Sen de beni Çeviri İngilizce
3,680 parallel translation
Sen de beni becerip yarın aramamazlık yapmazsın, değil mi?
You're not just gonna fuck me and not call me like the other guys, right?
Sen de beni affet.
Forgive me, too.
Sen de beni tanımıyorsun.
You don't really know me.
Sen de beni düşündün mü?
Have you thought of me?
Bak niye umrunda ki sen de beni aldattın sonuçta!
So why do you care who I sleep with? And why do I give a fuck whatever the hell you think?
Sen de beni benim boynumdaki ilmekten kurtar.
Save me from mine.
# Fry güldü ve dedi ki, " Sen de beni satmıştın #
♪ Fry laughed and he said, " You deserted me once ♪
Peki. Geriye düşeceğim ve sen de beni yakalayacaksın.
I'll fall backwards, and you catch me.
Sen de beni özlediğini söyle.
Just tell me you miss me too.
Ben seni söylemem, sen de beni söyleme.
I won't tell on you, you don't tell on me.
Ben seni takip ediyorum, sen de beni. İkimiz de ne yaptığımızı bilmiyoruz.
- I'm following you, you're following me, neither of us know's what we're doing.
Sen de beni daha güçlü kılıyorsun.
( Chuckles ) You make me stronger too.
Sen de beni öldürdün, tamam mı?
You killed me, all right?
Yapmaman için yalvardım, sen de beni dinledin.
I begged you not to and you listened.
- Aptalca gelecek ama seni özledim. Eminim sen de beni.
I know it's silly but I missed you and I'm sure you missed me too.
Seni istedim, sen de beni ve şimdi de istiyorsun.
I wanted you to want me and now you do.
Hiç uyumadım mı? Ve sen de beni tekrar kaçmaya çalışırken yakalayacaktın..
I never slept in it, and you were going to catch me trying to sneak back in?
Sanırım sen de beni hatırlamıyorsun.
Looks like you don't remember either.
Ve sen de beni bankaya alışverişe, elektrik tamirine...
And you have to drive me to the bank to the mall, fix the electricity...
Sen de beni geri çeviremeyeceksin.
You're not gonna reject me too.
Sen de beni terk etmeyeceksin.
And you're not gonna leave me.
Düşündüm ki ben seni göremezsem sen de beni göremezsin.
I figured if I couldn't see you, you couldn't see me.
Masterımı bitirmek üzereyim ve sen de beni kat görevlisi olarak mı çalıştıyorsun?
Halfway through an MBA and you've got me working as a maid?
- Sen de beni dolduruyorsun.
- And you are filling me.
Yanlışsam düzelt beni ama sen de ona oldukça takıntılıydın.
Correct me if I'm wrong, but you were pretty obsessed with her too.
Şu an belki de ölüm döşeğindeyiz ve sen bunun için mi beni buraya getirdin?
We almost have a near-death experience, and you bring me in here to do this?
Sen beni hem soymuş, hem de kurtarmış oldun.
You have looted me and yet saved me.
Sen beni ne sanıyorsun? Önce müstehcen şeyler söylettiriyorsun ve şimdi de müstehcen şeyler mi gösteriyorsun?
Who do you think I am... to start with you made me say obscene things... and then you show me these obscene things.
Rahat bırak beni. Sen de kimsin?
Get off my back.
Çünkü beni görünmezlikle kandıramazsınız. Ve sen de yan yatan bir teknede olmak istemezsin.
Because I'm not buying invisible, and you don't want to be out there on a raft that's listing.
Rashid, sen de buradasın. Beni gördüğüne sevindiğini sanmıyorum. Ben de öyleyim.
Rashid, you're here too, I don't th nk you're too happy to see me, I'm like you,
Artık gitmem gerek çünkü arkadaşım beni bekliyor... ve sen de bir yabancısın.
I should probably go because my friend's waiting for me and you're a, you're a total stranger.
Böyle giderse sen de, çocuk da olmayacak. Bu beni çok üzer.
And so, as I think it will not be you and the kids, it makes me want to cry.
Sen de beni kurtarmaya mı geldin?
So have you come to save me?
Sen işin içindeydin, beni de yanına sürükledin.
You were there, and you dragged me with you.
Sen de hemen beni mi suçluyorsun.
And you automatically blame me.
Chris'in arası bilgisayarlarla iyi ve parasını bununla kazanıyor sen avukatsın ve bu senin yeteneğin bende de bu memeler var, ve erkekler beni arada bir kullandığı için üzgün değilim.
Chris is good with computers, and so he gets paid for that... and you're an attorney and that's your gift, you know... and I have tits, and I'm not sorry that I let men use me once in a while.
Sen beni beslersen, ben de kafanda bir delik açmam.
You feed me, I don't stave your head in.
Belki bir gün, sen meclis başkanı olunca beni de yükseltirsin.
Maybe one day, when you become Speaker, you'll bump me up.
Sen de bunun karşılığında, beni iyileştirecek misin?
And you'll see to it that I'm cured of this?
Beni küçük düşürdün. Sen de, Jen.
I told you, Kevin, you scorned me.
Biz birbirimizi seviyoruz ama sen hala ne beni evine... ne de annenle tanıştırmya götürdün!
We love each other but you've never taken me to your place... you haven't introduced me to your mother yet!
Sen de mi beni satıyorsun?
All right. So you're just kicking me out, as well, eh? You know what?
- Sen beni tanımıyorsun, ben de seni.
Well, you don't know me, and I don't know you.
Ben görmelerine izin verdiğimde beni görürler, Lisa, sen de öyle.
They only see what I let them see, Lisa, and so do you.
Bu derde beni sen soktun o yüzden de sen çözeceksin.
I got in this problem because of you, so you're going to solve it.
ne hedvig'i ne de beni duyuyorsun sen orada!
You can't hear Hedvig at all and not mine either.
Sen de şu anda bireysel olarak aşağıIıyorsun beni.
And now you are hosting a private one.
Ben iyiyim ama beni aramaya devam edersen iyi olmayacağım, sen de olmayacaksın.
I'm fine, but if you keep looking for me, I won't be and neither will you.
Sen bir de sınıfa gelip beni chaturanga yaparken gör.
You should come to class. Watch me chaturanga.
Sen de yanıma yattın, beni öptün...
And you leaned over, and you smooched me...
sen de beni seviyorsun 19
sen de gel 75
sen delisin 520
sen de 982
sen de öylesin 72
sen de ister misin 105
sen de kimsin 767
sen deli misin 200
sen değilsin 122
sen de gelecek misin 16
sen de gel 75
sen delisin 520
sen de 982
sen de öylesin 72
sen de ister misin 105
sen de kimsin 767
sen deli misin 200
sen değilsin 122
sen de gelecek misin 16