Belki de ben Çeviri İngilizce
4,078 parallel translation
Belki de haklısın. Belki de ben...
But can you look me in the eye and tell me that you don't still have feelings for...
Belki de ben içeriye girmeliyim.
Maybe I should go inside.
Belki de ben kullanmalıyım.
Maybe I should drive.
Belki de ben senin tıbbi yeteneğini sorgulamalıyım.
Maybe it's Is who should be questioning your medical fitness.
Belki de ben iyi biriyimdir.
I am good?
Belki de ben hariç.
Well, except for me maybe
Ve o an şunu fark ettim : ... evet beni zorlayan sendin ama belki de ben zorlanması gereken insanlardan biriyimdir.
And I realized that, yes, you pushed me, but maybe I'm one of those people who needs a good push.
Belki de ben..
So, I... Maybe I can already...
Ben de belki yemek işin için müşteri bulmaya gelmişsindir diye düşünmüştüm.
I thought maybe you were out here greeting customers for your catering business.
Düşündüm de, belki, siz ve ben...
I thought, perhaps, you and I...
Belki bu şekilde konuşurak, hem yalancı hem de beladan uzak durmak istiyorsun, ama ben yalan söylemiyorum.
Maybe you are liar, talking this way and that to get out of trouble, but I do not lie.
Tamam, belki baban birkaç aptal kâğıdı korurken ölmüş olabilir. Ama ben Casti'de doğmadım.
All right, maybe your father chose to die guarding a bunch of stupid papers, but I wasn't born on Casti
Belki ben de bu ailenin dini haklarını çiğneyebilirdim, aynı senin yaptığın gibi.
Perhaps I, too, might have overridden the religious rights of this family, just like you did.
Bir sonraki maçını izlemeye belki ben de gelirim.
Maybe I'll come and watch next time.
Belki ben de Kraang'e mesaj çekip canlıları mutant haline getirmekten vazgeçmelerini söylemeliyim.
Maybe I'll text the kraang and ask them to stop mutating stuff.
Ben de bakayım, belki dinamitin parçaladığı kağıdın kalıntılarından bir tarih, zaman kodu bulurum.
I'll see if I can salvage some date / shift code from the remnants of the dynamite paper.
Belki de ilk seferde ben yalnız gitmeliyim.
I just feel like maybe I should go alone first.
Neden üvey baban yerine annene inandığını anlayabiliyorum. Ama ben masum olanın kayıp olan kişi olduğuna inanıyorum. Ve belki de ölmüş olan.
I understand why you would believe your mother over your stepfather, but I tend to believe the innocent party is whoever's missing- - and presumed dead.
Belki ben de serinlemek için eski bir katedral bulabilirim.
Maybe I can find an old cathedral to cool off in.
Belki de bu iş için en iyisi ben- -
Maybe I'm not the best person...
Belki de hiç durmadan Ben Diamond üzerinde haber yapabiliriz. Kim olduğu, nerede yaşadığı, şehrimizde ne aradığı. Neden gazino kumarını istediğini.
Maybe simultaneously run the first piece on Ben Diamond, who he is, where he lives, what he's doing in our town, why he wants casino gambling.
Belki ben de sizinle gelebilirim.
- Maybe I can tag along.
Belki ben de sana yardım ederim. Tamam.
Okay.
Asıl istediğim şey şunu göz önünde bulundurman. Belki ben kötü arkadaş olan ben değilimdir ve sen de iyi arkadaş olan değilsindir.
What I actually need is for you to recognize that maybe I'm not the bad friend and you're not the good friend, okay?
Belki ben de evime diz üstü çorapla geldiğinde bir uzaklaştırma emri çıkarmalıydım.
Maybe I should have filed a restraining order against you when you used to show up at my house all the time in fucking knee socks.
Ben düşünüyorum da belki de payıma düşenden daha fazla almalıyım.
I've been thinking that maybe my share should be a little bigger.
Belki ben de bunun bir parçası olurum.
Maybe I'll be part of it.
Ama sen yapacağını yaparken ben de Morganlar'ı takip edeceğim. Belki beni Hannah'ya ulaştırırlar.
While you do whatever you're gonna do I'm gonna tail the Morgans, see if they'll lead me to her.
Belki ben de senin açından bakacağım.
Maybe I will also look out for you.
Belki de sen bana ilk öpüşmemizin nasıl olacağını hayal ettiğini anlatsan,... ve ben de onu yaratsam, daha iyi olur.
You know, maybe, um... maybe you should tell me how you thought our first kiss would go, and, uh, I'll make it happen.
Belki hesabımı takip etmek için ben de kayıt tutarım.
Yeah, well, maybe I'll just keep a record of it, too, so I can follow up with my own bill.
Neyse, Ben ordaydım, arkadaşım burda, ve düşündüm ki, belki de yanına taşınabilirim, çünkü senin ilaçların, halsizliklerin ve ıvır zıvırını duymayı seviyorum.
Anyways, I was over there, and my friend's over here, and I thought, maybe I should just move in, because I love to hear all about your medications and ailments and whatnot.
Bilemiyorum, belki de sadece ben böyle düşünüyorum.
I don't know, maybe it's just me.
Düşündüm de belki sen ve ben iş yapmayı bırakırız değil mi?
So I'm thinking, maybe you and me, we finish doing business, huh?
Ben bu şekilde belki de asla gerçekleşmeyecek felaketlere hazırlanarak yaşamak istemiyorum.
I don't want to live like that... getting ready for disasters that may never happen.
Belki de sen çocuklarla evde kalmalısın ben de işe başlamalıyım.
Say, maybe you should stay home with the kids, and I should join the workforce.
Tabi, kimliği hala belirsiz, ben de belki cevabı buldum ama bilmiyorum.
Of course... he's still a John Doe, so I could be staring at the answer and I wouldn't know it.
Seninle konuşan ben ise belki de gerçekten kafandaki deliliğin dışavurumuyum.
Me, on the other hand, who's talking to you, maybe I am just some kind of manifestation of your madness.
Ben de belki yemek işin için müşteri bulmaya gelmişsindir diye düşünmüştüm.
Oh, I thought maybe you were out here greeting customers for your catering business.
Belki de sonunda ben istediğiniz şeyin karşısında durdukça benden daha çok nefret edeceğinizi fark etmişimdir.
Maybe I finally realized the longer I stand in the way of what you want, the longer you'll continue to hate me.
Belki de konuyu onunla ben görüşmeliyim.
Perhaps I should broach the matter with him.
Belki de sadece, ben öyle zannettim.
Maybe I was just imagining.
Biliyorsun, Walt seni belki de asla affetmeyecek, fakat ben bu konuda çabalıyorum.
You know, Walt may never forgive you, but I'm trying to make this work.
Belki tarafsız haber adına, karşılık olarak ben de onu tanıtabilirim.
Ah. Perhaps in the interests of unbiased reporting, I could describe him in return.
Jenerikte ben de olabilirim belki?
Maybe I could be in them?
Belki de annem artık hamile kalamıyordur ve boş yere bu kadar ileri gitmişizdir ayrıca her defasında da kocamın becerdiği kişinin ben olmadığımı çubuğa işeyen ve bebeğe hamile kalacak kişinin ben olmadığımı hatırlıyorum!
and we've crossed this line for no reason, and every time I'm reminded it's not me banging my husband, and it's not me peeing on the stick, and it's not me that gets to have the baby!
Belki de son dönemde epey iyi olduğumuz ve ben çok mutlu olduğum içindir.
Maybe'cause things are going so well between us lately and I've been really happy.
- Belki de onu ben almalıyım.
Hey. Maybe I should hold that.
Ben burada oturup tamir etmeye çalışırken sen de dün akşam Jeanette'le yaşadıklarını anlatırsın belki bize?
So I was just gonna sit here and try to fix it while maybe you tell us what you and Jeanette did last night?
Neyse işte, oradan çok kötü ayrılınca ben de dedim ki belki...
- Anyway, we parted on pretty bad terms, so... I kind of thought maybe I could...
Belki ben de öyle.
And I might be too.
belki de 1259
belki de öyle 45
belki değil 57
belki de hayır 17
belki de biz 19
belki de haklısınız 26
belki de daha fazla 40
belki de öyleyim 25
belki de değil 95
belki de bu 32
belki de öyle 45
belki değil 57
belki de hayır 17
belki de biz 19
belki de haklısınız 26
belki de daha fazla 40
belki de öyleyim 25
belki de değil 95
belki de bu 32
belki de öyledir 60
belki de vardır 18
belki de değildir 39
belki değildir 19
belki de haklısın 174
belki de haklısındır 24
belki de haklıdır 22
beni 794
benoit 19
benjamin 230
belki de vardır 18
belki de değildir 39
belki değildir 19
belki de haklısın 174
belki de haklısındır 24
belki de haklıdır 22
beni 794
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
bentley 21
benes 21
ben seni seviyorum 69
bennet 26
benson 89
benton 317
benedict 20
benny 335
bennett 94
bentley 21
benes 21
ben seni seviyorum 69
bennet 26
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
ben seni istiyorum 18
ben de seni seviyorum 508
beni seviyor musun 329
beni ara 172
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
ben seni istiyorum 18
ben de seni seviyorum 508
beni seviyor musun 329
beni ara 172