Ne kadar kötü Çeviri İngilizce
4,242 parallel translation
Bunun ne kadar kötü bir durum olduğunu biliyoruz. Size yardım etmek için buradayız ve sizi temin ederim ki...
We understand how distressing this is but we are here to help you and I can assure you that...
Ne kadar kötü?
How bad?
Daha ne kadar kötü olabilirdi?
How could it get any worse?
12 yaşında başladığın ve 30'lu yaşlarına kadar bırakamadığın bir uyuşturucu gibi. Ne kadar kötü olduğunu o zaman fark ediyorsun.
It's like a drug which you get hooked on at age twelve that you can't wake up from until you're probably, like, thirty when you finally realize how awful it really was.
İşler ne kadar kötü olursa olsun size lâyık görülen hayatı yaşamalısınız!
No matter how bad things get, you gotta play the hand you're dealt.
Shane vuruldu ve ne kadar kötü olduğunu bilmiyorum.
He's been shot! I have no idea how bad.
Hayat ne kadar kötü görünürse görünsün, yapabileceğiniz ve başarabileceğiniz bir şey mutlaka vardır.
However bad life may seem, there is always something you can do and succeed at.
Babalar gününün, babasıyla ilişkisinin ne kadar kötü olduğunu hatırlattığını söylemiş, ve ona ihtiyacı varmış.
She says that father's day reminds her of how bad her relationship is with her father, and that she needs him.
Ne kadar kötü olduğumu düşünse de kızımızı çok seviyorum.
And as awful as you think I am, I do love our daughter.
Bo ne kadar kötü olursa olsun, kendin de söyledin.
As bad as Bo can be, you said it yourself.
Bu korkulari, her ne kadar kötü olsalar da sakalarla dagitmalari normal.
It's only natural for them to defuse these fears with jokes, poor as those jokes may be...
Sence bunun ne kadar kötü olduğunu öğrenmeden önce boğulmak mı isterim?
You think I have to have drowned before to know how much that will suck.
Ne kadar kötü yazmış?
So, how bad is it?
- Ne kadar kötü?
- How bad is it?
Ne kadar kötü?
How bad is it?
Ne kadar kötü?
Bad things?
Durum ne kadar kötü?
How bad is it?
Ne kadar kötü göründüğünü düşünmüyorlar mı?
Don't they care how bad it looks?
- Ne kadar kötü?
- How bad?
Bunun iş için ne kadar kötü olduğunu anlatmak zorunda değilim.
I don't have to tell you how bad this is for business.
Ne kadar kötü olabilir ki?
How bad can it be?
Ne kadar kötü?
Well, how bad was it?
Ne kadar kötü bir durum.
- Yeah. - That sucks.
- Ne kadar kötü?
How bad is it?
O kızın orada alıkoyulmasının ne kadar kötü olabileceğini hayal ettim.
I imagined what it must've been like for that girl if she'd been abducted to that place.
Buradaki doktor ne kadar kötü olacağını bilmiyor.
The medical officer doesn't know how bad they'll be.
Ne kadar kötü karşıladı?
How badly did he take it?
Ne dersek diyelim, Alexis ne kadar kötü olursa olsun annem bunu yapamıyordu.
Mama couldn't bring herself to, no matter what we said, no matter how bad Alexis got.
Ne kadar kötü bir veda.
Such an abrupt goodbye.
- Ne kadar kötü.
- Oh, how awful.
Ne kadar kötü olduğunu biliyorum.
I was in Haiti. I know how bad it is there.
Durum ne kadar kötü olursa olsun, kitaplara sarılacak kişiler.
Straight to the books, no matter how awful the situation.
Ne kadar kötü geçti?
Ohh. How bad was it?
Bu korkuları, her ne kadar kötü olsalar da şakalarla dağıtmaları normal.
It's only natural for them to defuse these fears with jokes, poor as those jokes may be...
Sizler içki oyunları oynayıp ne kadar kötü biri olduğum üzerine kadeh kaldırırken kendimi Elena'nın o şeker kafasına gezgin olarak yerleştirmek için plan kuruyordum.
- Not exactly. While you guys were all playing drinking games, toasting to what a horrible person I am, I was plotting a way to passenger myself into Elena's cute, little head.
Ne kadar kötü çuvalladığımı biliyorum.
I know how bad I screwed up.
Davranışı ne kadar kötü olursa sen o kadar çok savunmaya çalışıyorsun.
That's what you do. The worst the behavior, the more you try and defend.
Bunların onu ne kadar kötü etkilediğini bilmeni istiyorum.
I just want you to know how hard he took all of that.
Şimdi ne kadar kötü durumda olduğunu tahmin edebiliyorsundur.
So you can imagine how torn up he is right now.
- Yara ne kadar kötü, Marco?
[speaking Spanish] How bad is it, Marco?
O kadar da kötü bir tuzak değil ne dersin?
Not bad for bait, huh?
Onu bu kadar kötü bir anne yapanın ne olduğunu hala anlayamadım.
I don't totally understand what made her such a bad mother.
- Bilmem. - Sonsuza kadar annenle yaşamak ne kötü olur.
That would suck if he has to live with your mom forever.
Bahse girerim masa işi o kadar kötü görünmüyordur, ne dersin?
Bet that desk job doesn't look so bad now, huh?
Burada kalamam ve ne kadar kalırsam kendim hakkınd o kadar kötü hissediyorum.
I don't fit in here anymore, and the longer that I stay, the worse I feel about what I am.
Henüz yeni kurtulduğu ölüme onu geri yollasam ne kadar da kötü olurdu.
What a shame it would be were I forced to send her back to the death she's just escaped.
Üstelik ne olursa olsun seni o yetiştirdiyse, bu kadar kötü olamazdı.
And for what it's worth, he couldn't have been all bad if he raised you.
Metres, Her ne kadar onu ve beni, tanımlamak için en kötü kelimede olsa.
Mister, although that is a very coarse word to describe what she and I have.
Lisa icin kendimi ne kadar kötü hissetsem de itiraf etmeliyim ki içim rahatlamıştı
[Sniffles] As bad as I felt for Lisa,
Bu sadakatin karşılık bulmaması ne kadar da kötü.
A shame that loyalty isn't reciprocated.
Eminim onlara ne kadar korkunç, kötü bir aldatan olduğumu anlatmıştır.
I'm sure he told them what a horrible, evil cheater I am.
ne kadar kötü olabilir ki 17
ne kadar güzelsin 38
ne kadar 1461
ne kadar güzel 390
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar tatlısın 25
ne kadar istiyorsun 126
ne kadar tatlı 35
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar güzelsin 38
ne kadar 1461
ne kadar güzel 390
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar tatlısın 25
ne kadar istiyorsun 126
ne kadar tatlı 35
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar iyi 34
ne kadar kalacaksınız 33
ne kadar iyisin 19
ne kadar kaldı 101
ne kadar lazım 37
ne kadar oldu 153
ne kadar da güzel 47
ne kadar var 47
ne kadar uzakta 36
ne kadar süre 34
ne kadar kalacaksınız 33
ne kadar iyisin 19
ne kadar kaldı 101
ne kadar lazım 37
ne kadar oldu 153
ne kadar da güzel 47
ne kadar var 47
ne kadar uzakta 36
ne kadar süre 34