Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ B ] / Bunların

Bunların перевод на португальский

31,960 параллельный перевод
Aslında... Bunların hepsi onundu.
Na verdade, isto... era tudo dele.
Ama hâlâ bunların hiçbiri gerçek miydi bilmek istiyorum.
Mas... ainda preciso de saber se alguma coisa foi real.
Bu da sana girecek! Umarım bunların hepsini görürsün. Çünkü gelecek pek de senin tarafında değil... evlat.
Espero que veja isso tudo, porque o futuro não está do seu lado... rapaz.
Bu arada. Bunların herhangi birisi konusunda rahat olduğumu mu düşünüyor?
Achas que me sinto bem com tudo isto?
Bunların neden burada olduklarından emin değiliz.
Não temos... Não temos a certeza de onde essas coisas saíram.
Bunların dışında harikayım.
- Estou óptima. - Certo.
Bunların hiç birini ödemeyeceğiz!
Não vamos pagar nada disto!
İlk gidişimizde neler olduğunu bile bilmiyoruz. İkinci seferde de bunların olmasını nasıl engelleyebiliriz ki?
- Como evitamos que ocorra de novo?
Bütün bunların arkasında kim olduğunu hatırlıyor musunuz?
E não se lembra quem está por trás disto?
Bunların ne kadarı yasal?
Quantas delas são legais?
Bunların bir sebebi var.
Está a acontecer por um motivo.
Bunların hepsini aştığımı göstermek için.
Para vos mostrar que ultrapassei todas estas coisas.
- Bunların arkasındaki kişi gerçekten Eli'ysa ve onunla yüzleşirsen, ne yapacağını kim bilir?
- Se Eli for quem estiver atrás disto e tu vais confrontá-lo, quem sabe o que ele irá fazer?
Bütün bunların benimle ne ilgisi var?
- O que isso tem a ver comigo?
Diğer iş önemli olmadığından değil umursadığımızdan değil ama eğer Helios 685 gezegenini başarıyla saptırırsak insanlığın gidişatını öylesine değiştireceğiz ki nüyük ihtimalle bizim geldiğimiz zaman o zamanla bu zaman arasındanki her şey salgınlar, kıtlıklar, savaşlar bunların hiçbiri olmayacak.
Tudo até ao momento, todas as missões, foram preparações e afinações para este momento. Não que o restante trabalho fosse irrelevante, mas... Se conseguirmos desviar o Asteroide Helios 685, alteramos tanto o percurso da humanidade que o mais provável é que o tempo de onde viemos, e tudo entre então e agora, as epidemias, as crises, as guerras nada disso irá acontecer.
Bunların neden olduğuna ve nasıl kontrol edeceğime dair hiçbir fikrim yok.
Não sei por que é que isto está a acontecer ou como o controlar.
Sadece diyorum ki illa bunların dediklerine göre mi hareket etmemiz gerek?
Eu só... Tens a certeza que devemos estudar estes tipos?
Bunların hepsi saçmalık.
Isto é estúpido.
"Tabii bunların zıttı da doğru olabilir." Sen zeki birisin Chidi.
"Claro, o oposto pode ser verdadeiro." És brilhante, Chidi.
- Bunların hiçbiri iş değil.
- Isso não são empregos.
Bunların hiçbiri olmuyor. Sanırım şişmanlıyorum.
- Não serve, devo estar a ficar gorda.
Bunların seni tahrik ettiğini sanıyordum.
Julgava que isto te excitava!
Ve bunların neredeyse hepsi Cartel ile ilişkisi olan insanlara satılmış.
Em quase todos os casos, foram vendidas a pessoas com ligações ao cartel.
Bunların hepsi bir sebepten ötürü gerçekleşiyor.
Isto tem uma razão de ser.
Bunların güzel bir macera olduğunu söyleyeceğini sanıyordum.
Pensei que tinhas dito que foi uma grande aventura.
Bunların, bugün yaşananlarla ne ilgisi var?
O que isso tem a ver com alguma coisa?
Kardeşini bulacağız ve bunların üstesinden gelmeyi başaracağız.
Vamos encontrar a tua irmã. E vamos conseguir superar isto.
Bayideki adam bunların artık sadece anneler için olmadıklarını söyledi.
O tipo da concessionária disse que não são apenas para mães.
Bunların kaldırılmasında biraz yardım fena olmazdı.
Talvez eu precise de ajuda para guardar estas coisas.
Bunların hepsi benim suçum.
Não... isto é tudo culpa minha.
İnsanlar tarafından büyütülmüş Nainsanlar aramızda yaşayacak bunların hepsi benim için çok fazla.
Inumanos criados como humanos vivem entre nós. É demais para mim.
Bunların hepsi dış görünüş.
É apenas o lado de fora.
Tyrell kaybolduğu için, bunların artık önemli olmadığını düşündün.
Que quando Tyrell desapareceu, pensavas que nada daquilo tinha importância.
Bizim önemli olduğumuzu düşünmedikçe bunların hiçbiri işe yaramayacak.
A não ser que ela pense que vale a pena, nada disto vai pegar.
- Bunların altında yürümenin havalı olduğuna eminmisin?
Tens a certeza que é seguro andar aqui por baixo?
Biliyorum kızının çektiği acı için bunlar teselli olmaz ama...
Sei que isto serve pouco como consolo - pelo sofrimento que a sua filha suportou...
Bunlar 1895'teki orijinal üç-sarmallı hayvanların röntgenleri.
Estas são radiografias... dos animais originais com tripla hélice em 1895.
Bugün buraya gözlerinin içine bakıp, bunları söyleyip, sonra da lüks arabama binip gitmek için geldim.En nihayetinde sana ihtiyacım olmadığını, kendime, sana ve beni seven aileme ispatlamak için geldim. Kim olduğunu bildiğim halde, senden gelecek bir şeye ihtiyacım olmadığını göstermek için geldim.
Vim aqui hoje para poder olhá-lo nos olhos, dizer-lhe isto, voltar para o meu carro janota, e finalmente provar a mim mesmo, a si, e à minha família que me ama, que não preciso de nada seu,
- Bütün bunları sen başlattın.
Não, está tudo bem.
Kirby'nin etkisinde olan herkesi uyandırmak için bunları kullanın.
Usem-nos para despertar todos sob efeito do feitiço. Levem-nos para longe do parque.
Bunları alın, yaşlı adamdan almıştım.
Leva-as. Roubei-as ao velho.
En sevdiğin kitapsa Kendall Jenner'tan Instagram Feed. - Bunların hepsini nasıl biliyorsun?
Como sabes isso tudo?
Bunları buldum. Yarın kullanım tarihi sona erecek.
Mas a data de validade acaba amanhã.
Sigorta bunu ödemez, bütün bunlar Tanrı'nın işi.
Sim, bem, o seguro não vai pagar. Isto tudo é um acto de Deus.
Dikişleri çift-kaynak yapın ve bunları ısı ile muamele edin.
Reforce as bordas e trate na forja.
Algıladığımız şeyler, hiç de gerçek dünya gibi değil. O zaman bunlar sadece, aklımızın yaptığı en iyi tahminler mi?
E se o que nos apercebemos não for o mundo real, mas apenas a mente escolhendo o melhor palpite?
Bunlar bir binanın planları. Kesintisiz bir güç kaynağı için etkisiz hale getirilmiş yazılım. Ama bunlarla olayı çok da anlayamam.
Estas são plantas para um edifício e um desassemblador de firmware para uma alimentação elétrica ininterrupta, mas não consigo perceber mais do que isto.
Bütün bunları onunla mı planladın?
Planeaste isto tudo com ele?
Bunların hiçbiri yaşanmadı.
Nunca.
İlaçlarını kestiği için bunlar oldu.
Aconteceu porque parou com a medicação.
İşte şimdi nefret ediyorum. Tüm bunları örtbas ettiğimizde Nina, her gün senin her şeyi yok ettiğini bildiğimi bilerek bana bakmak zorunda kalacaksın.
Quando o caso estiver esquecido, Nina, terás de viver com o facto de eu saber que foi por cobardia tua.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]