English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ N ] / Ne kadar garip

Ne kadar garip Çeviri İngilizce

578 parallel translation
Seni anlayan biriyle tanıştığında ne kadar garip olsa da hiçbir şeyin önemi kalmıyor değil mi?
Yeah, I guess when you meet someone like that... who gets you, quirks and all... nothing else really matters, right?
Bu bulgular ne kadar garip görünse de, öyle görünüyor ki Ivan Whisky muhtemelen hepimizden daha güçlü.
[Director] As strange as these findings may seem, it's apparent that Ivan Whisky is possibly the most powerful of us all.
Kocamla beraber, ne kadar garip biri olduğunu söyledik.
My husband and I said,'What queer people.'
Ne kadar garip bir akşam.
What a strange evening.
Ne kadar garip bir isim!
Huh! What a curious name!
Ne kadar garip bir dünya, değil mi?
It's a strange world, isn't it? First time I came here, you were packing and it was the end of my life.
! Ne kadar garip!
How very odd!
Ne kadar garip.
How odd.
Ne kadar garip bir soru baba. 43 yaşındayım.
What an odd question, Father.
Ne kadar garip.
How very curious.
Ne kadar garip, değil mi?
Wonder what in the world's the matter with him.
Ne kadar garip.
How strange.
Ama gelin, yeniden, ant için Tanrı'nın önünde. Hiçbir zaman, davranışlarım ne kadar garip olursa olsun, çünkü olur ya, bundan sonra, kendimi deli göstermek isteyebilirim, beni bir başka türlü görünce, sakın kuşku uyandıracak laflar etmeyin : "Ha, ha, anlıyorum." gibi.
But come, never, so help you mercy, how strange or odd soe'er I bear myself - as I perchance hereafter shall think fit to put an antic disposition on - that you at such time, seeing me,
Şuna baksana Gérard, canım. Uykusunda çiğniyor. Ne kadar garip bir şey.
Look, Gérard, he's eating in his sleep.
Ne kadar garip.
How very extraordinary.
Gönlüm böylesine zenginlikler ile dolu iken muhtaç ve kimsesiz bir kadın olarak anılmam ne kadar garip!
Strange that I should be called a destitute woman... when I have all these treasures locked in my heart.
Bu şekilde tanışmamız ne kadar garip.
How strange we should meet like this.
Ne kadar garip...
How strange.
Bazı şeylerin beklediğimiz gibi olmamaları ne kadar garip.
Strange how things never turn out the way you expect.
- Ne kadar garip.
- That's odd.
- Ne kadar garip.
THIS! ISN'T THAT ODD?
Ne kadar garip balık. Belki Avustralya'dan gelmiştir.
- I wonder where it comes from.
Ne kadar garip bir görünüşü var.
What? wonderful!
Ne kadar garip.
Perhaps it's not so strange after all.
Bu özel günde üçü de ortada yoklar. Ne kadar garip bir tesadüf.
All three unavailable on this particular day - what a very odd coincidence.
Hayat ne kadar garip.
How strange life is.
Dino, bu sorularla ne kadar garip davrandığının farkında mısın?
Dino, do you know that you're acting strange with all these questions?
- Ne kadar garip bir oyun.
- Strange game.
Ne kadar garip hayvanlar.
Such strange animals.
Ne kadar garip.
How strange all this is.
- Ne kadar garip?
- What's so strange?
Bunun ne kadar garip olacağını anlayamadıklarını düşünüyorum.
I don't think they realise how ridiculous that would be.
Ne kadar garip ve kirli bir zihnin var.
What a funny, dirty little mind.
Şimdi bu her ne kadar garip ve sıradışı gelse de olabilecek tek açıklama bu.
Now, what I'm going to tell you is bizarre, weird, but it's the only theory that fits the facts.
Ama ne kadar garip ki, nefret ettiğin bir kadını sanki onu sevmişçesine saplantı haline getiriyorsun.
But how odd, you get obsessed with a woman you hate as if you loved her.
Yollarımızın bunca zaman kesişmemesi ne kadar garip.
How strange that we've never crossed paths since.
Kanun kanundur ve bu size ne kadar garip gelse de, kanun saygıyı hak eder.
The law is the law and even if you do not understand, it must be respected.
Ne kadar garip!
How strange it is.
Ne kadar garip askılar!
Boy, what weird coat hangers!
Ne garip, an geçtikten sonra pek çok şey unutulur gider. Oysa uzun zaman önce olanları, çoktan olup gitmiş kadınların ve erkeklerin anısı zihnimde o kadar berrak ve taze ki.
Strange that the mind will forget so much of what only this moment is passed... and yet hold clear and bright the memory of what happened years ago... of men and women long since dead.
Biliyor musun, ne kadar da garip.
You know, it's a funny thing.
Evet hayatım, fakat bunda bu kadar garip olan ne var?
Why, yes, dear, but what's so strange about that?
- Ne kadar da garip.
Strange coincidence.
O küçük horozun bu kadar fark yaratması ne garip.
Isn't it amazing what a difference that little rooster makes?
Düşünüyordum da... Şu ailenin o teslim olmuş hali ne kadar da garip...
I was thinking : it's strange how those people seem so resigned.
insan kalbi ne kadar da garip.
How strange is the human heart.
Garip, insanlar ne kadar farklı.
Gee, it's funny how people are different, isn't it?
Garip, değil mi, Tanrı kadınların içine ne kadar da kötülük yerleştirmiş.
Strange, isn't it, how much iniquity the Lord vested in the female?
... onların kalesini yok etmemize rağmen ne o, ne adamları bu vakte kadar ortaya çıkmamamaları, çok garip.
Although we've destroyed their stronghold, but we still haven't seen him... or his sidekicks.
Ne kadar alışılmadık veya garip olursa olsun gezegendeki her şeyden fayda sağlayabilecek biri.
Someone who could take full advantage of any findings on the new planet, however bizarre and unusual they happen to be.
Birisini bu kadar sevmek ne garip.
- To love someone so much.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]