English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ K ] / Küçük olan

Küçük olan translate Russian

1,202 parallel translation
Hayır, küçük olanı.
Ма-аленький
Ya da benden iki yaş küçük olan adam.
То есть, мужчина на два года моложе меня. Видите.
Küçük olanı, büyük olanı ; el değmemiş balkabağı tarlası gibi.
Маленькая, большая ; они как девственные тыковки.
Ama sanırım küçük olan benim.
Но теперь, рядом с тобой, я совсем как маленькая девочка.
Büyük olanı bir Japon'u seviyordu. Küçük olanı da erken gelişmişti.
Старшая с ума сходила по японцу, а младшая слишком рано созрела.
Bu Pleiades yıldız kümesi mi yoksa küçük olanı mı?
Которая тут Большая Медведица, а которая Малая?
- Evet 5 numaralı küçük olan.
Да, да, это он - совсем маленький, под номером 5.
İtişme başlamış... sert sözler edilmiş... küçük olanı topallayana kadar dövmüşler.
Затем началась ссора. Они стали ругаться. Затем избили маленького, и он стал хромать.
Oldukça küçük ayakları olan bir dizi yıldızısın.
Ты сериальный актёр с поразительно крошечными ногами.
Ya da sedye olan küçük odaya giden koridorlardan geçmen.
- Или шагать по коридору в такую маленькую комнатку с каталкой.
Arkasında küçük bir bahçesi olan?
И чтобы позади него был сад.
M Sokağındaki iyi hot dogları olan... küçük tezgahı biliyor musun?
Джон... ты знаешь ларёк на М-стрит... где делают очень хорошие хот-доги?
Yani, küçük elleri olan küçük bir şey. Kurbanların içinde yaşayabilen ve onlarla yolculuk yapabilen bir şey.
Я имею ввиду, что-то... маленькое... с маленькими руками... жило... внутри жертв как... навроде безбилетного пассажира.
Kucağında bir hayvan olan küçük mutlu bir oğlan ve bizde kalması için bana yalvarıyor.
Счастливый, улыбчивый мальчуган, держащий новую зверюшку и упрашивающий оставить ее.
Nükleer bir bombayla olan küçük randevum dışında.
Да. Только о свидании с ядерной бомбой.
Peki size içinde ölüm tarihiniz olan küçük bir zarf verseler açar mıydınız?
Если бы Вам дали конвертик с датой Вашей смерти, Вы бы его открыли?
Leipzig'deki küçük bir kasaba olan Dassau'nun çalışan nüfusu... geçen yıl birden
... что число рабочих в Дессау,.. ... городке, что под Лейпцигом,..
Doğanın en büyük güçleri ile atomdan küçük, en ufak parçacıkların....... birbiriyle olan etkileşimlerini cevaplayabilen bir teori.
Ту, которая сможет вобрать в себя и поведение мельчайших субатомных частиц,... и самых сильных сил природы.
Bizim küçük kızımıza... ... devasa popoları olan kadınlarla yatmaktan hoşlanan... ... bir adamla ilgili bir şarkı mı söyledin?
Ты спел нашей маленькой дочке....... песню о парне, который любит спать с женщинами с большими задницами?
Oradaki. Kırmızılı mavili tshirtlü, siyah saçlı, iri gözlü, küçük kalkık burunlu olan.
Вон там, в красно-синей футболке, тёмные волосы, большие круглые глаза, миленький курносый носик.
Ölü kocamın... küçük, iğrenç sırları olan alçak çocuklarımın ağzına sıçayım.
И мужа покойного туда же. На хер моих дебельных детей с их мелкими проблемками.
Ama sezon boyunca takımla beraber olan hasta küçük çocuk olabilir.
Но его могут принять за больного ребенка, которого приезжала поддержать вся команда.
Asıl çirkin olan onun sıska küçük parmağı.
Знаешь, если что и страшное, то это его костлявый пальчик.
Bir sürü plajı ve içeceği olan bir yer, şu küçük şemsiyelilerden olanları, bilirsin değil mi?
Ты знаешь с такими маленькими зонтиками в бокалах?
- Ayrıca, ihtiyacımız olan bütün füzeleri ve küçük cephaneyi de buradan temin edebiliriz.- -
- У них так же должны быть реактивные снаряды и ручное огнестрельное оружие.
Benim adım da Carbone, silahı olan küçük zayıf adam demektir.
А меня зовут Карбоне - тощий белый парень с пушкой.
Majestelerine bu küçük hediyeyi sunma onurunu ona olan... saygımızın bir nişanı olarak kabul edin.
Прошу, позволь мне преподнести тебе подарок, скромный знак нашего уважения.
Bütün bunlara neden olan şey ise küçük, berbat bir martini olacak.
И все это начнется с одного паршивого мартини.
Bir kışla... perdeleri olan, küçük bir bahçesi olan masada çiçeklerin durduğu...
На казарму с занавесками, маленьким садиком и цветами на столе.
Bu küçük vücutla birbirine girmek emin ol beni kraliçeyle olan kaderimden daha fazla mutlu ederdi.
Влиться в твоё хорошенькое тело было бы намного приятнее, чем то, что предстоит мне с моей королевой.
Yarın yola gidiyorsun. Beni elimde, içinde küçük şemsiyelerden olan bir içki bardağıyla düşünebiliyor musun?
Может, сфотаешь меня с коктейлем и с зонтиком в нём?
Sonrasında, Stefan'a olan duygularımda çok küçük bir değişikliğe neden oldu.
Известие мало отразилось на моих чувствах к Стефану.
Böylece ilk asansöre binmiş ve sonrada bir uzay roketi kadar hızlı olan ikincisine binmiş, ve Empire State binasının tepesine ulaşmışlar ve sonra küçük denizkızı aşağıya bakıp şöyle demiş
Итак, они сели на первый лифт, затем пересели на второй, который оочень быстр, как ракета. И так они поднялись на вершину Empire State building. Посмотрев вниз, Русалочка промолвила :
Benim gibi arzuları olan biri için de küçük.
Он мал и для человека с моей энергией.
Bir Japon şarkısı şöyle der : "Bu kutsal gecede yanaklarında kar tozları olan küçük bir bebek."
навеяло : 700 ) } Хлопья снега на них.
Büyük Amerika sözleşmesi, sigorta ödeme yapar, ve onlar da hükümete karşı olan küçük savaşlarını fidyeyle finanse ederler.
Большой американский контракт, Страховая компания финансируюе эту маленькую войну против правительства своими выкупами.
Benim en küçük çocuğumla olan son yaz aylarına ne olacak?
Как насчет моего поледнего лета с моим младшеньким ребеночком?
Küçük olan.
Младший.
Bir bardak kahve içmek, Albert'la küçük bir çocuk için büyük bir trajedi olan olayı konuşmaktan daha önemliydi.
Для вас было важнее выпить чашку кофе с приятной незнакомкой, чем обсудить с Альбертом трагическое для него событие. Это нелепо!
Şimdi, neden İngilizceleştirilmiş ismi olan... ve sana çok iyi davranan bu sessiz küçük Asyalı adamı almıyor... ve diğer cezalardan birkaç tane yazmıyorsun?
Почему бы вам этому тихому азиатскому парню с англизированным именем, которое вам так нравится,.. ... не выписать еще парочку штрафов.
Avalyn Friesen Kansas'ın küçük ve sıradan bir kasabası olan Inman'da yaşıyor.
Эвелин Фризен живёт в обычном городке - Инмэн, штат Канзас.
Ve böylece olan oldu, o kadar yıldan sonra, küçük Alfred en sonunda Noel için istediği şeye sahip oldu.
И вот, после стольких лет ожиданий, маленький Альфред наконец-то получил на Рождество то, о чём мечтал.
Yani ihtiyacımız olan küçük bir resmi kopyanın.
Зачем нам снимок оригинала? Дадим снимок копии и тогда будет комплект.
Allahaşkına, söz konusu olan Küçük Yetim Annie. Eğer kız ona benzemiyorsa...
Это же сиротка Энни, бога ради, если она не подходит на роль...
Şu, küçük elleri olan çocukları tanırsın hani böyle büyük cepli, daha küçük versiyonlarını ceplerinde taşırlar.
Ты знаешь этих... с маленькими такими ручками? Ну, с такими большими карманами? Ну ты знаешь, с уменьшенными версиями самих себя в переднем кармане?
Bu dahice bir plan Cynthia, ama ecza firması, tek kişilik küçük bir ekibi olan ve evinde çalışan bir reklam dahisine güvenir?
Весьма изобретательный план, Синтия. Но какая фармацевтическая фирма доверит своё чудо-оружие команде из одного человека, работающего у себя на дому?
Şimdi küçük el arabanı al ve banka hesabı olan başka bir hastaya yaltaklan.
А теперь забирай свою тележечку и иди надувать других пациентов с объемным банковским счетом.
Damarlarımda tek amaçları beni dehşete düşürüp öldürmek olan,... milyonlarca küçük robot olduğunu söyledin.
Вы сказали, что во мне миллион крошечных роботов, бегущих по моим венам, чья единственная цель - терроризировать и убить меня.
Sizinle ilgili büyük bir haber yapmıştı. Çocuk felci olan küçük bir kızı izlediniz. Ve kanatlarınız altına aldınız.
Когда-то он написал статью о вас и о девочке, больной полиомиелитом,... которую вы поддержали.
Küçük bir çocukken tüm hastane, çocuk felci olan çocuklara ayrılmıştı.
Когда я была ребёнком, это была больница для детей с полиомиелитом.
Lanetli Noé'nin çocuklarından olan Ham onun küçük oğlu Canaan...
Ной проклял потомство сына своего, Хама. и внука своего, Ханаана.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]