Ne kadar var Çeviri İngilizce
8,477 parallel translation
Doğuma ne kadar var? - İki haftası var.
Um, I've got two weeks.
Elimizde ne kadar var bilmiyorum?
I don't know if we have any.
Konu ağır su, elimizde ne kadar var?
It's the heavy water. How much can we deliver?
- Ne kadar var?
- How many?
O kaynakların bitmesine ne kadar var sence?
How long do you think we have before those resources run out?
- Ne kadar var daha?
How much longer?
Anlamanizdan önce ne kadar var?
So how long before you know?
- Ne kadarı var daha?
How long?
Sadece SVR bilgisayardaki şifreyi kırana kadar güvendeyiz, yani ne kadar süremiz var?
We're only safe until the SVR breaks the encryption on that laptop, so how long do we have, bottom line?
Ne kadar vakti var emin değilim.
I don't know how long I have.
Ne kadar vaktin var?
How much time have you got?
Örneğin Sarah Salvatore rolü yapan zavallı bir dolandırıcıyı öldürmeme.. ... izin verecek kadar sakladığın ne var?
Such as what secret did you need to protect by letting me kill that pitiful con artist pretending to be your long-lost relative Sarah Salvatore?
Sarah'nın eserlerinde bu kadar eşsiz bulduğum ne var?
What is it about Sarah's work that I find so uniquely appealing?
Daha ne kadar mantıksız, gereksiz konu var, onu anlatacaksınız merak içinde bekliyorum valla.
I wonder what irrelevant subject you'll bring up next.
Bine kadar saymakta ne var?
What's so hard?
Detaylara ne kadar olağanüstü özen var.
Mm, such remarkable attention to detail.
Ne kadar eksiğimiz var?
How short are we?
Ne kadar zamanımız var?
- - How much time do we have?
Elde edilmesi ihtimali bile tüm bu insanları öldürme kararı aldıracak kadar önemli ne var o sunucularda?
What the hell is so important in that database that someone wants to kill all those people on the chance that he might get it?
Ekibim gelip senin gözlerini başparmaklarıyla çıkartmadan önce ne kadar vaktin var sanıyorsun?
How long do you think you've got before my firm are popping your eyeballs out with their thumbs?
Ne var ne yok bilecek kadar yakından izleniyormuş.
Close enough to know everything there is to know.
- Ne kadar eroin var burada?
How much heroin is that? Oh, that's enough.
- Ne kadar zamanım var?
How much time do I have?
Zo, çan kulesinden tepeye tahminen ne kadar mesafe var?
Zo, what's your estimate on the draw from the top of the bell tower to the peak?
Ne kadar yüce gönüllüsün ama küçük bir pürüz var.
Well, that's very generous of you, except for one little thing...
Ne kadar eşyan var?
How much stuff you got?
- Göstersene ne kadarımız var?
Show me : how much we got?
Evet, evet, ne kadar ortak noktamız var.
I know, I know, we have so much in common.
Bir şakada ne kadar mecaz varsa onda da o kadar var.
As literal as a joke could be.
Ne kadar zamanımız var?
How long do we have?
Güzel, şimdi de ne kadar harika ve bağışlayıcı olduğumu hatırlaman için bu var.
Good, and now you have this to remind you what an amazing and forgiving woman I am.
Orada ne kadar para var?
How much is in it?
Ne kadar yere ihtiyacın var?
How much space you need?
Bunun ne kadar uygunsuz bir hareket olduğu hakkında bir fikrin var mı?
Do you have any idea how inappropriate that was?
Kimin ne kadar yardım ettiğinin kayıtları var mı?
Do you have records of who contributed and how much?
Castle, ne kadar şanslı olduğun hakkında bir fikrin var mı?
Castle, do you realize how lucky you are?
Ne kadar büyük bir gezegende yaşadığımızdan haberin var mı?
Do you know how big the planet is?
Ne kadar vaktimiz var?
How long do we have?
Beynin ne kadar yıkanmış olursa olsun hâlâ bir umut var, biliyorum.
'Cause I know there's still hope, no matter how brainwashed you are.
Buraya gelmek ne kadar zordu haberiniz var mı?
You know how hard it was to get here?
- Olurdu ne kadar kolay bir fikrin var mı.
- [chokes] - Do you have any idea how easy it would be for me to kill you right now?
Ne kadar az izin yaptığıma dair bir fikrin var mı acaba?
Do you have any idea how fucking rare that is?
Ne kadar paran var?
How much cash you got?
Dinlemek için ne kadar vaktin var?
[chuckles] How much time have you got?
Ne kadar Katolik polis var biliyor musun?
You know how many Catholic cops there are?
Ne kadar borcum var sana?
How much do I owe you?
Bu kadar uzakta ne işin var?
What are you doing all the way out here?
Ne kadar zamanımız var?
How much time do we have?
Bira şirketleri bana ne kadar ödüyor, sizin haberiniz var mı?
You know how much the beer companies are paying me?
- Ne kadar borcum var?
- How much do I owe you?
Sigorta var tabii ama meraktan soruyorum. Mesela buranın günlük ücreti ne kadar?
Uh, insurance, of course, but, um, just, like, what does this place cost a day?
ne kadar güzelsin 38
ne kadar 1461
ne kadar güzel 390
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar tatlısın 25
ne kadar istiyorsun 126
ne kadar tatlı 35
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar iyi 34
ne kadar 1461
ne kadar güzel 390
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar tatlısın 25
ne kadar istiyorsun 126
ne kadar tatlı 35
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar iyi 34