваш офис сегодня, а шэф беспокоится, что вы парни, уничтожите улики сразу же, как мы выбьем дверь, так что нам нужно, чтобы ты прямо сейчас вернулся в офис и внедрить вот эту небольшую штучку в ваш мэйнфрейм.
Ve Ringo Starr hastalıklı, küçük bir çocuktu yani muhtemelen çok oturuyordu.
Ринго Старр много болел в детстве что, вероятно, означает, что он много сидел.
Küçük kızımı çok özledim.
Я скучаю по своей девочке.
İşte o zaman şunu anladılar : Çok karmaşık işlemler bile bir makinenin yapması için küçük parçalara ayrılabiliyorsa matematik işlemlerini yapması için bir makine üretilebilir.
Так они пришли к выводу, что коли уж мы можем разложить сложнейшую математику на столь элементарные шаги, что их может освоить машина, значит можно создать машину, которая будет делать всю математику.
- Çok küçük bir farkla.
- Правда?
Biri küçük görevini çok ciddiye mi almış yoksa?
Кто-то отнесся к своему заданию слишком серьезно?
Karanlık odada yansımaya baktığında, bütün küçük çizgiler çok bulanıktı boyamak için sönüktü.
Когда он смотрел на проекцию в свою камеру-обскура, то видел, что эти тончайшие линии слишком размыты и темные, чтобы их нарисовать.
Söylemek zorundayım ki vücudunuz çok güzel, küçük hanım.
Должен признаться, что вы отлично выглядите!
- Seninle tanışana kadar... Ve evliliğin çitlerle çevrili bir ev ve küçük bir karavandan çok daha fazlası olduğunu fark ettim.
До того момента, как я встретила тебя, я думала, что брак больше, нежели забор и минивэн.
Evet, çok yakınımızda olan kaosu ve kötülüğü unutması kolay. Demişken, bir süre Lydia'yı dışarıdaki bahçelerde izliyordum, bir suçu çözmenin en küçük sorunlarından biri olan polis memurlarından birinin dikkatini dağıtmaya uğraşıyordu. Nasıl yapmacık gülüyor ve kıvırta kıvırta yürüyordu, keşke sen de görseydin, Lizzy harikulâde bir performanstı.
сопровождающих нас в жизни. она изо всех сил пыталась отвлечь как расследование дела. это было... это было великолепное представление.
Geceleri, ağlayarak uyuyan küçük bir kız... Ağlıyordu çünkü ailesini istiyordu, hem de çok.
Маленькая девочка, плакавшая по ночам, потому что... очень сильно нуждалась в родителях.
Ben çocuklarıma küçük yaştayken başlayarak sağlıklı yiyecekler verdim ve bence çok büyük bir fark oluşmadı.
Я готовила питательную еду для моих детей с тех пор как они были малышами и я на самом деле думала что это сильно отличается от всего остального.
Diyorum ki, benim çok fazla eşyam var. Senin evin de birden çok daha küçük gelmeye başladı.
Я о том, что у меня так много вещей, а твой дом внезапно оказался очень маленьким.
Çok az kadın küçük penis sever.
Он исполнял желания женщин.
Çok az kadının küçük penis fantezisi vardır.
Немногие из них мечтают о маленьких пенисах.
Küçük beyimizi çok seviyor. Bay ve Bayan Harrison oğlunuzu şimdi görebilirsiniz.
Мистер и Миссис Харисон, вы можете увидеть вашего сына.
Böyle küçük bir yerde bu kadar çok korku nasıl olabilir?
Как столько ужаса могло произойти в таком маленьком районе?
Araba senin için çok mu küçük?
Для тебя он слишком маленький?
En küçük hareketin bir çok anlamı olabiliyor.
Самый незначительный поступок может говорить о многом.
Daha çok makyaj yapmaya, daha sık saçlarımı taramaya çalıştım ama her şeyin altında şu küçük çizgiler var ve gözlerimin altında torbalar.
Я пробовала нанести больше макияжа и уложить волосы, но под всем этим у меня остаются эти морщинки и тёмные круги под глазами.
Hayden belki çok sayıda kişiyi kandırmış olabilir ve tek ihtiyacı olan bir çeteyle ya da organize suçla küçük bir bağlantı bulmak.
Хейден мог обмануть огромное количество людей, но ему нужен всего один клиент со связями в преступном мире.
Küçük bir çocuk onu yapmak için çok uğraşmıştı.
А кто-то много времени потратил на неё.
Aramızdaki küçük güvenli teşkilat konuşmamızı dikkate almanıza çok sevindim ama bu biraz aşırıya kaçmış, McÇıkıntılı.
Я рад, что ты воспринял наш миленький разговорчик о защищенном рабочем месте, но, кажется, ты перестарался, МакРебристый.
O günler çok geride kaldı, küçük kız.
Счастливые деньки давно в прошлом, девчушка.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]